Jiyong elindeki defterlere daha çok gömülürken çizimini aradıkları kişinin çizimlerinin kenarlarına işaret koyuyordu. Jiwon Jiyong'u izlerken bir yandan da ajansın arabalarının kişisel isteklerle kullanılıp kullanılamadığını düşünüyordu karşısındaki kişinin Jiyong olduğunu hatırlayıp bu konuda düşünmeyi bıraktı, iki kişilik koltukta tek başına oturuyordu, ayaklarını Nahyun gibi yanındaki koltuğa uzatarak cama yaslandı, Jiyong'dan hala nefret ediyordu. Bunu hiçbir şey değiştiremezdi. Hana'yı seviyordu, ona bağlıydı, hemde çok fazla onu Jiyong'a vermek gibi bir düşüncesi yoktu. Ve çok fazla şeyi merak ediyordu. Hana ve Jiyong neden ayrılmışlardı? Gerçekten Jiyong'un bebekten haberi yok muydu? Hana'yı gerçekten bulamadı mı? Yoksa sadece Hana'yı geri istediği için söylediği bir yalan mıydı? Jiwon Hanbin'in ve Mino'nun ona anlattığı G-Dragon'un ve onu terkeden sevgilisinin hikayesini düşünüyordu. Bu şartlarda bu gerçekti. Hana bunu biliyordu. Çünkü Jiwon ona anlatmıştı, terkeden sevgilinin Hana olduğunu bilmediği zamanlardaydı bu tabii. Jiwon Hana'nın ona geri dönme ihtimalini düşünerek kafasını cama geri yasladı.
Jiyong oturduğu yerde esnerken arada bir ona dönen ve onu izleyen gözlerin farkındaydı. Esneyerek bakışlarını Jiwon'a çevirdi,-Sor Jiwon?
-A-anlamadım?
-Bir şeyi merak ediyorsun işte sor? Neyi merak ediyorsun?
Jiwon bir süre Jiyong'un suratını izledikten sonra boğazını temizledi, hala uzun bir yol vardı önlerinde soruların hepsini sorabilirdi.
-Çok fazla sorum var.
-Sor. Zamanımız var.
Jiyong kendinden emin bir tonda "sor" demişti ama Jiwon "neden çıkış yapmama engel oldun?dese ona ne cevap verecekti? "Kıskandım" mı diyecekti. Hemde bir stajyeri? Jiyong sorunun bu olmamasını umarak elindeki defterleri kenara bıraktı. Nahyun bu cevapla elindeki kitabı kenara bırakarak not aldığı kalemini üzerine bıraktı.
-Hana ile benim çıktığımı biliyorsun değil mi?
Jiyong soru ile başta afallasada bir süre sonra başı ile onaylayarak mırıldandı.
-Evet.
-Pekala... Hana ile neden ayrıldınız?
-Ihım, galiba Fantastik Baby dönemleriydi, sürekli parti, kutlama gibi şeyler oluyordu ve Hana bundan bıkmıştı.
-Hiç inandırıcı gelmedi.
-Ve ben onunla ilgilenmeyi birazcık ihmal etmiş olabilirim.
-Daha açık ol.
-Tamam Hana'yı ihmal ettim ve o onu aldattığımı düşünmüş olabilir ama asla yapmadım.
-Yalan söyleme!
Nahyun varlığını ilk defa belli ederek
-Söylemiyor.
Diye mırıldandı ve sustu. Jiwon ona bir an baksa da sonra bakışlarını tekrar Jiyong'a çevirdi. Hala sorması gereken çok fazla sorusu vardı. Bunu daha sonra araştıracaktı, Hanbin uzun zamandır ajanstaydı o bilirdi.
-Bebekten gerçekten haberin yok muydu?
Jiyong soruyla birlikte gözlerine dolan yaşları geri itmeye çalışarak kuruyan dudaklarını ıslattı.
-Beni ne sanıyorsun? Hamile olduğunu bilsem gitmesine izin verir miydim? Yada peşinden gitmez miydim?
-Seni tanımıyorum. Ama gördüğüm kadarıyla evet umursamaya bilirdin.
-Hana bu dünyada en son umursamamazlık yapacağım insan!
-Tabi tabi bu yüzden şu an burada bu konuşmayı yapıyoruz değil mi? Ama bu konuda galiba sana teşekkür etmem gerek çünkü sen böyle iğrenç bir insan olmasaydın Hana ile belki tanışamayacaktım bile. Ama teşekkür etmeyeceğim. Onu intihara iten piç olduğun gerçeğini hiçbir şey değiştirmiyor. Kusura bakma! Yada bak umrumda değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who you? ||GDragon
Fanfiction-"Hiçkimse birden intihar etmez Jiyong insanı intihara insanlar iterler... Bu aşamalı bir şey..." -"Beni korkutuyorsun." -"Korku bazen iyidir... Aghh hayır korku her zaman iyidir sana kaybedeceğin şeylerin olduğunu hatırlatır. " 07.06.2017-04.07.201...