1. Bölüm

288K 9.2K 1.7K
                                    


Gözlerini alarmın açan Beren, başını saate çevirdiğinde işe gitme saatinin yaklaştığını gördü. Kısa bir duşun ardından havluya sarınıp odasına, dolabının önüne geçip; kıyafetlerini hızlıca seçti ve üzerine geçirdi. İşe gitmek için yola koyuldu. Çalıştığı yere geldiğinde, restorandan içeri girmişti.

Öğleden sonra restoranda, birkaç masa hariç hepsi doluydu. Beren ve diğer çalışanlar, servisleri sahiplerine götürüyorlardı. Restoranın kapısı aralanmış ve üç farklı beden, girmişti restorandan içeri. Kendilerine boş bir masa bulup oturmuşlardı. İçlerinden bir tanesi eline kaldırıp, Beren' in dikkatini çekti. İçtenlik ile gülümseyip masaya yaklaştı Beren.

"Ne alırsınız, efendim?" dedi ve arka cebindeki kâğıt ve kalemi çıkardı. Beren' in sorusunu yanıtlayan kız, gülümseyerek karşısında ki garsona baktı. Ardından sie Beren gelen müşterilerinin siparişlerinin alıp, yanlarından ayrıldı. Daha sonra siparişleri hazırlayacak olan arkadaşına aldığı notu bildirdi. Siparişler hazırlandığında, kendine uzatılan tepsiyi alıp, sipariş aldığı masaya götürdü.

"Afiyet olsun efendim" O sırada gözüne yan masadaki tabakların boş olduğu takıldı ve gidip boşları elindeki tepsiye topladı. Geri çekilip giderken, arkasında az önce sipariş götürdüğü masadan biri; ceketini çıkarmak için ayaklanmış ve ona çarpmıştı.

"Ben çok özür dilerim, efendim. Sizin arkamda olduğunu fark etmedim" diye hızlıca söyledi Beren. Mahcubiyetinden dolayı sesi titriyordu. Kabahati yoktu ancak özür dilemekten çekinmemişti. Yere eğilip dağılan parçaları toplamaya başladı, elinde ki tepsiye.

"Asıl ben özür dilerim. Sana çarpan bendim" dedi Beril, kendini kötü hissedtti. Güzel gülümsemesi silinip, yerini telaşa bırakan yüzün sahibi karşısında; kendi hatasını telafi etmek için eğilip, Beren' e yardım etmeye başladı. "Lütfen, gerek yok. Ben hallederim" deyip ona engel olmak istedi Beren.

"Hatamı telafi etmeliyim "dedi ve içten gülümsemesini sundu Beren' e. Gürültüyü duyan restoran sahibi Hakan bey; hızla ayrılmıştı ofisinden ve gürültünün kaynağını bulmuştu.

"Seni geri zekâlı sakar şey, biraz dikkat etsene. Bıktım bu bitmeyen salaklıklarından" diye kükremeyi andıran bir ses ile restoranın doldurdu, Hakan bey. Beren onun aşağılamasından dolayı korkmuş ve gözleri dolmasına engel olamamıştı.

"Ben özür dilerim, efendim. Bir daha olmaz" dedi Beren çatlayan sesine engel olamadan. "Ona çarpan ve hatalı olan bendim, ona bu şekilde bağıramazsınız" dedi Beril, sinirle ayağı kalkıp. Hakan bey, karşısında ki kişinin Beril Bozkır olduğunu görünce; seslice yutkundu. Sakar garson, koca restoranda çarpa çarpa Beril Bozkır'a mı çarpmıştı? Tüm kanın beynine toplandığını hissetti.

"Lütfen efendim, siz rahatsız olmayın. Ben onun icabına bakarım, sizden onun adına çok özür dilerim. Lütfen keyfinizi bölmeyin" dedi Hakan Bey. Beril iyice öfkelenmişti, bu duruma özellikle, bu aptal adamın söylediklerinden sonra Beren' in gözyaşlarının akması; canını çok sıkmıştı.

"Ona bir daha bu şekilde bağırırsanız; sizin için hiç iyi olmaz beyefendi" diye açıkça tehdit etmişti onu Beril. Korkmuştu Hakan Bey, elbette karşısındaki ufak beden den değil; onun yaptırabileceklerinden. Başı ile onay verip, hızlı adımlar ile ofisine döndü. Beril tekrar eğilip, Beren' in yüzünü inceledi. Güzel yüzü kızarmış, gözyaşları akmaya başlamıştı. Beril kendini sorumlu tuttuğundan, karşısındaki garsonun gözyaşları içini sızlatıyordu. O sırada Beren, yerdeki kırıkları toplamayı bitirmiş; ayağı kalkmıştı. "Tekrar özür dilerim, efendim" diyebildi zorlukla Beren. Ardından hızla restoranın mutfak kapısından içeri girdi. Beril, Selin ve Nilay' ın olduğu masaya, kendi yerine tekrar oturmuştu.

"Kalkalım artık yoksa katil olacağım" öfkeyle söylediğinde diğerleri de onu onaylamıştı. Cüzdanından bir miktar para çıkarıp masaya bıraktı.

Beren mutfakta biraz oyalanıp, kendini topladıktan sonra tekrar işine dönmüştü. Hemen Derya'nın yanına gitmişti.

"Beril Bozkır'ı nereden tanıyorsun?" diye merakını dile getirdi Derya. "Öyle birini tanımıyorum. O kim?" "Nasıl, az önce seni savunan kişi Beril Bozkır' dı. Tanımadığına emin misin?" arkadaşının irice açılan gözlerine bakan Beren, neden bu kadar önem verdiğini ve üstünde durdurduğunu anlayamadı.

"Bana çarptığı için yaptı bunu, hem neden bu kadar şaşıyorsun ki? Sıradan bir müşteriydi. Tanımam gerekli mi?" onun yüzünü inceliyordu Derya. "Gerçekten tanımıyorsun. Sana en baştan anlatayım, beni iyi dinle" diyerek boğazını temizleyip söze başlamadan önce kelimeleri aklında toplamaya çalıştı.

"Bak şimdi, hani karanlık işler yapıp, belleri silahlı bazı adamlar vardır. Onların karanlık işler yaptığı söyleniyor. Aslında daha çok buraya gelen o kızların sevgilileri. Bunlar altı kişi olsa da Ares Karal emir veren kişi. Kalabalık bir aileler, toplam da beş çift ve bir de; Ares Karal. Hepsi bir malikânede yaşıyor, şehirden biraz uzakta. Kızları arada böyle etrafta görebilirsin ama erkekleri görenlerin sayısı azdır. Hatta Ares Karal' ı çalışanları hariç kimse görmemiş diye bir söylenti bile dolaşıyor. Adam hayalet gibi, varlığı biliniyor ama kimse karşılaşmıyor. Tabii kurban seçip öldürmek istediği kişiler hariç. Onlar korkunç ve acımasız insanlar, insanlar onların isimlerini anarken, bile rahatsızlık duyuyor. Ares Karal ölüm meleği ve diğerleri onun sadık yardımcıları. Onların insanların öldürmek için götürdükleri belirli bir yerleri olduğunu duydum. Yerini kimse bilmiyor, ya da bilmek istemiyor. Orada türlü türlü işkence aletleri varmış. Bunları insan üzerinde denemekten asla çekinmiyorlar. Kurbanlarını katletmeden önce onların çığlıkları dinliyorlar ve bundan büyük haz duyuyorlar" diyerek sözünü bitirdi Derya.

"Aman Allah'ım" dediği an, korkudan kocaman gözleri açılmış eli ile ağzını kapatmıştı Beren. "Onlar lanetli kişiler Beren" arkadaşının sözlerini dinleyen Beren, duyduklarının midesini harekete geçirdiğini hissetti. İnsanları katletmek mi, bu insanlar nereden alıyordu bu gücü. "Ama anlamıyorum. Beril, neden senin için bugün Hakan Beye öyle çıkıştı. İnsanlık yapmak için pek masum insanlar değil zira" diye devam edip dile vurdu merakını Derya. Beren ve cam kenarında birinin el işaretini görüp, kendini topladı ve işine döndü.

Karanlığın EfendisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin