Rageskum, Hükümdarların Gezegeni.
Minicik, küçücük bir gezegendi Rageskum. Hükümdarların Gezegeni olarak da geçerdi. Eski Hükümdarların, onların orada yaşamak isteyen ailelerinin, eski şehzade ve sultanların ve yönetimden ellerini ayaklarını çekmiş asillerin yerleşkesiydi burası.
Eski Hükümdar Udjax'ın babasıyla annesi hala hayattaydı ve Rageskum'da yaşıyorlardı. Udjax'ın şehzade kardeşleri ve iki sultan kardeşi de buradaydı. Bazı gezegenlerin yönetimini sonraki jenerasyona devretmiş Bey ve Hanımları, asil hanelerden galaksi içinde yaşamak istemeyen büyükleri Rageskum'un ferdiydi.
Bir nevi emeklilik gezegeniydi. Rageskum'da çok genç bulunmazdı. Çoğu misafir olarak gelip giderdi. Eski Hükümdar Udjax'ın yönetici olduğu bu gezegende kızı Sultan Nersy bu gençlerin başını çekiyordu.
Her daim bahar havasını yaşayan Rageskum'da Nersy yemekten sonra odasına çekilmişti. Udjax ve Meroal bu akşam yoklardı. Büyükbabasının daveti üzerine onun şatosuna yemeğe gitmişlerdi. Nersy bu davete katılmak istememiş kendi başına yemeyi tercih etmişti. İki akşam önce oradaydı ve büyükbabasıyla büyük bir kavga etmişlerdi.
Lasenter ve Clara hakkında söylediklerine karşılık vermeden duramamıştı. Zaten babasıyla neredeyse her gün bu konu hakkında kavgaları oluyordu. Annesi Meroal arada kalmaktan yorulmuş görünüyordu.
Tek bir şehir tek bir yaşam merkezinin olduğu Rageskum'da Nersy, Tha'nın getirdiği limon çayını Rageskum'un en güzel manzarasına karşı yudumluyordu. Dağlık bir bölgede kurulu olan şehrin en üst noktasındaydı Rageskum Sarayı.
Nersy'nin odasındaki büyük terası ise hem sağ tarafta kalan şehri görüyor hem de sol tarafta kalan uçuruma, uçurumun dibinde akan nehre ve nehrin diğer tarafındaki uçurumdaki şelaleleri görebiliyordu.
"Ak Bahçe'de yaptığımız pikniği hatırlıyor musun Tha?" diye sordu Nersy uzun bir sessizliğin ardından.
Nersy'nin üçüncü limon çayını yenileyen Tha "Hangisini Sultanım?" diye sordu. "İlk gidişimizi mi? Yoksa depreme yakalanmış olduğumuzu mu?"
"Depremi," dedi Nersy gülerek. "Ne maceraydı ama değil mi?"
"Öyleydi Sultanım," dedi Tha. "Bey Dorasto ve Gero bizi kurtarmaya gelmişlerdi."
Nersy iç geçirerek "Çok uzun zaman önceymiş gibi geliyor," dedikten sonra "Sence orada her şey yolunda mıdır?" diye sordu Nersy Tha'ya dönerek.
"Yolundadır Sultanım," dedi Tha. "Sadece buraya dair bir özlem vardır kalplerde."
Nersy hafifçe gülerken Gero "Sultanım," diyerek terasa giriş yaptı. Nersy hafif dikleşirken "Evet Gero?" dedi sorarcasına.
"Babanız Hükümdar Udjax sizi görmek istiyor."
Nersy, şaşırırken "Demek geldiler," dedi ama şaşırması buna değildi. Bu saatte onu görmek istemesiydi asıl şaşırtıcı olan. Bir tedirginlik ve hafif bir korku titreşti yüreğinde. Ayağa kalıp "Gidelim o zaman," dedikten sonra Tha'ya döndü ve "Sen burada kal," dedi.
Nersy, konunun çok başka bir konu olduğunu düşünüyordu. Babası, büyükbabasıyla yaşadığı son tartışmadan haberdardı ve bunun tartışmasını zaten yapmışlardı. Bunu konuşmak için çağırıyor olamazdı.
Tedirginliği üzerinde Gero'yu takip ederken babasının kendisini neden görmek istediğine dair tahmin yürütmeye çalışıyordu ama başarılı olduğu söylenemezdi. Tek tahmini geçen akşam yaşadıkları tartışmayı yenileyecek olmalarıydı.
Gero'nun açtığı kapıdan salona girdi. Annesi oturuyordu babası ise elinde içkisiyle dışarı bakıyordu. Onun geldiğini görünce bakışlar o tarafa dönerken Nersy selamını verip "Beni çağırmışsın baba," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galaxy of Torn: BETA
FantasyTorn Galaksisi'ne karanlık usul usul yayılmaya devam ediyorken dengeler değişmek üzereydi. ALFA'nın sonunda yeri bulunan Sultan Nersy yaşadıklarıyla kendisine bir yol çizecek ve bulunuşuyla önemli olaylara ön ayak olacaktı. Buz Yıldızı'nın araştırıl...