78 あ 36

276 18 3
                                    









"Söylesene Hana, Jiyong'a kardeşinin katilini sevemez desene!"

-Sen olsan, anne babanın katilinin kızını sever miydin?

Hana cümlesini tamamladığı anda arkadan Hyunwoo'nun iğrenç kahkahası ile daha çok gerilmişti. Havuzdan çıktığından beri Hyunwoo onları izliyordu, küçük olan utandığından kapının önünde beklesede Hana'yı bırakıp gitmiyordu. Belki bir süre sonra bu utanmayı da aşmış olacak ki banyoya o da girmişti.
Hyunwoo arkadan  "korkak" diye çığlık attığınca Hana Jiyong'a sarılmıştı.
Jiyong'un hiçbir şey anlamayan bakışları Hana'yı daha çok yorsada yapacak bir şeyi yoktu. Hana başını Jiyong'un omzuna koyup Busan'a gitmeden önce birlikte oldukları geceyi hatırladı. Hyunwoo her şeyi izlemişti. Bir köşeden her şeyi izlemişti. Tek dediği şey "o oda da kendini gebertmeliydin sürtük" di. Hana gözlerini daha çok sıkıp Jiyong'a daha sıkı sarıldı. Çıplak olsalarda ikisi de o hislerden fazlasıyla uzaktı.

-Babanın suçu Hana, sen bir şey yapmadın, sen masumsun duydun mu? Masumsun.

Hana Jiyong'un bunu diyeceğini tahmin etmişti. Arkadan gelen ikilinin iğrenç gülüş ve çığlıklarını tahmin ettiği gibi. Artık Küçük Hyunwoo da çekinmeden hakaretler ediyordu. İkisi de Jiyong'un Hana'ya masumsun demesi ile azmıştılar, Hana bir ara gözünü açtığı anda Hyunwoo'yu gözünün önünde yüzü gözü kanlı bir şekilde gördüğünce hıçkırık ve çığlık arası bir ses çıkardığında Jiyong mümkünmüş gibi daha çok sarıldı. Hana Hyunwoo'ların odanın içinde koşuşturarak attıkları çığlık attıklarını duyup hissediyordu.  Hissettikçe tüyleri diken diken olmuştu.

Hana sakin kalmak istiyordu. Onları azdıran şeyin Jiyong'un Hana'ya masum demesi olduğunu biliyordu. Ama Jiyong'a katil olduğunu söyleyemezdi. Hana titreyerek konuştu.

-Bana yardım edeceksin söz mü?

"Geberip gitmesine de yardım et Jiyong!"

Hana onları duymamaya çalışarak Jiyong'a daha çok sarıldı. Şu an sadece Jiyong'u düşünmeliydi. Şu an önemli olan tek şey Jiyong'du.

-Tabii ki sana yardım edeceğim.

-Teşekkür ederim... Her şey için... Beni beklediğin, beni sevdiğin, kimsem yokken beni aradığın için.

-Neden böyle konuşuyorsun.

-Hatırladım da, sana hiç böyle teşekkür etmemiştim. Etmek istedim.

-Neden bu kadar gerginsin? Rahatla biraz... Hadi bebeğim? Korkutuyorsun beni.

-Hala ara ara gözümün önüne anılar geliyor ondan...

-Aghh, uyumaya ne dersin?

-Benim başka planlarım vardı ama eğer-

-Bana uyar! Tabii ki bana uyar!

Hana daha önce yapmıştı, bugün de yapabilirdi. Hyunwoo'yu umursamayıp Jiyong'la olabilirdi.

"Senin sevgilin Jiwon, ama sen bunu umursamazsın değil mi sürtük?"

Hana çığlıkları duysada fiziksel olarak hissettiği şeylere odaklanmaya çalıştı.

Who you? ||GDragon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin