Orela, Adalet Merkezi'nden gelen çağrı üzerine oraya gitmek için binadan ayrılırken merdivenlerin aşağısında Welo'nun koşar adımlarla kendisine doğru geldiğini gördü. Orela, o daha yanına varmadan istemsizce birkaç adım geri kaçarken Welo'nun yüzündeki sinirli ifade onda daha önce hiçbir şekilde görmediği bir sinirdi.
Welo, yanına vardığında Orela'nın kolunu sıkıca tutarak "Beni kandırdın," dedi yüzüne doğru. "Beni kandırdın."
"Welo neler oluyor?" diye sordu Orela hayretle. "Ne kandırmasından bahsediyorsun?"
Orela'nın aklına hamile olmadığını öğrenmiş olması aklına gelmiyordu. Hamilelik bilgilerinin babaya da gittiğini bilmiyordu. Prosedürler hakkında bir fikri yoktu.
"Bunu nasıl yapabildin Orela?" diye sordu Welo. "Beni hamile olduğuna dair nasıl kandırabildin?"
Orela, hayretle açılan gözlerini hızla Welo'nun gözlerinden kaçırırken "Kaçır o gözlerini," dedi Welo. "Doğrular yüzüne vurulunca kaçır o gözlerini. Yüzüme baka baka, gözlerimin içine baka baka hamile olduğunu söylerken kaçırmadığın o gözlerini şimdi kaçır."
Orela, yutkundu ve birkaç derin nefes aldıktan sonra bakışlarını Welo'ya çevirdi. İnkar etmeyecekti ama kendini de ezdirmeyecekti.
"Evliliğimiz yürüsün diye yaptım," dedi kendisinden taviz vermeyen bir sesle. "Bir bebek bizi birbirimize daha çok bağlar diye düşündüm."
"Olmayan bir bebek."
"Olabilecek bir bebek," dedi Orela üzerine basa basa. "Beni gözden çıkarmasaydın şu an karnımda olabilecek bir bebek."
"Ben mi seni gözden çıkardım?" dedi Welo. "Ben? Orela benim de hatalarım var inkar edecek değilim ama sen kendi yaptıklarınla kendini gözden çıkarttın. Ve bunların hiçbiri senin beni kandırmana bir bahane olamaz."
Orela "Seni kandırmasaydım şimdiye ayrılmış olurduk," dediğinde Welo "Sen bana hamile olduğunu söylediğinde daha ayrılık hakkında konuşmamıştık bile," diye bağırdı Welo. "Kendini haklı çıkarmaya çalışma."
"Kendimi haklı çıkarmaya çalışmıyorum," dedi Orela. Onun da seni yüksekti. "Asıl suç işleyen ve benden kurtulmaya çalışan sensin. Nasıl öğrendin hamile olmadığımı? Kişisel ekranıma mı sızdın?"
"Bir yalan söylerken ilk önce prosedürleri araştırsaydın keşke," dedi Welo. "Eğer hamile olsaydın, eğer şifahaneye gitmiş olsaydın bana bildirim gelecekti. Kişisel bilgi ekranımda bebeğin ve senin durumunu takip edebilmem için bir alan açılacaktı."
Orela, bu yeni öğrendiği bilgiyi birkaç saniye içinde sindirirken "Senin işine geldi bu durum o zaman," dedi. "Bebek yok sorumluluk yok. Orela'dan tamamen kurtuluş var."
"Ben olmayan bebeğimiz için her şeyi düşünmüştüm Orela," dedi. "Ondan kurtulmak, sorumluluktan kaçmak gibi bir niyetim hiç olmadı senin düşündüğünün aksine. Şu an kızgınlığım bile geçti sana, sadece hayal kırıklığı içindeydim."
Gözlerini yine kaçıran Orela sessiz kalırken Welo "Sen nasıl böyle biri haline geldin?" diye sordu. "Sen kimsin? Ben seni tanımıyorum."
"Belki de beni hiç tanımadın Welo," dedi Orela. "Ben hep böyleydim, sen uzaktın. Sen ruhsuzdun. Kendine bak önce."
Welo, güldü ama gülüşü neşeden keyiften uzaktı.
"Peki," dedi kollarını iki yana açarak. "Ben kendime bakıyorum. Geçmişime, seninle olan tüm zamanlarıma bakıyorum ve tüm yaşananları, yaşadıklarımızı an itibariye unutuyorum ve seninle beraber Adalet Merkezi'ne gidiyoruz. Dilekçeni veriyorsun, görünüşü bildiriyorsun ben de kendi dilekçemi bebek beklediğimiz kısmı değiştiriyorum. Yok dilekçeni benim dilekçeme uygun vermez, görüşünü benim görüşüme uygun bildirmezsen hazır Adalet Merkezi'ndeyken beni bebek beklediğimize dair kandırdığı söyler ve bunun için şikayetçi olurum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galaxy of Torn: BETA
FantasyTorn Galaksisi'ne karanlık usul usul yayılmaya devam ediyorken dengeler değişmek üzereydi. ALFA'nın sonunda yeri bulunan Sultan Nersy yaşadıklarıyla kendisine bir yol çizecek ve bulunuşuyla önemli olaylara ön ayak olacaktı. Buz Yıldızı'nın araştırıl...