-...Hemde Hyunwoo'yu hatırlıyor musun?
Hana vücudundaki kanın çekildiğini hissederken ensesindeki uyuşmayı engellemek için elini ensesine attı. Babası aynadan Hana'nın hareketlerini inceliyordu. Yüzünde ufak bir sırıtma oluşurken Hana'nın başını kaldırmasıyla o sırıtmayı gizledi.
-Huzur içinde yatsın. Ben Hyunwoo'yu hiçbir zaman unutmadım.
-Çok yakın arkadaşındı değil mi? Belki ilk aşk? Hatırlıyorsun değil mi?
Hana babasının ima ettiği şeylerden nereye varacağını anlamaya çalışıyordu.
-Neden unutayım ki?
Hana babasının gerilen yüz hatlarını inceledi, kesinlikle ters giden bir şeyler vardı.
-Hafızan ne zaman geri geldi?
Hana bu kez şaşkınlığını saklamak için efor harcamadı babası bunu nereden biliyordu? Az önce rol mü yapmıştı?
-Ha-hafızam?
-Anneni kaybettikten sonra anılarını kaybetmeye başlamıştın, anneni kaybettikten bir sene sonra Hyunwoo'yu hatırlamıyordun bile.
Hana hala çok fazla şeyi hatırlamadığını anladı, çok fena yakalanmıştı. Peki ama neden anılarını kaybetmişti?
-Ev-et öyle oldu, son birkaç aydır hatırlıyorum, annemi, Hyunwoo'yu, Hyunwoo'nun annesini.
Hana son kelimelerini vurgulu söylemişti, babası ne imayı anlamıştı ama neden yaptığını anlamamıştı. Son anda anımsadığı şey ile gözlerini büyüttü. Hatırlıyor muydu?
-Nişan için tarihi sana bildiririm.
Babası arkasını dönmüş gidiyorken Hana ayağa kalktı uzun zamandır ilk defa doğrudan baktığı adama döndü,
-Kimseyle nişanlanmıyorum.
-Eğer kolayca kabul etmezsen, nişana kadar bu odadan çıkamazsın. Ama kabul edersen normal hayatına devam edebilirsin?
Çalan telefonunu açarak kapıya döndü, karşı tarafa "içeri alın" dedikten sonra Hana'ya döndü
-Kabul edersen şu an sevgilinle birlikte evden ayrılabilirsin?
Hana duyduğu şeyle yerinde kıpırdandı. Acaba Jiwon'dan mı bahsediyordu, yoksa Jiyong'dan mı?
-Kabul, ama inşaat başlayınca yüzüğü hemen atarım.
-İster yüzük at ister evlen gerisi pek umrumda değil. Sevgilin büyük salonda bekliyor... Yanına inmeden önce üzerini değiştir.
Adam odadan çıkmadan önce bir kez daha arkasını dönerek Hana'ya baktı.
Doktor Kim ile iki yıldır görüşmüyormuşsun, onunla da bir görüş istersen iyi görünmüyorsun.
Hana çıkan adamın arkasından bakarken gözünden süzülen yaşı sildi. Kalbi hala sıkışıyordu, birden bu kadar çok şeyi hatırlamak, zihnine acı çektiriyordu, beyninin içi parçalanmış parça sayısını bile bilmediği puzzle benziyordu. Bu çok yorucuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who you? ||GDragon
Fanfiction-"Hiçkimse birden intihar etmez Jiyong insanı intihara insanlar iterler... Bu aşamalı bir şey..." -"Beni korkutuyorsun." -"Korku bazen iyidir... Aghh hayır korku her zaman iyidir sana kaybedeceğin şeylerin olduğunu hatırlatır. " 07.06.2017-04.07.201...