51. Bölüm

87.6K 3.9K 330
                                    

"Al bakalım" dediğinde, sıra elindeki beyaz renk pamuk şekeri, henüz tam olarak büyümemiş sevgilisine uzatmıştı. Aralarından geçen konuşma sonrası sahilde el ele yürümeye devam etmişlerdi. Beren' in pamuk şeker satan birini görüp, almak istemesinin ardından Ares sevgilisine kısa zamanda istediğini sunmuştu. "Teşekkür ederim" Sahil kenarına sırası ile dizilmiş olan banklardan birinde, yan yana oturmuş; yaratıcının insanoğluna bir armağını sayılan dalgaların kıyıya vuran sesi ile birlikte muhteşem deniz kokusunu ciğerlerine dolduruyorlardı. Oturdukları yerden karşıya bakan çift alabildiğine maviliğin içindeyken, başka bir âleme yolculuğa çıkmış gibiydi. Pamuk şekerinden bir parça koparan Beren, ağzındaki o çok sevdiği tadın yanında bir de, mazaranın tadını çıkarıyordu.

"Sen de ister misin?" onu normal bir insan olarak kabul eden sevgilisine karşılık olarak minnet duysa da, kendi hala buna alışamamış olan Ares, yüzünde bir gülümseme ile başını iki yana sallayarak, onun teklifini reddetmişti. Beren elindeki şekerini keyifle yemeğe devam ettiği sıra aklında beliren bir görüntü ile yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Bir pamuk şekere, bir sevgilisine bakıyordu. Bu durum daha sonra Ares'in de dikkatini çekmişti. "Sonunda buldum Ares"

"Ne buldun ki, böyle heveslendin güzelim?" heyecanlı sesi ile gözleri daha da parlayan sevgilisinin yüzüne baktı. "Senin nasıl bir poz vermen gerektiğini" gözlerini deviren Ares, daha ciddi bir konu bekliyordu. Ancak duyduğu onu hiçte memnun etmemiş, gözleri yeniden denize dönmüştü. "Bu kadar heyecanlandığın için daha ciddi bir konu bekledim, bende" gözleri ona döndüğünde, hevesini kaçırmaktan vazgeçti. "Nasıl bir pozmuş, peki?" "Pamuk şekerden bir parça alıp yüzüne sakal ve bıyık olarak tutacaksın ve bende senin fotoğranı çekeceğim" sevgilisinin bunu yapacağından emin olarak söylerken, gözlerinin önünde beliren görüntü ile kahkaha atmak üzereydi. "Ne!" onun sözleri gayet anlaşılır olsa da, Ares o an algılayamadı.

"Lütfen Ares" ısrar ediyordu ama aklından da, onun reddetmesine ihtimal de vermiyordu. Zira sevgilisi bu konuda söz vermişti. "Şaka yapıyorsun değil mi?" bunu şaşırarak sormuyordu Ares. Sevgilisinin bu konuda gerçekten şaka yaptığını düşünüyordu. "Sen fotoğrafımı çektiğinde, ben hiç itiraz etmedim. Lütfen itiraz etme" onun bunu gerçekten istediğine emin olmuş ve bu durumdan hiçte hoşnut olmadı. "Senin fotoğrafını çekmeden önce müsaade istedim Beren. Bu saçma, bunu yapmayacağım" alnı kırışmış ve ses tonu katılaşmıştı. Aklı o an bunu kesinlikle kabul etmiyordu. "Yapacağına dair söz vermiştin ama" üzgün bir ifade sahiplenen yüzü ile sevgilisinin gözlerine baktı. Oturduğu banktan ayaklanıp, sevgilisine yukarıdan baktı.

"Öyle olsun, yapma" elinde tuttuğu pamuk şekeri ile yürümeye başladı. Çocuk gibi isteği yerine gelmediği için küsüp, oradan uzaklaşmaya başlamıştı. Kendi kendine sözünde durmayan sevgilisine söyleniyordu. "Beren, dur!" durmadı. Birbirini takip eden hırslı adımları ile yürümeye devam edip, arkasına bile bakmadı. Çok geçmeden Ares güçlü tutuşu ile onu kolundan yakalayıp, daha fazla ilerlemesine engel olmuştu.

"Gökten kocaman alev taşlarının tepemize düştüğünü görsen, kaçıp gitmek için bile olsa, sakın arkanı dönme bana" ses tonu ile birlikte gözlerinin ifadesi de, yumuşamıştı. Kolunu bıraktığı sevgilisinin yanağına dokundu. "Sen bana dönmüştün ama" iskelede aralarında geçen o kötü ana gönderme yaparak, söylemişti Beren.

"Gülüne kızıp, gezenini terk eden Küçük Prens misali güzelim; tüm gezegenleri gezsem de, yine yalnızca bana özel olan gülüme döneceğim" bu sözleri duyan sevglisinin gözlerinin parladığına şahit olan Ares, bundan sonra hayatı için yıldızlara ne hacet dedi içinden. "Pamuk şekerinden biraz ver bakalım"

"Ben üzüldüğüm için yapmak zorunda değilsin" "Bu defa sen üzüldüğün için değil. Söz verdiğim için güzelim. Sadece onun için" sözlerinin hemen ardından sevgilisinin elinde olan beyaz pamuk şekerden biraz kopardı. İki parçaya ayırdığı pamuk şekeri, sevgilisinin söylediği gibi kendine sakal ve bıyık yaptı. "Hadi güzelim, bakman için değil fotoğraf çekmen için bu hale girdim" onu öylece izleyen sevgiline istediği pozu verirken, bir an evvel bu durumdan kurtulmak için acele etmesine teşvik etmişti. Yüzüne uzak tuttuğu pamuk şekerden kurtulmak için öylece bekleyip, sevgilisine resmi çekmesi için zaman tanıdı Ares.

Karanlığın EfendisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin