Giysi dolabının önünde işleri biten çift oradan uzaklaşmış ve Ares sevgilisinin seçtiği kıyafetler ile banyoya ilerlediği sıra yeniden ona dönmüştü. "Beren" ona doğru birkaç adım atmış ve gözlerine yakından bakmıştı. "Sana söylemek istediğim bir şey var" Ares' in gözlerine bakarken, konuşmak isteyeceği şey hakkında gerilmeden edemedi. "Onlara benden ne istediklerini sorduğum da, dünkü akşam yemeğini söyledikler. Ama bu kararı verirken sen yanlarında değildin. Belki isteyeceğin farklı bir şey vardı. Eğer aklında böyle bir şey varsa; bunu sorgusuz, sualsiz yerine getireceğim" derin bir nefes alıp devam etti. "Böyle bir hakkının var olduğunu, bilmeni istedim" koca şehirde hakkında Azrial denilen, cani, canavar denilen adam, bu adamdı. Böyle ince fikirli, naif düşünceli bir adamdı Ares. Öte yandan Beren ondan ne istediğine zaten çok daha önceden karar vemişti. Ancak bunun ne kadar doğru olacağı konusunda, bir hayli tereddüt yaşıyordu. "Ya istediğim şey, senin hoşuna gitmeyen bir şey olursa?" sormadan edemedi Beren. Ancak Ares' den nasıl bir yanıt almayı beklediğini kendi de, bilmiyordu. "Benim değil, senin istediğin şeyi yerine getireceğim, Beren"
"İstediğim şey aslında uzun zamandır aklımda. Böyle bir şey söylemeseydin bile bunu senden isteyecektim. Ayrıca hemen yapmana gerek yok. İstediğin bir zaman olabilir" onun bu sözleri Ares' in üzerinde daha fazla merak uyandırıyordu.
"Ben, bedeninde taşıdığın tüm yaralarını görmek istiyorum" aralarındaki mesafeyi tamamen kapattı, Beren. "Bunu yapmak istemediğini biliyorum. Ama ben görmek istiyorum Ares. Kardeşlerinin çoğu bu yaralara tanık olmuş çoğu da, iyileşme sürecine ortak olmuş. Sen birçok şeyi onlarla birlikte atlattığın için sana özenle ve dikkatle yaklaşıyorlar. Senin acına şahit oldular Ares, yeni acılar yaşama diye ellerinden geleni yapıyorlar" Beren, durup derin bir nefes aldığında, ifadesiz yüzünden bir şeyler anlamaya çalışsa da, yapamıyordu.
"Senden bunu evlenmek istediğin biri olarak rica ediyorum, sevgilim. Beni de, acına ortak et" onun sözleri biteli birkaç dakika olsa da, öylece durmaya devam etti Ares. Beklemesi kabul etmeyeceği için değildi. Zira yapacaktı. Fakat önce bunun için kendini ikna etmeye çalışıyordu, Ares. Yerine getirmek için söz verdiğinin yanı sıra bunun yaşanmasının gerçeğide, vardı aklında. Bunu şuan yapmayacağını söyleyecek kadar istemiyodu. Öyle ki, daha önceleri görmüş olan kardeşlerinden biri, yeniden görmek istese, Ares' in yanıtı yine keskin bir dil ile hayır, olurdu. O bu yaralara sahip olmaktan utanan bir adamdı. Bu onun acizliği gibi annesinin bedeninde de, aynı izlerin var olduğunun kanıtı gibiydi. Duş aldığı sıra elinin altında hissettiği pürüzlü teni veya ayna karşısında birkaç saniyelikte olsa gözlerine çarptığında; Ares annesinin bedeninde taşıdğı yara izlerini anımsıyordu. Böyle zamanlarda Ares gözlerini bu görüntüden kaçmak için kapatsa da, kapalı gözlerinin altında beliren görüntü; yukarıdan sarkıtılan bir zincir ile iki elide bağlı olan annesi oluyordu. Kulaklarında ise annesinin çığlıkları yankılanıyordu.
"Eğer normal bir zamanda bunu istemiş olsaydın, buna cevabım; hayır olacaktı. Ama artık yapmak zorundayım. Ama bunu hayatın boyunca yalnıca bir kere yapabilirsin. Hepsini görmene müsaade edeceğim ama bu bir daha olmayacak" onun sözleri ile memnun bir ifade ile gözlerine baktı Beren. Ona bir kez daha büyük bir minnet duymuştu. "Bir de, evlendikten sonra o ilk gün, karşılaşacağın şeyin bilincinde ol, diye yapıyorum bunu. Bir canarvar ile evlendiğini düşünüp, korkma diye" onun sözlerini dinlerken, yüzündeki ifadeden gözlerini alamadı Beren. Kanı akmıyordu ama canı öyle bir yana yana konuşuyordu ki, kan kaybediyordu sanki.
"Ben ki, dünya üzerinde senin gibi bir tane daha olmadığını düşünürken, sen nasıl olurda, hakkında böyle şeyler söylüyorsun" Beren, onun kendine yaptığı haksızlıktan dolayı kızıyordu. Ares ne zaman kendi hakkında böyle şeyler söylese, bu Beren' in canını sıkıyordu. Kimse onun kadar ince fikirlere sahip olmazdı. Kimse aldığı kararların bu kadar arkasına duramazdı. Her durum karşısında, kimse önceliği karşısındakine vermezdi. Ares' den başka kimse ailesini kaybetmekten bu kadar korkmazdı. "İstediğin şeyi elbette yerine getireceğim. Ama bunun için senden biraz zaman istiyorum, güzelim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Efendisi
Teen Fiction"Kaç benden, uzak dur. Ben katilim, Azrail'im. Azrail'in bir insana sunabileceği tek şey ölümdür. Bu yüzden git Beren" "Ben elindeki kandamlaları ile sevdim seni. Gözlerin kararıp, Azrail'e büründüğünde bile sevmeye devam ettim. Atmayı unutan kalbin...