Bir Pazar sabahı herkes evlerinde tatil gününün keyfini çıkarıyorken iki kardeş, Awert ve Tetna Kriz Merkezi ekranlarında günlerini çalışarak değerlendiriyorlardı. Birkaç nöbetçi dışında sakin olan Kriz Merkezi'nde Pazar günü çalışmak için ideal bir zamandı.
Tetna, Eş Kehanet ile ilgili araştırma yaparken Awert kehanet ile ilgilenemiyordu. Onun başı şehirlerde olan protestoların artık yavaş yavaş ayaklanmaya dönmesiyle dertteydi. Tetna sessiz sakin çalışmasına devam ederken "Pazar günü çalışmaya gelen tek biz değilmişiz," diyen Aaron'ın sesiyle sandalyesini döndürdü.
Aaron, Welo, Milo ve Miles büyük ekranında önündeki Awert'in yanında duruyorlardı.
"Oğlanları alıp gelmişsin bakıyorum da," dedi Awert.
"Sizin geleceğinizi biliyorduk," dedi Welo Tetna'nın olduğu tarafa bakarak. "Siz burada çalışırken biz de gelmemezlik yapamazdık."
Awert gülerek ona bakarken "Eh haydi o zaman Albay Welo," dedi. "Ekranının başına git de çalışmaya başla."
"Peki Yönetmen Pard."
Welo, Tetna'nın ekranına yakın olan ekranına doğru ilerlerken Tetna ekranından başka bir yere bakmıyordu. Bakmaya kalksa gözleri istemsizce Welo'ya yönelecekti ve Tetna onunla göz göze gelmeye hazır değildi. Ona bakmayı, onunla göz göze gelmeyi kalbi şuanlık kaldıramazdı.
Welo'nun gölgesi üzerine vurduğunda Tetna yutkunarak kalırken ne yapacağını şaşırdı. Ekrandan akan görüntüleri istediği gibi yakalayamazken Welo "Tetna," dediğinde bayılacağını hissetti.
"Efendim?" dedi titrek bir sesle.
"Konuşabilir miyiz?"
Tetna, yutkunarak boğazına oturan yumruyu yok etmeye çalışırken "Daha sonra konuşsak," dedi. Welo sesli bir şekilde nefes alıp verdikten sonra "Peki," dedi ve başka bir şey demeden Tetna'nın iki çaprazındaki ekranına geçti.
Tetna, onun gidişiyle nefesini bırakıp arkasına yaslanırken göğsü hızla inip kalkıyordu. Ekranındaki görüntülere odaklanarak "Annemin düştüğü hataya düşmeyeceğim," diye mırıldandı.
Tetna, bunu kendisine hatırlatarak geçen zamanın ardından yanına çekilen sandalye ile olduğu yerde sıçradı.
"Korkutmak istememiştim," dedi James. "Üzgünüm."
"Konsantre olmuştum," dedi Tetna. "Dalgınlığıma geldi."
James etrafa bakınırken "Bugün de herkes burada," dedi. "Pazarları burasının boş olmasına alışkınım. Tuhaf geldi."
"Çalışmalıyız James," dedi Tetna ciddiyetle. "Bu kara günlerden kurtulmanın başka çaresi yok."
James başını sallarken onun ekranına bakarak "Toprağın kararlılığı yıldızların ışığı," diye okudu ve "Bu ne?" diye sordu. "Bu sefer neyi araştırıyorsun?"
"Aynı şeyi," dedi Tetna. "Eş Kehaneti araştırıyorum. Bu da içinde geçen bir cümle. Bu ikisinin ne olabileceğini çözmeye çalışıyorum. İpucu yakalamaya çalışıyorum. Parlaklık da bize yardımcı olmuştun. Bunda da olabilir misin?"
James düşünerek "Toprağın kararlılığı yıldızların ışığı," diye mırıldandı ama kendisine hiçbir çağrışım yapmadığı için başını iki yana salladı. Tetna "Bir umuttu zaten," diyerek ekrana geri döndüğünde James "Tetna?" diyerek onu durdurdu. "Bana Eş Kehanet'in tamamını dinletir misin?" diye sordu. "Biliyorsun ben dinlemedim ve belki tamamında aklıma gelen bana çağrışım yapan bir şey bulabilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galaxy of Torn: BETA
FantasyTorn Galaksisi'ne karanlık usul usul yayılmaya devam ediyorken dengeler değişmek üzereydi. ALFA'nın sonunda yeri bulunan Sultan Nersy yaşadıklarıyla kendisine bir yol çizecek ve bulunuşuyla önemli olaylara ön ayak olacaktı. Buz Yıldızı'nın araştırıl...