Hana Nahyun'un iyi olmadığının farkındaydı ama onun anlatmasını bekliyordu. Arabaya gitmiyorlardı dondurmacı yakın değildi ama hava güzeldi ve yürünecek mesafedeydi. İkisi de eşofmanlarını giyip park alanından geçerek dondurmacıya doğru yürüyorlardı.
-Nahyun...
-Efendim?
-Anlatsan artık?
-Neyi?
-Hani suratın neden böyle onu anlatsan ?
-Hana...
-Evet anlat dinliyorum hatta gel şu banka oturalım.
Bankı gösterirken Nahyun'un kolundan sürükleyerek banka oturttu ve bağdaş kurarak ona döndü.
-Yok bir şey ya...
-Nahyun!
-Bak o zaman anlaşalım. Ben sana ne olduğunu anlatırsam sen de bana neden yalan söylediğini anlatırsın.
-Ne yalanı?
-Ailen Hana... Yurt dışındalar dediğin ailen. Onlar hakkında gerçekleri söylemediğini biliyorum. Veya geçen mağazadaki arkadaşını hatırlamadığını yuvarlak cümlelerle geçiştirdiğini... Okuduğun üniversitenin yolunu bilmediğini?...Daha sayayım mı?
Hana duydukları ile ürperse de bunun elinde sonunda olacağını biliyordu. Yani ne kadar saklayabilirdi ki? Sonuçta tek arkadaşıydı. Zaten anlatacaktı. Hatta hatırlamak için ondan yardım istemeyi bile düşünüyordu. Sonuçta işi buydu.
-Peki ama ilk önce sen... Ama ondan önce, bu kadar yalanını yakaladığın insana neden evinin şifresini verecek kadar güveniyorsun! Geri zekalı mısın?!
-Bende tam olarak bilmiyorum ama yalan söylemek için haklı sebeplerin var gibi geldi hep. Yani sadece bana karşı değil kendine karşıda istemeden yalan söylüyor gibiydin. Ve birazda bu dobralığından sanırım.
Nahyun elini Hana'nın dizine koyarak ona döndü.
-Anlat hadi çabuk, benim ki baya uzun hatta sabahlayabiliriz.
-Aşık oldum.
-Ne?! Kızım mal mısın? Neden surat asıyorsun o zaman? Yoksa...
-Yoksa ne?
-Bay Lee' ye mi?
-Saçmalama!
Nahyun adını söyleyip söylememeyi düşündü. Eğer adını verirse sözünü çiğneyecekti. Aslında adını vermesi sıkıntı değildi de hastası olması sıkıntıydı, hastası olarak anlatmazsa çok saçma olurdu kesin anlardı Hana hikayedeki eksiği, bu kararsızlığı yaşarken Hana'nın dürtmesi ile dünyaya döndü
-Anlatsana!
-Sanırım hastama aşık oldum!
-Oha Harley Queen mi olucan? Adam nasıl Joker gibi mi? Oha çok güzel. Mükemmel. Hastalıklı adamlardan hoşlandığını bilmiyordum. Hastane de yatıyor mu yoksa aile gözetiminde mi?
-Ne hikayeler yazdın be! Öyle bir şey değil.
-Kim peki? Adı ne? Neden hastan? Yani sorunu ne?
-Aslında çok bir sorunu yok.
-Sende iyice delirdin. Sen psikiyatristsin psikolog değil. Yani insanlar sana çocukluğuna in diye gelmiyor.
-Bak beni yanlış anlama sana güvenmediğimden değil. Şöyle ki, bu kişi bir idol ve adını söyleyemem şefime söz verdim aslında sana güveniyorum ama biliyorsun Jiwon idol yani muhtemelen tanıyordur onun yanında yanlışlıkla ağzından kaçırırsan stajımda yanar, psikiyatrist de olamam...Şimdi bak aslında hastam olmadan önce bir barda tanıştık bana çarpmış ve benden özür beklemişti. Tabii ki de dilemedim sonra peşimden geldi ve "Arkadaşın birazdan ağlayarak gelecek ve onunla gideceksin" dedi ve öyle de oldu aslında o kız arkadaşım değil bir şeyler deneyen eski sınıf arkadaşımdı psikolojik desteğe ihtiyacı vardı bende onunla bara bu yüzden gitmiştim... Neyse konumuz bu değil. Ne diyordum ben bir de barda şey dedi Bir daha ki buluşmamız geç olmasın diye bilmem nereye gel saat bilmem kaçta dedi. Tabii ki gitmedim. Barda bir şeyden daha bahsetti... İçme sebebine çok benziyormuşum. Orada şerefsiz pisliğin teki olarak görmüştüm. Sonra bir gün hasta olarak geldi. Aslında hiçbir şeyi yok yani düşün uyku problemi vardı uyku ilacı diye vitamin verdik işe yaradı.
-Kendi kendini mi hasta etmiş. Yani neden hasta onu anlamadım.
-Oraya geliyordum bekle. Başta her şey normaldi. Bana ilgisi var gibiydi ama emin olamıyordum. Bazen hiç konuşmadan beni izlediği seanslarımız bile vardı.
-Oha sana aşık yani e ne güzel.
-Hayır güzel değil...
-Neden? Yani sevdiğin adam seni seviyor ne kadar güzel olmayabilir?
-Bu gün bana sarıldı.
-Oooo tamam olmuşsunuz siz.
-Offfff. Ama beni sevmiyor.
-Evet kesin sevmediği herkese sarılıyordur.
-Öyle değil. Hani neden hasta demiştin ya
-Evet.
-Bundan neredeyse iki yıl önce bir sevgilisi varmış ama sanırım bir sevgiliden daha fazlasıydı. Kızı ihmal etmiş hemde çok kızda hiçbir şey demeden çekip gitmiş. Kızı asla bulamamış. Kızın intihar ettiğini falan düşündüğünden bu hale geldi.
-Yaz kitap olsun öyle bir hikaye. Yani hala o kızı mı seviyor?
-Evet.
-Neden sana sarılıyor acaba? Sen taş mısın? Senin duyguların yok mu?
-Aslında sarılmasında sıkıntı yok. Geçen bir hastam kucağımda seans yapmak istedi. Normal yani. Asıl sıkıntı beni seviyor.
-Az bi devrelerimi yakmadan anlatsana. Az önce sevmiyordu.
-Beni seviyor ama o kıza benzediğim için...
-Bu büyük bir sorun.
-Biliyorum.
-Peki kızı neden bulamıyor?
-Bilmiyorum. Kız izini iyi kaybettirmiş. Ama en son ailesinin yanında babasının şirketini devralmak için hazırlandığını söyledi.
-Zenginmiş yani kız. Sen kızı bulmayı denedin mi?
-Deneyemedim çünkü kızın adını bile bana asla söylemiyor.
-Neden?
-Bilmiyorum. Ağzından bile kaçırmadı henüz.
-Anladım. Bence en iyisi bir süre kendi haline bırakmak yani kız iki yıl sonra dönüp onu elinden o kadar kolay alamaz ya. Hatta belki hiç alamaz. Adama neler yaptırmış belki adam affetmez kadını.
-Öyle değil işte. Kız bu gün gelse o yarın bana gelmeyi bırakır.
-O zaman umalım kız gelmesin. Ben kötü bir insan değilim. Ama kırılan hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Yani kız iki yıl sonra çıkıp gelse aynı mı olacaklar?
-Hayır ama yine de... Neyse sıra sende.
-Ne bende? Haa. Hikayeye çok dalınca unuttum.
-Hadi başla.
Bu kez Nahyun da Hana gibi bağdaş kurdu.
-Bundan iki sene önce bir kaza geçirdim demiştim herhalde sana? Ama anlatmamıştım hiç. Altta tren yolu olan bir uçurumdan düşmüşüm. Ben hatırlamıyorum tabii Jiwon ve büyükannenin kiracısıymışım uzun bi süre uyanmamışım herhalde 40 güne yakın, uyandığımda hiçbir şey hatırlamıyordum. Adımı bile hatırlamıyordum. Beynim o kadar boştu ki...
Nahyun bir şeyler tahmin etmişti ama böyle bir şey beklemiyordu.
Sonra Jiwon dan bir şeyler öğrenebildim ama Jiwon dan kendi hakkımda öğrenebildiğim şeyler çok azdı ismim, yaşım, geldiğim yer, işim, okulum... Jiwon ve büyükannenin yanında uzun bir süre kendim hakkında bir şey bilmeden yaşadım. Seul'e büyükanne yüzünden geldik, şimdi neden daha önce gelip aileni aramadın diyebilirsin, haklı olarak sanırım bir ailem yok Seul'e geldikten sonra araştırdım. Ama hiçbir şekilde bir kayıt yok. Muhtemelen ailem öldü veya yok, belki yetimhanede büyümüş olabilirim bilmiyorum. Zaten ailem olsa 40 gün haber alamadıkları kızlarına muhakkak ulaşmaz mıydı? Ulaşırdı en kötü aile bile arardı. Ama arayan soran yok... İki yıldır.
-Üzgünüm... Ama hiç mi kimse aramadı?
-Aslında aramadı değil ama tekin tipler değilmişler yani siyah takımlı sinirli adamlar. Yani bir şeylerden kaçıyormuşum.
-e Nereden anladın bunu peki?
-Yanımda bir valiz dolusu para vardı ama kendi hesabımdan çekmişim. Sonra beni arayan siyah takım elbiseli adamlar var, Seul'e geldiğimde parayı yatıran hesapları araştırdım ama hesap numaraları silinmiş ve kime ait olduğu gizlenmiş ben bulamadım yada daha doğrusu gücüm yetmedi. Seul'den kaçmışım ama neden bilmiyorum birde şey var...
-Ne var?
-Ben hamileymişim, yani kazadan önce...
Nahyun duyduklarıyla gözlerini daha da büyütürken Hana devam etti
Evet doğru tahmin ediyorsun. O bebek öldü ve başka bebeğim olmayacak.
Nahyun Hana'yı kendine çekip sarılınca Hana da göz yaşlarını tutmayı bıraktı. Birine anlatmanın onu bu kadar hafifleteceğini bilseydi daha önceden anlatırdı. Omuzlarında ki yükün hafiflediğini hissediyordu.
-Üzgünüm hemde çok...
-Üzgün olma, beni kimse bulamaya da bilirdi. Şanslı sayılırım hem Jiwon hemde büyükanne gibi insanlara rastladığım için.
Nahyun Hana'nın söyledikleri ile gözlerini silip gülümsedi.
-Peki bebeğin babası?... o da mı aramadı.
-Bilmiyorum merakta etmiyorum. Karşılaşmak veya hatırlamakta istemiyorum.
-Yani bir sevgilin vardı?
-Belki de sadece tecavü-
-Saçmalama, sevgilin varmış ondan olmalı.
-Belki de ondan ayrıldık? Bebeği istemedi?
-Bu da olabilir ama...
-Senden bana yardım etmeni istiyorum. Neden hala hiçbir şey hatırlamıyorum? Hala her şey bomboş
-Bak yaşadığın şokla alakalı olabilir veya beyninin bir yeri hasar almış olabilir önce test sonuçlarını görmem gerek bir şey diyebilmek için.
-Yani hatırlayabilir miyim?
-Neden olmasın insanlar bazen sadece eski bir eşyasıyla bile her şeyi hatırlamaya başlıyor. Sende hatırlayacaksın. Sadece zamana ihtiyacın var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who you? ||GDragon
Fanfiction-"Hiçkimse birden intihar etmez Jiyong insanı intihara insanlar iterler... Bu aşamalı bir şey..." -"Beni korkutuyorsun." -"Korku bazen iyidir... Aghh hayır korku her zaman iyidir sana kaybedeceğin şeylerin olduğunu hatırlatır. " 07.06.2017-04.07.201...