Who you? ||GDragon

84を1

Jiwon sıkıntı ile telefonuna baktı, Hana'dan mesaj arama veya herhangi bir haber bekliyordu ama hala gelmemişti. Deli gibi merak etse bile arayamıyordu, Hana'yı rahat bırakmaya karar vermişti. Çünkü Hana kendi kendini yeterince sıkıyordu. Bir de şu Hyunwoo denen serseri vardı. Nahyun'un söylediği ihtimallerden o kadar korkmuştu ki Hana'yı biraz zorlarsa kendine bir şey yapacağından korkuyordu. Bu yüzden onu hiç aramadı.
Jiwon sıkkınlıkla ajanstan içeri girmek üzereyken ona seslenilmesi ile arkasını döndü. Siyah takım elbiseli adam ona kalın bir zarf uzatmıştı. Jiwon başta adama bir süre bakıp zarfa uzanmadı, adam Jiwon'un elini kaldırıp zarfı verdi ve bir şey söylemeden arkasındaki siyah arabaya yöneldi. Jiwon arabanın gidişini izledikten sonra zarfa bakarak ajanstan içeri girdi. Pratik odalarından birine hızla ilerlerken ona selam verenleri görmezden geliyordu.
Odalardan birine girdikten sonra kapıyı kapatıp odanın ek köşesine yavaşça yürüyerek zarfı açtı.
Köşeye oturup bağdaş kurarken büyük zarfın içindekileri çıkarıp yere koydu. Hana'nın elyazısını tanıyınca önce o zarfı eline aldı.

Jiwon,
Şu an muhtemelen ajanstasın ve kendi müziğin için çalışıyorsun. Senden istediğim öğrendiklerinden sonra müziğinden asla vazgeçmemen. Ne olursa olsun devam et, anladın mı bebeğim?
Seni seviyorum, ilk gördüğüm andan beri de sevdim, eminim hissetmişsindir... Bu sevgi bir çeşit bağ gibiydi, senin de hissettiğine eminim Jiwon sakın kendini suçlama. Benim başından beri Busan'a gelme sebebim sendin, evet hafızamı geri kazandım, şu an buna takılma... Hanbin'ne de dediğin gibi rüyalarındaki kız benim. Seul'de ki anne babanın çalıştığı evin kızı benim. Küçükken birkaç kere görüşmüştük. Büyükannenin sana bıraktığı mektupta da göreceksin. Annenin istemeden evlendiğini ve daha bir sürü şey...
seni aramaya geldim çünkü sen benim yılardır zihnimi parçalayan kardeşimsin. Evet şu an bana inanmadığını biliyorum... Test sonuçlarını da alacaksın.
Senin için gelmiştim. Senden özür dilemek için... beni affedemeyeceğin şeyler yaptım ben Jiwon.
Kardeş olmasaydıkta öğrendikten sonra beni sevmeyeceğim şeyler yaptım.
Belki beni öldürmek isteyeceğin şeyler.
Senden özür dilemek için geldiğimi söyledim ama şu an ona bile yüzüm yok.
Babam yüzünden anne babasız büyüdün sen, açık söylemek gerekirse, anneni babam öldürdü ve annenle evli olan adamı da. Aynı zamanda benim annemi de... Yani ikimizin annesini de aynı kişi öldürdü... Babamız.
Belki babalarımız aynı olabilir ama o adama baba demediğin için o kadar şanslısın ki...
Babasız büyümek onunla büyümekten iyidir. Bir konu daha var, inanmayacağın ama gerçek olan bir konu... Kartların arasında kimliği olan çocuk, Hyunwoo, elimdeki tek fotoğrafını zarfın içine koyacağım, yine mi Hyunwoo diyeceksin ama  bu Hyunwoo gerçek. Senin ikizin olan Hyunwoo... Evet bu gerçekleri benden bu şekilde öğrendiğin için üzgünüm ama bir insanın geçmişini bilmemesi ne demek biliyorum. Bu yüzden saklamak yerine bilmeni istedim. Ben sana boşa gelmemiştim. Hyunwoo benim evde birlikte büyüdüğüm kardeşin, benimse ilk aşkım.
Öldürdüğüm ilk aşkım... Jiwon ben hastayım... Nahyun'un dediği her şey doğru. Senin bir türlü tanılamadın Hyunwoo gerçek değil,  beynimin işlediğim cinayeti gizleme şekli sadece... Yani ikizini 6 yaşında öldürdüğüm
İçin beynim de kalbimde parçalandı
Hasta iğrenç bir insanım ben...
beni sevemezsin. Bunların hiçbiri için senden özür dileyemem.
Ama yanında olacağını söylediğim için özür dilerim. Zaten bu saatten sonra beni yanında istemezsin değil mi?
Bir kefaret olarak düşünme... Sadece uğruna insanların öldüğü hisseler, servet hepsi senin sakın bir delilik yapıp kabul etmemezlik yapma! Onlar senin hakkın. Bu serveti hak eden tek kişi sensin. İstersen hepsini sat istersen başına geç...
Ama ne olursa olsun Güzel bir hayat yaşa...
İstediğin müziği yap, istediğin şekilde eğlen, sadece yeterki yaşa...

Jiwon mektuba bir süre daha bakıp hissizce aynalarla çevrili odaya baktı. Ne demekti bu? Diğer mektuplara banka hesaplarına bakarken odanın kapısı gürültü ile açıldı.
Hanbin dolu gözlerle nefes nefese Jiwon'na baktı.

-Haberleri gördün mü?

Jiwon gözleri dolarken önüne döndü dosyalara bakarken gözleri kararmıştı, en son hatırladığı şey ona doğru koşan grup arkadaşları oldu.