Bölüm 45: Yanında Olmak

4.7K 403 113
                                    

***

Soundtrack: John Williams – Love Pledge And The Arena

***

Çekilen kılıçlar bir adım sonra savrulurken kılıcını saniye farkıyla ilk önce Einol savurdu. Ralmasc kolunu kaldırırarak kılıç darbesini karşıladığında kılıçların sesi sessizleşen Kriz Merkezi'nde yankılandı.

Birbirine baskı yapan iki kılıcın da sahibi pes etmiyorken "Orada paslanmış gibi duruyorsunuz Şehzadem," dedi Einol. Ses tonu ne kadar alaylı olsa da Ralmasc'ın gözlerine hapsolmuş gözleri yaşlarla doluydu.

Ralmasc "Bunu bilemezsiniz Teğmen Sidelif," dedi ama Einol'un dolu gözlerinin hatırına kolunu bir saniyeliğine gevşettiğinde bunu fırsat bilen Einol o bir saniyede koluyla bir daire çizerek kılıcını serbest bıraktı. Ralmasc, ayakları yere sağlam bastığından sendelemeden yerinde kaldı.

İkisi de birbirlerinin gözlerinden bir saniye sonrası ne planlayacaklarını tahmin edebiliyordu. Bu yüzden aynı anda havaya kalkan kılıçların keskin sesi yeniden duyulmaya başladığında ikisi de birbirinin hamlelerini tahmin edecek fırsat bırakmamacasına çarpışmaya başladı.

Belki dakikalarca belki de yalnız saniyelerce kılıçlar çarpışırken Einol kılıç çarpışmalarında sabit kalmalarından her zaman sıkıldığından kızgın bir ses çıkararak Ralmas'a doğru atıldı.

İkisi de sert zemine düştüklerinde Ralmasc'ın kılıcı ondan uzağa giderken Einol da elinden kılıcını atarak zıplayarak doğruldu. Gözünden akan bir damla yaşı koluyla silerken akan gözyaşının acıdan olmadığını hem Ralmasc hem de onları izleyen herkes biliyordu.

Einol, hamleleri Ralmasc tarafından tahmin edilebilir olduğundan saniyelik bir stratejiyle hareketlerini şekillendirdi. Dövüşleri sırasında Ralmasc'ın asla düşüncelerini okumadığını biliyordu. Ralmasc her zaman adil dövüşürdü.

Her zaman birebir dövüşlerinde ilk hamleyi yapan Einol olurken bu sefer onu şaşırtmak adına beklemeyi tercih etti. Aylardır beklemesenin bir örneği gibi şimdi de Ralmasc'ın kendisine hamle yapmasını bekliyordu.

Beklediği gibi olarak Ralmasc kendisine doğru ilerlemeye başladığında kaçmadan olduğu yerde durdu. Ralmasc kendisine tekme atmak için hamle yaptığı anda sıçrayarak onun tekmesinden kaçtı ve vakit kaybetmeden onun karın boşluğuna yumruğunu geçirdi.

Simülasyon odasında olsalar bunun canını yakmayacağını bilirdi ama şimdi onları koruyan bir büyü yoktu. Hem canları yanabilir hem de darbelerin etkisiyle morluklar ve şişlikler olabilirdi.

Sert dövüşeceklerini anlayan Ralmasc gardını ona göre aldı ve yumruğunu savurduğunda Einol hızla sağa dönerek yumruk darbesinden kaçtı ama kaçışının hızıyla şapkası düştü. Şapkası dönerek ondan uzaklaşırken topuz saçları bozularak sırtından aşağıya aktı. Ralmasc sırıtarak "Saçlar uzamış," dediğinde yüzüne bir tebessüm oturan Einol "Çok konuşma," dedi. "Biraz hızlan. Çok yavaşsın."

Ralmasc, buna gocunarak sert yumruğunu onun çenesine geçirdiğinde tahminen Lily'den korku dolu bir ses çıksa da ne Ralmasc ne de Einol bundan etkilenmemişti. Ralmasc, hızla dönerek Einol'un beline hızla dirseğini gömerken Einol acıyla yere düşse de gıkını çıkarmadı.

Yere düşmesi Einol için hiçbir şeyi değiştirmedi ve yan dönerek Ralmasc'ın dizlerinin arkasına vurdu. Ralmasc dizlerini kırarak yere düştüğünde Einol onun üzerine geçip yumruğunu savuracakken Ralmasc şaşılası bir refleks ile onun yumruğunu yakaladı.

Galaxy of Torn: BETAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin