15. bolum: Mutsuz son

2.5K 92 0
                                    


Multimedya: Maya Soykan

"Heyy,bu çok eğlenceli!" Arday'ın ellerini sımsıkı tutmuş dans pistinde dönüyordum. Dönüyorduk. "Sıkı tutun!" diye bağırdı Arday. Ellerini biraz daha sıkı tuttum. Herkes bizi izliyordu. Islık çalanlar,alkışlayanlar,kahkaha atanlar, kıskananlar. Ah,evet,evet. Kıskananlar. Sağ tarafımızdaki yeşil saçlı kız sevgilisine bizi göstererek trip atıyordu.

"Ya biz neden yapmıyoruz?"

"Bebeğim-"

"Bana bebeğim deme! Bende onlar gibi dönmek istiyorum!"

"Ama güzelim-"

"Bana güzelim deme! Ya benimle orada dönersin ya da senden ayrılırım!"

"İyi de güzelim-"

"Ayrılırım!"

"Ayrıl lan ayrıl! Hatta sen değil ben ayrılıyorum!"

Peki ya bundan öncekiler. Onlar daha fenaydı. Belki bunlar barışırdı ama onlar sonu olmayan bir kavgaya girişmişlerdi. Hemde dansla başlayıp kiloyu teğet geçip 'siktir git' cümlesiyle son bulan bir kavgaya. "Benim o kızdan ne eksiğim var?"

"Bir eksiğin yok Ezgi,fazlan var."

"Ha birde bana kilolu diyorsun öyle mi?"

"Ezgi sıktın ama!"

"Ha yani ben çok konuşuyorum öyle mi?"

"Yok güzelim. Her gün başımı ütülemeni saymazsak konuşmuyorsun."

"Sana inanmıyorum ya. Ben iyi ütü yapamıyor muyum yani?"

"Ezgi biz evli bile değiliz farkındasın değil mi? Ne ütüsü şimdi?"

"Ben bunları duyacak ne yaptım? Benimle gönül eğlendirmeni gerektirecek ne yaptım?"

"Seninle gönül falan eğlendirmiyorum Ezgi."

"Hah,artık bana güzelim demiyorsun. Beni güzel bulmuyor musun?"

"Ben sana artık 'Siktir git' den başka bir şey demiyorum!"

"Ha! Artık adımıda mı söyle-Ne?"

"Duydun. Şimdi ikile! Hayatımın geri kalanını çatlak biriyle geçirmeyeceğime karar verdim."

"Ama-"

"Sen hâlâ burada mısın? Siktirip gitsene!"

Bir çifti daha ayırmıştık. Daha diyorum çünkü sabahtan beri bu bizi görüpte ayrılan üçüncü çiftti. Kavgalıları saymıyorum bile. Dışarıdan nasıl göründüğümüzü cidden merak ediyordum. Birilerini kıskandıracak kadar müthiş göründüğümüze emindim. Arday'ı bin bir yollarla bu piste çıkarmıştım.

Birazcık tehdit etmişte olabilirdim. E, haliyle o da peşimden gelmek zorunda kaldı. Bugün anlaştığımız gibi Semir dışında hatta daha güzel bir mekanda Alev'den kurtuluşumuzu kutluyorduk. Semir gibi bunaltıcı değildi burası. Oradaki gibi katı kurallar yoktu.

Kural yoktu.

Hiç olmazsa benim açımdan. Arday Semir'de farklı biri oluyordu. Belki orada çevresi var diyedir? Onun her adımını takip eden kişiler var diyedir? Belkide kaybetmemesi gereken bir itibarı var diyedir? Her neden olursa olsun burada o kişiler yoktu.

Semir'den oldukça uzaktaydık. Arday yavaşlamaya başlayınca onu dönmesi için zorladım. Ama kıpırdatamıyordum. Yavaş bir şekilde durduğunda kendimi yere bıraktım. Birbirine kenetli ellerimiz yavaş yavaş ayrılırken sırtım usulca zemine yaklaşıyordu.

YÜRÜYEN KARİZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin