Bölüm 56: Clara Gibi Olamamak

1.7K 133 45
                                    

Asiler gittiği an titreşen ışıklar kendilerine gelirken Welo hızla Tetna'ya döndü. Onun yüzüne, kollarına dokunup bir şeyi olup olmadığına bakarken "İyisin değil mi?" diye soruyordu durmadan. En son Tetna'nın güzel yüzünü avuçlarının içine aldı. "Canın yandı mı?"

Tetna, onun kolunu okşayarak "İyiyim ben," dediği halde Welo'nun korkuyla ve sinirle yanan gözleri pek ikna olmuşa benzemiyordu. "Senin nasıl haberin oldu? Awert'e ve James'e haber göndermiştim."

"James nöbette," dedi Welo. Sesi titriyordu. "O haber verdi bana. Komutanlığı da Awert bilgilendirmiş. Tetna, Palayd'ın peşinde olduğunu biliyorsun. Nasıl böyle bir risk alırsın?"

Tetna, öne gelmiş saçını kulağının arkasına atıp sessiz kalırken yan taraftan küçük bir öksürük sesi geldi. Tetna, Mayaner ve Yanet'in ilgili bakışlarla kendilerini izlediğini gördüğünde Welo'dan bir adım uzaklaştı.

"Arkadaşlarımla buluştum," dedi. "Mayaner ve Yanet."

Welo, ikisine selam verirken sağlık görevlileri ve askerler içeri giriyordu. Ağır yaralı kimse yoktu. Mekandaki askerlerin çoğu iki üç sıyrıktan bir şey olmaz diyerek sağlık görevlilerine iş çıkarmazken birkaç kişi yaraları için dışarı çıkmışlardı.

Welo, askerler ile konuşmak için Tetna'nın yanından ayrıldığında Emekli mekanı eski haline getirmek için çalışmaya başlamış, müşteriler ise ona yardım ediyordu. Müzik bile yeniden başlamıştı. Az önce burada kavga olmamış gibi, kavga eden onlar değilmiş herkes gülüşüyordu.

Mayaner "Bu emekli askerlerin çoğu kavgayı özlemiş, öğrenciler de pratik yapmak istemiş gibi görünüyor," dediklerinde Tetna gülerek ona baktığında hem Mayaner'in hem Yanet'in bakışlarında gördüğü merak ile iç geçirdi.

"Neler oluyor Tetna?" diye sordu Yanet. "Seni kaçırmak isteyen o deli kimdi?"

"O kadar karışık ki," dedi Tetna. "Nereden başlasam eksik kalacak. Bir dahaki sefer anlatsam olur mu?"

Tetna, ortamın dağınıklığı yüzünden kendini mahcup hissederken askerler ile konuşmasını bitirmiş ve kenarda Emekli ile konuşan Welo'nun ters bakışları eşliğinde dağılan masaları ve sandalyeleri toplamaya başladığında Yanet "Seneye anlatacaksın yani," dedi.

Tetna, yan dönmüş bir sandalyeyi düzeltirken gözlerini devirdi ama "En kısa zamanda bağlantı kurup her şeyi anlatacağım. Söz veriyorum," derken samimiydi ve onun sözünün doğruluğunu bilen arkadaşlarını bu konuda onun üzerine gitmedi.

Bu konuyu kapatmış olabilirlerdi ama bakışlarını Tetna'dan ayırmayan Welo konusu onlar için hala ortadaydı.

"Ateş bacayı sarmış sarı kız," dedi Yanet. "Bu kadar tutkulu olabileceğini düşünmemiştim. Öylesine bir flört gibi anlattın bir de. Yalancı."

"Ama öyle," dedi Tetna onlardan yana bakmadan.

"Hiç öyle görünmüyor," dedi Mayaner. "Özellikle ondan yana. Nasıl savundu ama seni? Şimdi bile yiyecek gibi bakıyor."

Tetna, başını kaldırıp Welo'ya bir bakış attıktan sonra "Hayır, kızgın bakıyor," dedi.

"Neden?"

"Ona neden haber vermedim diye. Peşimde biri varken dışarı çıktım diye."

Mayaner ve Yanet, Welo'dan daha çok hoşlanırlarken Tetna'ya Welo güzellemesi yapmaya devam ettiler bir süre. Mekan iyice toparlandıktan sonra Welo Tetna'nın yanına gelip "Gitmemiz gerekiyor," dedi ciddiyetle. "Hükümdar Lasenter, seni bekliyor ve tabi Awert."

Tetna, yüzünü buruşturup Welo'ya "Oraya götürme beni," dercesine bakarken "Yapacak bir şeyim yok," dedi Welo. Kızgın olduğu koyulaşan mavi gözlerinden belliydi. Tetna, arkadaşlarına dönecekken tam dibinde Mayaner'in "Bizim mezuniyet partimize gelmiştiniz," diyen sesini duydu.

Galaxy of Torn: BETAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin