58. Bölüm: Erken doğum

1.3K 62 10
                                    

BÖLÜM ŞARKISI: EMRE AYDIN: ÇOCUĞUM BELKİ(multiye koydum. Bölüm boyunca dinleyebilirsiniz)

GELECEK BÖLÜMÜ KİME İTHAF EDEYİM? ALTTAKİ İKİ SORUYA YORUM YAPANA İTHAF EDECEĞİM:)

"Neden buradasınız? Sinan?" Sinan suçunu inkar edercesine ellerini kaldırdı. "Valla benim suçum değil. Tutturdu kocamı özledim diye. Abicim sende kıza söz veripte niye gelmiyorsun?"

"Uyuyakalmışım. Yoksa niye gelmeyeyim?" Gülümseyerek gözlerime baktığında kaşları çatıldı. "Sen ağlamışsın. Sinan?"

"Ben bir şey görmedim. Bilmiyorum. Aranızda halledin," deyip çıktı. "Niye ağladın Maya? Biri bir şey mi yaptı?" Bir an şeytanın vesvesesine gelip Bike'yi şikayet edecektim ama sonra kimsenin ekmeğiyle oynamamam gerektiğine karar vererek sustum. "Yine belgesel izledim de."

"Kırıcağım bütün belgesel CD'lerini."

"CD ile izlemedim ki."

"Kanallarınıda sileceğim en sonunda. Niye ağlıyorsun sen bu belgesellerde anlamadım ki."

"Ama foklar..." dediğimde gözlerini devirdi. "Taktın ha." Yüzünü ellerimin arasına aldım. "N'apsak? Gezsek mi biraz? Mısır falan da yeriz belki."

"Canın mısır mı çekti senin?" dedi bir çocuğa sorarcasına. "Yok... ama bir döner olsa iyi olurdu."

"Yeriz güzelim. Sen iste yeterki." Elimi tutup odadan çıktığımızda elinde kahveyle masasına gelen Bike bizi görünce duraksayıp bakışlarını kaçırdı. "Arday Bey, ben çok özür dilerim."

"Neden? Ekin nerede?"

"İzin almış sizden."

"Ben onu rüya sandım ya," diye kendi kendine mırıldandı. "Neyse. Sen ne diyordun?" Hemen araya girdim. Neredeyse kız kendi bacağına sıkacaktı. "Hayatım, çıkmıyor muyuz?" Bana dönüp gülümsedi. "Çıkalım karıcım." Bike anlatmadığımı anlayınca teşekkür eder gibi bakıp masasına geçti.

Arday ile ilk durağımız bir dönerciydi. Pilav üstü yedikten sonra doymayıp birde dürüm arası yemiştim. Arday ise pilavdan sonra tıkanmış beni izliyordu. "Ya çok acıkmışım ne yapayım?"

"Ye güzelim, ye." Oturduğumuz sandalyenin ve ahşap masanın hemen karşısına upuzun bacaklara sahip ve oldukça formda gözüken bir kız oturunca "Bu kız döner yerse dişimi kırarım," diye söylendim. Arday ise yanağını yaslandığı elinden çekip ''Hı?" dedi. Kız, çalışandan yarım ekmek tavuk döner istediğindeyse ''Yuh!" demekten alıkoyamadım kendimi.

"Kime yuh?" dedi Arday. "Ya şu kadına baksana hep ot yiyen insanlardan sanırsın ama baksana yarım ekmek yiyiyor." Arday kafasını hafifçe sola çevirip kıza kısa bir bakış attıktan sonra bana döndü. "Yakıyorsa demekki.''

"İştahım kaçtı ya," diye itiraf ettiğimde Arday dudaklarını dişledi. "İsteyeyim mi bir dürüm daha? Sor bakayım belki bebeklerim ister." Peçeteyle sertçe ağzımı sildikten sonra kollarımı göğsümün altında birbirine doladım. "İstemiyorum dedim ya Arday. Hem ben yiyeyimde kilo alayım. Sende şunun gibi manken kılıklılara bak değil mi?"

"Yok daha neler. Kızım bir kere sen hamilesin. O kesin evde kalmıştır."

"Parmağına kadar baktın yani kızın? Bravo!" diyerek ayağa kaltığımda hesabı masaya bırakıp peşimden kalktı. "Saçmalıyorsun Maya. Yüzünü bile hatırlamıyorum. İki saniye kafamı çevirdim sadece."

"Banane çevirmeseydin!"

''Hayda! Sokak ortasında çocuk gibi kavga mı çıkaraksın?" Hep kavgaları çıkaran benmişim gibi! Önden hızlıca yürümeye başladığımda bana yetişip kolumu yakaladı. "Maya, ne olur ya."

YÜRÜYEN KARİZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin