Bölüm 39: Kavuşmalar

5.3K 442 68
                                    

Ne Lasenter kızını ne de Clara babasını bırakmak istiyordu. Birbirlerine sıkıca sarılarak birbirlerine karşı hissettikleri muhtaçlık duygusunu besliyorlardı. Onların ki özlem değildi. Bilmediğin bir şeyi, tatmadığın bir sevgiyi, tanımadığın bir kızı ve tanımadığın bir babayı özleyebilmenin imkanı yoktu. Onların birbirlerine karşı olan hissiyatı sadece muhtaçlıktı.

Clara'nın baba sevgisine olan muhtaçlığı ile Lasenter'in varlığını bildiği ama asla dokunamadığı kızıa olan muhtaçlığı aynı hızla atan kalp ritimleriyle belli oluyordu. Duyguları o kadar yüksekti ki konuşacakları her şeyin bu durum için birer saçmalık olacağını düşünüyorlardı.

Ne kadar süre o şekilde birbirlerine sarılarak durduklarını bilmiyorlardı ama geride Dara'nın hıçkırığı Clara'nın kulağını doldurduğunda Clara iç geçirdi. Lasenter, kızının simsiyah saçlarını öperek bir adım geri çekilirken yaşla dolu gözleriyle birbirlerine baktılar.

Lasenter, gülümseyerek onun yüzüne bakarken Clara onun gülümseyişine aynı içtenlikle karşılık verdi. Dilleri tutulmuş gibiydi. İkisinin de dudaklarından kelimeler dökülmüyordu. Gözleriyle, bakışlarıyla anlaşıyorlar; birbirlerinin ne hissettiklerini anlıyorlardı. Sanki yıllardır beraberlermiş de sadece bir süre ayrı kalmış gibi duruyorlardı.

Lasenter "Gel," diyerek elini Clara'ya uzattı. Clara, tereddütsüz babasının elini tutarken Lasenter Ralmasc'ı çağırdı. Clara gerildiğini hissederken Ralmasc'ın kendisine olacak olan tavrından korkuyordu. Onun kendisini reddetmesinden ürküyordu ama Ralmasc, babasının sözünü ikiletmeden onların yanına geldiğinde yüzüne bir tebessüm hakimdi.

Miles, Clara'nın yüzünde daha önce görmediği bu mutlulukla kendisini olduğundan daha mutlu hissederek kenarlarından kendini belli etmeden geçerek ana ofise girdi. İçeridekilere haber verilmesi gerekiyordu.

Miles ana ofise girerken Ralmasc "Senin varlığını bilmiyordum ama babamın bir yanının eksik olduğunu hep hissediyordum," diyerek konuşmaya başladı. "Öğrendiğim zaman gelen yük, sorumluluk ve diğer şeylerden başka düşündüğüm tek şey sadece bir kardeşim olduğuydu. Şimdi ise karşımdasın. Merhaba Clara Esved İnexhausta."

Clara, içinde daha önce hiç hissetmediği bir çekingenlik ve utanç duygusunu hissederken "Merhaba Ralmasc," dedi ama ardından hafif bir pişmanlık dolarken onlara selam vermediği için içinden kendisine lanetler yağdırıyordu.

Ralmasc dudağının kenarında hafif bir gülüşle ona bakarken Clara onun düşünceleri okuyabildiğinde enerjisinden hissederken kendisini onun gibi gülerken buldu.

"Birbirimizi yakından tanıyacağız," dedi Ralmasc ciddiyetle.

"Hep bir kızkardeşin olmasını isterdin Ralmasc," diyerek öne çıktı Mehicom. "O kız kardeş bak seni buldu."

Clara Mehicom'un fotoğraflarını daha önce gördüğünden onu anında tanıdı. Bir diğer amcası Mehicom ile resmi olarak tanışmadan önce içinde kalmaması için "Aslında ben büyüğüm ama," dedi.

Ralmasc anında karşı çıkarak "Hiç oraya girme," dedi. "Ben büyüğüm. Torn şartları ve yasaları beni büyük kabul ediyor."

Clara, teslimiyetini kabul edip "Tamamdır büyük sensin," dedikten sonra Clara kendisini detaylıca inceleyen Mehicom'a döndü. Mehicom gülümseyerek "İşte büyük bir heyecanla beklediğim an," dedi.

"Hepimiz için," dedi Clara. "Tanıştığıma çok memnun oldum."

Clara "Ben de öyle," derken geride ilk önce Tetna'nın şaşkınlık dolu sesi ve birkaç saniye ardından aynı şaşkınlığı yaşayan James ve Welo'nun sesi duyulduğunda Clara onlara bir bakış attıktan sonra Mehicom'a baktı.

Galaxy of Torn: BETAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin