21. Bölüm: Dönüm noktası

2K 87 1
                                    

Bölüm şarkısı: Keti-Ver Beni Yalnızlığa (Açmanız gereken yeri gösterdim. İsterseniz orada açabilirsiniz.)

*_*İYİ OKUMALAR*_*

"Bugün çarşamba farkındasınız değil mi? Arday'ın şu an uçaktan iniyor olması gerekmiyor muydu? Hayır yani orada yaşamaya karar verdide benim mi haberim yok? Doğruyu söyleyin benden ne saklıyorsunuz?"

"Saçmalama istersen."

"Öyle bir şey olsa biz bilirdik."

"Bir şey saklamıyoruz canım."

"Neyden bahsediyorsun Maya. Uçak bu rötar yapmıştır. Ne var bunda?"

"Bugün olmadı,yarın gelir." Hangi ses kime aitti inanın bilmiyorum. Sesler birbirine girmişti. Beni teselli etmeye çalışırlarken her şeyi daha da çıkmaza sokuyorlardı. Kafam iyice allak bullak olmuştu. "Yeter! Yeter ya! Bir susun!"

Hepsi tepemde(!) şaşırmışca bana bakınca gözlerimi yumup kafamı ellerimin arasına aldım. En sonunda beni delirteceklerdi haberleri yok! Arday temelli gitse bile bana söylemezlerdiki bunlar. Daha doğrusu bana hiçbir şeyi söylemiyorlardı.

Sadece beni teselli etmeye çalışmaktan(!) başka bir halta yaramıyorlardı. Sözde Arday'ın en yakınlarıydılar. Ama daha Arday'ın yerini bilmiyorlardı. Bilmeyi geçin öğrenmiyorlardı bile. Arday onlarındamı telefonlarını açmıyordu yani? Buna ilkokul birinci sınıf öğrencisi bile inanmazdı!

Mutlaka aralarından birisi Arday ile irtibata geçiyordur. Geçiyordur değil mi? Ama sorsan hiçbiri yerini bilmiyor. Hatta Cenk,Arday'ın Stockholm'a gittiğini bile benden öğrenmişti. Yok artık! Palavranında bu kadarı! "Sakin ol n'olursun canım," dedi Ceren.

''Ben gidiyorum," dedim sıramdan hızla kalkıp çantamı omuzlarıma takarak. "Nereye?" dedi Ateş kolumu tutarak. "Arday'ı bulacağım."

"Stockholm'a mı?" dedi Cenk,espiri yaptığını sanarak katıla katıla gülerken. Gözlerimi devirince ciddiyeti anladı ve kahkahayı kesti. "Hiçbir yere gitmiyorsun." Ne yani Arday yokken benim korumam Ateş'e mi aitti,ne? "Canım,Arday bugün gelecek. Gitme boş yere bir yerlere."

"Ders dinleyecek havamda değilim Ceren. Şimdi kalbini kırmadan çık şuradan." Nedense Ceren'in bile benden bir şey sakladığına emindim. Bir garip hareketler,tedirgin haller,kekelemeler,gözlerini kaçırmalar falan. Şu durumda ona bile güvenemezdim.

En iyisi gidip bana karşı dürüst olacak birine sormaktı. Ancak ondan öğrenebilirdim Arday'ın neden beni aradığını ve sonra telefonunu kapattığını. Tabii birde beyefendinin ne zaman döneceğini.

Umarım soracağım kişiyle kafamdaki soru işaretleri artmaz...

******

Okuldan çıkmak hiç bu kadar zor olmamıştı. Ateş engel olacağım diye elinden geleni yapmıştı. Diğerleride öyle tabii. Arday'a ulaşmaya çalışmışlardı. Ulaşıp ne diyeceklerse? 'Maya seni bulmaya geliyor,kaç!' Hah! Onlardan beklenecek cümle tamda buydu.

Süleyman amca desen ayrı bir zorluk çıkarmıştı. Tamam, kabul, sinirlerim fazla bozuktu ve ben üzerlerine biraz fazla gidiyor olabilirdim ama Ceren ve Emir'in gizli konuşmaları,Cenk'in boş boş konuşarak ağzından bir şeyler kaçırması-hemen ardından- Sinan'ın toparlaması,Ateş'in fazla korumacı tavırları.

Bunların hepsi birer sebepti aslında. Benden bir şeyler sakladıklarını gösteren birer sebep.

Sanki Arday beyefendi 'Maya'ya bir şey söylemeyin,' demişti ve hepsi bana bir şey belli etmemek için uğraşıyordu. Tabii belli etmeyeceğim derken işleri dahada bok ettiklerini saymazsak. Etrafımda bir tane bile güvenebileceğim insan yoktu. Tek o vardı.

YÜRÜYEN KARİZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin