23の3

640 48 3
                                    

Nahyun siyah lüks arabaya binip kemerini taktıktan sonra sitemle Jiyong'a döndü
-Neden beni almaya geldin? Neden kapıdayım diye emri vaki yapıyorsun?
-Seansımızı arabada yapalım diye. Hem fena mı? bu gün arabanla gelmemişsin, ama neden?
-Arkadaşım bıraktı çünkü. Neden gelmedin seansa?
-Konserim vardı... Ah Nahyun insanın hastalarından biraz haberi olur.
-Özür dilerim GD hazretleri, bir ara menajerine söyle de bana turne takvimini versin!
-Seans mı yapacaksın azar mı çekeceksin?
-Şu an mesai dışındayım. Ve inan bu gün yeterince seans yaptım.
-Sinirlisin sanki?
-Yoo değilim bir kere.
-Ne oldu.
-Bak, ne oldu var ya... ne sırıtıyorsun be anlatmıyorum al işte!
-Tamam özür dilerim anlat...
-Hayır anlatmıyorum, neden sırıtıyorsun!?
-Sadece ilk önce yok deyip sonra hemen anlatmaya başlaman...
-Eee?
-Çok sevimli?
Nahyun kızararak önüne döndü, kalbi kulaklarında atarken diğer tarafa dönüp camı araladı. Son zamanlar da ne oluyordu ona böyle? Her şeye heyecanlanır hale gelmişti. Alışkın olduğu şeylerdi bunlar ama neden Jiyong diyince ilk defa duyuyor gibi oluyordu.
Bu da çok sevimli.
-Ney?
-Utanman!
-Utanmadım bir kere... Sadece bir şey düşünüyordum.
-Ne düşünüyordun.
Jiyong gözlerini yoldan ayırıp kısa bir süreliğine Nahyun'un gözlerine baktı sonra tekrar yola döndü.
-Hani benim arkadaşım var ya...
-Şu adını bana asla söylemediğin?
-Evet o... Onun bir büyükannesi var çok hasta ve arkadaşımın ölmeden önce ona göstermesi gereken çok önemli bir şey var... Ama büyükanne bu gün bir kriz daha atlattı daha fazla dayanamaz.
Jiyong Nahyun'u sessizce dinliyordu. Arada bir dinlediğini belirten sesler çıkararak devam etmesini sağlıyordu.
-Göstermesi gereken şey ne?
-Erkek arkadaşının ımm hayır erkek kardeşinin çalışmaya başlaması.
-Erkek arkadaş ve kardeşi nasıl karıştırdın?
-Off orası karışık biraz.
-İş bulabilirim ona.
-Bulamazsın...
-Beni fazla küçümsüyorsun.
-Ondan değil.
-Ne okumuş kardeşi?
-İdol olarak çıkış yapması gerek ama bir türlü çıkış yapamıyor.
-Çıkış yapmak kolay bir iş değil... Hangi şirketmiş?
-Immm bilmiyorum. Sormadım ama büyük şirketlerden biriymiş.
-Büyük şirket?
-Ne bileyim işte iyileri hangileriyse onlar.
-Cidden senin yaşındaki bir kızın nasıl olur da haberi olmaz idol camiasından ?
-Olmayabiliyor işte.
-Aklım almıyor! Nasıl bir kızsın? Normal olamamak için çaba harcıyor musun?
Diye sitem ederken arabayı pahalı ama mütevazı gözüken binanın önünde durdurmuştu.
-Hayır sadece eğer seninde senden sadece 8 yaş büyük metres bir annen ve sadece başarına bakan CEO bir baban olsaydı sende orta okul ve lisede sadece ders çalışır ve diğer kızlar gibi olamazdın.
-Ahh üzgünüm
-Neden üzgünsün?
-Böyle bir ailede olduğun için.
-Üzgün olma bir yetimhanede de olabilirdim, hayatımda hala şükredilecek çok şey var.
-"Hayatımda hala şükredilecek çok şey var"
Jiyong gözlerinden akan yaşa hakim olamadan kısmını Nahyun ile birlikte söyledi. İki insan nasıl bu kadar benzeyebilirdi?

***
.
.
.

-Nasıl olur da hiç parka gitmezsin hayatında? Aklım almıyor.
-O kadar zor değil eğer seninde üvey annen ve sadece başarılarına bakan sadece gece uyanırsan görebilceğin bir baban olsaydı ilkokul ve ortaokulda sadece ders çalışırdın. Lisede de zaten yaşım geçmişti.
-Üzgünüm.
-Ne için üzgünsün?
-Böyle bir ailede doğduğun için.
-Hayır hayır üzgün olma, bir yetimhanede de olabilirdim, hayatımda hala şükredilecek çok şey var.

***

Nahyun kendi sözlerini tekrar ettiği için bakışlarını apartmandan çekerek sürücü koltuğuna çevirdi çevirdi Jiyong'un ağladığını fark ettiği anda Jiyong Nahyun'a sarılmıştı Nahyun başta ne olduğunu anlamasa da Jiyong'un sarılmaya ihtiyacı olduğunu bildiğinden o da kollarını karşısındaki bedene sardı. Kalbini duymamasını umuyordu. Aksi taktirde bunu Jiyong'a asla açıklayamazdı ne diyecekti? "Arada böyle kalp krizi geçiririm çok takma" mı?
-Beni bırakma he? Ne olur bırakma.
Fısıltı gibi çıksa da Nahyun Jiyong'un dediklerini duymuştu. Duydukları beynine ok gibi saplanmıştı. Jiyong Nahyun'u eski sevgilisine benzetiyordu. O gülüşler o anlamlı olduğunu düşündüğü bakışlar, her turneden sonra seans bahanesi ile akşamları almaya gelmeleri... Bu yüzdendi bu yakınlık başka bir sebebi yoktu. Nahyun için değildi... O kız içindi... Nahyun gözlerinin yanmaya başladığını hissettiğinde çalan telefonuna dua ederek Jiyong'dan ayrıldı. Arayan Hana'ydı
-Efendim... Evin önündeyim... İyiyim yok bir şeyim... O kadar yorgun değilim... Olur gidelim... Tamam.
-Arkadaşın mı?
-Evet. Şey diyor... Imm dondurma yemeye gidelim.
-Gidecek misin?
-Evet.
-Dondurma seviyor musun?
-Evet.
-En çok hangisini?
-Aslında çikolatalı, ama şu Türk dondurmaları varya onları daha çok seviyorum arkadaşımda onlardan yiyelim diyor.
-Onları sevmiyorum.
-Neden? Çok güzeller bence.
-Bana birini hatırlatıyor.
Nahyun göz yaşlarını tutmak için yukarı bakmaya başladı. Kimi hatırlattığını gayet net biliyordu. Kendiyle aynı kişiyi.
-O da mı seviyordu?
-Evet hemde çok fazla seviyordu.
-Ben aslında yeni yeni öğrendim. Arkadaşımdan önce pekte bilmezdim bu kadar güzel olduğunu...
Neyse ben gideyim.
-Arkadaşın mı bekliyor?
-Evet. Neyse getirdiğin için sağ ol.
- Bir şey mi oldu?
-Yoo bi şey olmadı. Neyse haftaya görüşürüz.
Nahyun cevabı beklemeden arabadan inince hızlı hızlı apartmana yürüyordu bir yandan da içinden Jiyong'un onun apartmana girmesini beklememesi için dua ediyordu. Çünkü bu hareketleri Nahyun'un kalbini saçma bir şekilde fazla hızlandırıyordu. Ama arabanın çalışma sesini apartmana girerken duymuştu. Yine apartmana girişini beklemişti.


Jiyong sabah çalan telefonla istemese de uyandı telefonu gözleri kapalı açmıştı ama duydukları ile gözleri bir anda açıldı nefesi kesilirken gözleri yırtılacak kadar açılmış bir şekilde karşıdakinin bitirmesini bekliyordu. Karşıdaki "Şimdilik bu kadar efendim. " deyince telefonu hiçbir cevap vermeden kapattı. Dakikalarca yatakta kımıldamadan karşı duvarı izledi. Yaşadığı rahat haftaların hepsi birden Jiyong'a sert bir şekilde batmaya başlamıştı. Ama tek canını yakan şey bu değildi. Sevdiklerin tarafından aptal yerine konulmakta çok can yakıyordu. Hani şu koşulsuz inandığın insanların, İşte onların seni aptal yerine koyup haftalarca sana rol yapması...

Who you? ||GDragon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin