Bölüm 10: Kobslıcudo Karargahı

5.9K 439 115
                                    

Beşen Yeri Kobslıcudo Karargahı

Dukan, Desma.

Kıvırcık simsiyah saçları ve simsiyah bakışları olan bir kadın, Kaarawa, normal gözlere göre karanlık ama yıllardır karanlıkta yaşamaktan kendisine aydınlık gelen koridorda ilerliyordu.

Koridorun sonuna geldiğinde oradaki kapıyı sertçe açarak içeride çalışan görevlilerin işlerini bırakarak kendisine bakmasına neden oldu.

"İşinize bakın," dedi sert sesiyle.

Görevliler anında işlerine dönerlerken Kaarawa nereye gittiğini biliyor laboratuarda dümdüz ilerledi. Kaarawa'nın çalışmaların durumuyla ilgili cevap alabileceği tek kişi arka taraftaydı.

"Leydim Kaarawa."

"Yağcılığı kes Argus," dedi Kaarawa tiz bir sesle. "Çalışmalar nasıl gidiyor?"

Argus eliyle tüm laboratuarı göstererek "Tüm hızıyla devam ediyor," dedi.

"Merak ettiğimin bu olmadığını biliyorsun," diye tısladı Kaarawa. "Benim sabrımı sınama. Hala bir sonuç alamadık mı?"

"Uygun çifti hala bulamadık Leydim," dedi Argus sıkıntıyla. "Tüm kombinasyonları deniyoruz."

"Kısa sürede bulun artık."

Kaarawa'nın sesinden sabırsızlığı anlaşılıyordu. Tutsakların bir kısmının kaçmış olmasının sinirini hala en şiddetiyle yaşıyordu ve bunu Argus ile ekibinden çıkarmak istemiyordu.

"Hiçbir kombinasyonda uyum yakalayamadık mı?" diye sordu. "Belki farkına varamamışsınızdır. Gözden kaçırılma olmasın."

"Hayır, Leydim," dedi Argus ciddiyetle. "Doğru kan örnekleri birleştiğinde oluşan DNA'da karanlık izler ortaya çıkacak. Şuana kadar hiçbir çiftte bu uyumu yakalayamadık. Kan bağlarına dair de bir fikir üretemiyoruz. Her şey hazır, doğru kombinasyonu yakaladığımız an Klon Kobslıcudo'nun yükselmesi için karşımızda hiçbir engel olmayacak."

Laboratuarın baktığı manzara mühür yolu ve onun sonundaki dalgalanan mühürdü. Karanlığa mahkum Beşen Yeri'nde sadece mühür yolu renk saçıyor, altın gibi parıldıyordu. Onun saçtığı altın ışıltısı da dalgalanan mühre vurduğunda bir saniyeliğine Arus ışınıymış gibi görünüyordu.

Kaarawa bu görüntüyü izlerken "Arus'u özledim Argus," dedi. "Lord da öyle. Bunun için çalışmalarınızı hızlandırın. Gerekirse uyumayın."

"Emredersiniz Leydim."

Kaarawa karşısındaki manzaraya birkaç saniye daha baktıktan sonra arkasını dönerek hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Laboratuardan çıkıp karanlık koridorda ilerlerken bütün gün bakışlarını kızıl aynasından çekmeyen mavi gözlü Lord'un odasına doğru ilerlemeye başladı.

***

Nersy gözüne giren ışıkla gözlerini hızlıca açarak uykusundan anında uyandığında hemen sağ tarafına baktı. Yatağın boş olan sağ tarafı yüzünü düşürürken Nersy iç çekerek doğruldu. Yatakta oturarak parmaklarıyla oynayarak yatağın örtüsüne bakıyorken boynunu kaşıyan bir şeyle elini boynuna attı ve boynuna geçirilen şeyi gördü.

Üzerinde Suqe'ye ait simgelerin olduğu bir taş deriden bir ipte Nersy'nin boynunda sallanıyordu. Nersy gözleri dolarak kaldırıp kolyeyi öperken kendine birkaç dakika süre verdikten sonra hızla yataktan kalktı.

Kendi odasına giderken sanki koridorlar onun geleceğini biliyor gibi bomboştu. Hızlı adımlarla ardından elbisesinin tülleri uçuşarak Suqe Sarayı'nın koridorlarına ilerliyordu. Nersy kendi odasının koridoruna geldiğinde kapıda bekleyen Gero'yu gördü.

Galaxy of Torn: BETAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin