37. Bölüm

117K 5.1K 513
                                    

Sabah güneşin doğumunun ardından ilk uyanan Ares olmuştu. Gözleri aralandığında, yanında uyuyan bedeni buldu gözleri. Olanların ardından ilk kez uyumasını kolaylaştıracak herhangi bir ilaç kullanmadan uyumayı başarmıştı. Bu uykuyu bile yanında mışıl mışıl uyuyan bedene borçluydu. Hiç aklına gelebilir miydi ki; hayatta olup, nefes almanın bir gün onu rahatsız etmeyeceği? Birinin tek bir sözü ile her şeyi geride bırakmaya razı geleceği aklının köşesinden bile geçebilir miydi? Aldığı nefes bile rahatlatıyordu onu. Beren yavaşça kıpırdanıp, gözlerini araladığında, onun bu tatlı hallerine şahit olduğu için kendini şansılı saydı Ares. Beren daha önce Ares' in yüzünde böyle bir gülümsemeye hiç şahit olmamışken, manzaranın tadını çıkarmıştı.

"Günaydın güzelim" uykulu sesi pürüzlü çıkarken, bu sesin onun için ne kadar kıymetli olduğunu düşündü Beren.

"Günaydın. Gece rahat uyuyabildin mi?" Beren' in sorusunun ardında mümkünmüş gibi Ares' in gülümsemesi daha da geniş bir hal aldı. "Daha önce hiç olmadığı kadar hem de"

"İşe yaradı yani" çocuk sevinci ile gülümsedi ona. "Evet, güzelim, benim gibi bir adamı; ninni ile uyutmayı başardın" Güzel yüzünde, duyduğu sözler ile güller açmıştı. Biraz daha sokuldu Beren, sevgilisinin huzur dolu kollarının arasına. "Beren, ben istiyorum ki, artık her sabaha birlikte uyanalım" onun anlamaya çalışan ifadesini fark eden Ares, sözleri yineledi. " Gözlerimi araladığımda ilk gördüğüm, sen ol istiyorum" Ares' in eli sevgilisinin yanağını usulca seviyordu. "Ben, elbette bunu çok isterim." Gözleri dolmaya başlamıştı. Ares onun birkaç santimlik masefe uzaklığında olan yüzünü avuçları arasına alıp, dudaklarına sevgi dolu bir öpüzük bıraktı. "Beni sevmekten sakın vazgeçme güzelim" sevgilsinin başı göğüsüne yaslandığında, onu kolları arasında sardı Ares.

"Her ne olursa olsun gitmeme izin verme Ares, senden başka gideceğim hiçbir yerim yok"

Diğerlerinin uyandığını bildiren kapı sesleri çift kulaklarına kadar ulaşıyordu. "Ben duşa giriyorum. Oda taşıma işini kahvaltıdan sonra yapalım, olur mu?" dolabına doğru ilerleyen Ares, söylediğinde Beren' de yatakta oturuyordu. "Elbette olur ama bugün benim birkaç saatlik dersim var. Oda işini hallettikten sonra çıksam sorun olur mu?" onunla göz göze geldi Beren. "Tamam, pekâlâ. Seni ben bırakırım" "Hiç gerek yok. Be-" onun sözlerinin devamını dinlemek istemeyen Ares onun sözünü kesmişti.

"Seni, ben bırakacağım güzelim" günün birkaç saatini güzel sevgilisine ayırmak istemesi onun en doğal hakkı değil miydi? Yanına yaklaştığı sevgilisinin alnına öpücük bıraktı. "Tamam, o halde ben odama gidip, hazırlanayım" onun bunu söylediği sıra Ares' de yeniden dolabına ilerleyip, onu başı ile onaylamıştı. Daha sonra sevgilisinin odasından ayırılan Beren, kendi odasına geçti.

Bir hayalin gerçekleşmesinin de ötesinde bir olaydı onun bedenini sarıp, sarmalayan.

Birkaç gün önceye kadar insanlara korku salan adamın sevgisine karşılık bile vermeyeceğinin imkânsızlığına yanarken, şimdi rüyalar âleminde yaşayan bir Leyla' idi. Kalbinin atış sesinde bile huzur kovalayan, yüzündeki pahabiçilemez gülüşlerin sebebi olan Ares ile geceleri nefeslerini dinleyerek, onun kolları arasında hayallerinin ötesinde anlar yaşayacaktı. Birlikte uyup, birlikte uyanacakları... Anne ve babasının arasında olan ilişkinin ne kadar sağlam ve güçlü olduğunu bilen Beren, her daim hayatında böyle bir ilişki olmasını arzulamıştı. Sevgi ve saygıyla yıllarını geçirmiş olan ailesine her zaman gıpta eden Beren, ileride böyle bir yuvanın hayalini içinde saklamıştı. Şimdi ise bu hayali yaşadığını düşünüyor ve bu yüzden Ares' e her geçen gün daha çok bağlanıyordu.

Onu kaybetmekten korkarken, yan yana geçirdikleri her anı özel ve değerli adlediyordu. Sevildiğini hissediyor ve daha çok seviyordu. Kendi kaybetmekten korkarken, onunda bu korkuyla yaşadığını hissediyordu.

Karanlığın EfendisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin