Clara derin bir nefesle gözlerini açıp doğrulduğunda şifahane odalarından birindeydi. Gözlerini kırpıştırarak etrafına bakınırken kapının yanında dikilen ve onun uyandığını fark eden Miles hızla ona doğru ilerliyordu.
"Clara!" diye soludu Miles korkuyla. "Bizi çok korkuttun. İyi misin?"
Clara kendini iyi hissediyordu. Sadece başında birazcık ağrı, gözlerinde bir sızı ve sanki günlerce koşmuş gibi vücudunda bir yorgunluk vardı.
"İyiyim," dedi başını sallayarak ama ağrısı baskı yaptığında yüzünü buruşturdu. "Sadece biraz başım ağrıyor."
Miles, yatağa onun yanına oturduğunda Clara merakla "Burada ne işim var?" diye sordu.
"Gerçekten hatırlamıyor musun?"
Clara, başını yavaşça ağrısını arttırmamayı umarak iki yana salladı. En son hatırladığı şey büyük ekranda izledikleri kurtarma çalışmalarıydı.
"En son büyük ekrandan Ledre'yi izliyordum," dedi ve devamını hatırlamak için durdu. "Sonrası bulanık."
Clara, düşünerek o bulanıklığı yok etmeye çalışırken daha önce duyduğundan emin olduğu tiz bir erkek sesinin beyninde yankılandığını duydu.
"Neler oldu Miles?" diye sordu Clara. "Bana ne oldu?"
"Ben tam olarak bilgi sahibi değilim," dedi Miles. "Senin burada olduğunu duyunca apar topar buraya geldim."
"Kriz Merkezi'ne geçelim," dedi Clara ayağa kalkmaya çalışarak. "Bana ne olduğunu öğrenmem gerekiyor."
Miles, karşı çıkmadı. Kriz Merkezi'ndeki grup zaten Clara'nın uyanmasını bekliyordu ve Clara Kriz Merkezi'ne geldiğinde kendisine bakan meraklı ve ilgili gözlerle merakı daha da arttı.
"Neler oldu?" diye sordu. "Neden şifahanedeydim?"
Otresed'in kaşlarını çatılırken "Hatırlamıyor musun?" diye sordu.
"Hatırlamıyorum," dedi Clara üzerine basa basa. "Ne oldu?"
Clara, herkesin yüzüne tek tek bakarken "Buz Yıldızı'nı yok ettin Clara," dedi Aaron. "Hem de karanlık güçlerini kullanarak."
"Bu yüzden mi bayıldım? O gücü her kullandığımda zayıf mı düşeceğim?"
Karanlık demeye dili varmamıştı ama o gücün karanlık güç olduğunu biliyordu. Tetna "O yanınızı kabullenmeden gücünü kullandığınız için güç size ağır geldi," dedi ve Clara onların söylemediği başka bir şey olduğunu fark etti.
"Bir şey daha olmuş. Ne oldu?"
Clara cevap almak istediğini belli edercesine hepsinin yüzüne baktı ama kimseden ses çıkmadı.
"Susmanıza sebep olmuş ne olabilir ki?" diye sordu Clara endişeyle yutkunarak. "Tetna sen söylersin. Söylemelisin. Ne oldu?"
"Her şey bittiğinde Yıldızı yok ettiğinizde bayılmanızdan birkaç saniye önce gözlerinizi açtınız ve gözleriniz -beyazları dahil- simsiyahtı. Sonra da bayıldınız."
Clara gözlerini kırpıştırarak duyduklarını hazmetmeye çalıştı ve geriye birkaç adım attı. Onların endişeli ve en önemlisi korkulu bakışlarını görmemek için onlardan uzaklaştı. Düşüncelerini o bulanık ana yönlendirerek olanları hatırlamaya çalıştı. Özellikle o beyninde yankılanan sesin dediklerini duymaya çalıştı ve sanki şimdiymiş gibi o ses beyninde yeniden yankılanmaya başladığında bulanık olan her şey netleşti.
"Amaçları Eş Kehanate ulaşmak olduğu için yapmak zorundaydım," dedi onlara dönerek. "Okumalarına izin veremezdim. Gözlerim simsiyah olmuş olabilir ama ben karanlık değilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galaxy of Torn: BETA
FantasyTorn Galaksisi'ne karanlık usul usul yayılmaya devam ediyorken dengeler değişmek üzereydi. ALFA'nın sonunda yeri bulunan Sultan Nersy yaşadıklarıyla kendisine bir yol çizecek ve bulunuşuyla önemli olaylara ön ayak olacaktı. Buz Yıldızı'nın araştırıl...