Karanlığın Efendisi

83. Bölüm

Aradan geçen zamanın ardından nihayet üç araba arka arka yola koyulmuştu. Kızların her biri farklı bir kıyafet giymek durumun kalsalar da, o an içlerinden hiçbiri bunu sorun etmiyordu. Sevdiği insanı diğer gözlerden bile sakınan bir insanın bu kadar kıymetli kıskanması, neden karşı tarafı rahatsız etsin ki? Biraz kibar bir dil, alçak bir ses tonu ve birkaç süslü kelimlerle süslenmiş olan hangi istek geri çevrilirdi? Restorana ulaşan aile bireyleri, arabalarından inmiş ve sevgilileri ile el ele restorana doğru ilerlemeye başlamışlardı. Diğerleri son derece keyifle, etrafı izlerken, Ares şuan burada olmaktan kendini son derece rahatsız hissediyordu. Etrafı sürekli gözleri ile tarayıp, aksi bir şey olup, olmadığını anlmaya çalışıyordu. Rezervasyon işleri ile Cenk ilgilendiği için yanına gelen garsona adını söyleymiş ve ardından garsonda aile bireylerini onları için rezerve edilen masaya yönlendirmişti.

Aile bireyleri onlara ait olan masaya ulaştığında, kendi düzenlerinde masaya yerleşti. Beren' in gözleri sevgilisinin üzerinde gezerken, onun burada olmaktan memnun olmadığını biliyordu. Göz göze geldiklerinde, sevgilisinin gösterdiği gülümsemenin kolaylıkla gerçek olmadığını anlayabiliyordu. Hiçbir şekilde bunu kardeşlerine yansıtmadığı için ona karşı bir kez daha hayranlık duyuyordu.

"Güzel seçim kardeşim. Hem sakin, hem de hoş bir ortamı var" Can, yine uzayıp giden sessizlikten sıkılmış ve masaya ses getirmek için işe koyulmuştu.

"Birkaç yere baktım. Ama benim de en beğendiğim burası oldu. Buranın manzarası, diğer yere göre daha iyiydi" Cenk' in sözlerine onay veren, kardeşler arasında, Çağla' nın hevesli sesi dolmuştu kulaklarına. "Acaba geri sayımın sonunda, havai fişek gösterisi olacak mı?" "Çağla, yirmi beş yaşındasın, biliyorsun değil mi?" Beril' in onun sözlerinin ardından gözlerinin devirirken, Çağla' da onun sözlerinin ardından gözlerini devirmişti. "Benimle uğraşmayınca, günün geçmiyor mu, senin?" "İnsan sevdiğini yerden yere vururmuş, güzel kardeşim" Beril, onu kızdırmak için göz kırpmıştı. "Gözlerim yaşardı, kardeşim" sahte gözyaşlarını hayali olarak kurulamaya başladığında, onunla bir daha göz göze gelmemeye çalıştı. İkisi de birbirlerii le uğraşmayı seviyordu.

Aradan geçen zamnın ardından ise verdikleri siparişlerin hazır olmasını beklemeye başlamışlardı.

"Şu an söylemek yerimi bilmiyorum ama biz bugün Mert ile birlikte iki düğün içinde, tarih aldık" Egemen' in sözlerinin ardından masaya yeniden ses gelmişti. "Ne zaman, peki?" Ares' in sorusunun ardından her birinin merakı giderilmiş olacaktı. İçlerinde hala bugünleri yaşıyor olduklarına inanamayan dahi vardı zira tüm bu şeyler Beren, hayatlarına girdikten sonra gerçekleşmeye başlamıştı. "Dört gün sonraya gün verdiler" onun sözlerinin ardından Çağla ve Nilay göz göze gelmişti. Dört gün sonra artık sadece sevgili değil, evli bir çift olacaklardı.

"O zaman yarından itibaren düğün hazırlıkları başlasın" Anıl' ın söylediği bu sözün ardından Beren' in üzerinde hissettiği bakışları fakr edip, başını kaldırdığında, sevgilisi ile göz göze gelmişti. Son düğün sırası onlarda olsa da, ilk iki düğün birlikte olacak ve bu sıranın daha kısa bir hal almasına neden olmuştu. Ares sevgilisi ile göz gözeyken, aklından; evlilik diye geçirmişti. Bu bir yemindi onun için. Birlikte yaşamaya, birlikte yaşlanmaya ve bir beden olarak acıları, sevinçleri karşılamaktı. Aynı düşüncelere, aynı sonuca ulaşmaktı. Hem fiziksel hem de mental olarak bir birleşim demekti.

Sipariş ettikleri yemekler sonunda aile bireylerinin önüne sunulduğunda, yemek başlamıştı. Etrafta olan diğer insanların varlığı ile daha dikkatli davranmaya özen gösteriyorlardı. Alışık olmadıkları kalabalık bir ortam olması, geriyordu.

Faruk İncetaş. Lavaboya doğru ilerlediği sıra gözlerine çarpan tanıdık simalar ile adımları o yöne doğru ilerlemişti. "Vay canına, kimleri görüyorum böyle" sesin geldiği yöne dönen aile bireyleri, karşılarında bu adamı görmekten son derece rahatsız olmuştu.