Medya ile okumanızı tavsiye ederimHana gözlerini araladığında Hyunwoo kucağına oturmuş sırıtarak onu sarsıyordu. Küçük olansa odanın diğer köşesinde kafasını bacaklarının arasına almış ağlıyordu. Hana yattığı yerden kalkmak için Hyunwoo'yu kucağından itti. Tam ağzını açmıştı ki ağzına dolan kanla eli ağzına gitti, burnu kanıyordu. Ne zamandır kanadığını bilmese de uzun zamandır kanadığını bulaştığı yerden anlamıştı Hana. Burnunu koluna silerek kalkarken Hyunwoo alaylı gözlerle onu izliyordu.
-Öldüğünü sanıp sevinmiştim ben de! Neyse... İnandın mı bana şimdi?
-Hayı- hayır, ya diğer gördüklerim gibi yanılsımaysa.
-Neden titriyorsun?
-Bilmiyorum.
-Çünkü gördüğün şeyin gerçek olduğunu biliyorsun. Hissediyor musun?
-Neyi?
Hana soruyu sorduğu anda karnından aşağıya akan sıcak sıvıyla birlikte karnına baktı karnı bacaklarının üst kısmına kadar kandı. Midesi bulanırken kendini bunun gerçek olmadığına inandırmaya çalışıyordu. Bu arada karşısında onu izleyen ve birden ayağa kalkan Hyunwoo sanki aniden masumlaşmıştı. Bakışları önce odanın köşesinde nasıl öldüğünü öğrenen Hyunwoo'ya kaydı sonra Hana'ya döndü.
-Sadece beni sevmeni istemiştim. Beni korumanı, beni bırakmamanı.
-Ben, ben öz-ür
-Dileme Hana!
Hyunwoo Hana'nın saçlarından tutarak onu ayağa kaldırdığı zaman Hana ufak bir çığlık kopardı, kanla karışık tükürüğü boğazına kaçtığından öksürmeye başlamıştı. Ama Hyunwoo öksürmesi umursamadan onu evin bahçesine doğru sürüklüyordu, Hana'nın direnecek gücü yoktu, Hyunwoo Hana'yı havuzun kenarına getirdikten sonra dudaklarını Hana'nın kulağının altına dayadı ve Hana'nın başını üst katın balkonundan onları izleyen Hyunwoo'ya çevirdi. Hana onun bakışlarındaki karanlığı hava karanlık olmasına rağmen görmüştü.
-Şuraya bak, kendine yeni şeytanlar yaratıyorsun.
Hana Hyunwoo'nun nefesinin kulağına değmesinden tiksinmişti.
Melekleri öldürüp şeytanlar yaratıyorsun Hana, duydun mu?
Hana Hyunwoo'nun bu sözleriyle bakışlarını tekrar balkona çevirmişti. Haklıydı, gerçek olmasa bile melek gibi olan Hyunwoo artık Hana'nın ölmüşünü izlemek için sabırsızlanan bir şeytana dönüşmüştü
Sen geberip gitmedikçe bu bitmeyecek Hana!Sen katil, hasta ve zavallısın, ölmen gerek.
Hyunwoo'nun kıkırtısıyla Hana bakışlarını Balkondan çekti. Bu kıkırtı hiç masum değildi
Hana duyduğu kıkırtı ile arkasındaki Hyunwoo'ya bakmaya çalıştı. Hyunwoo saçlarına asıldığından ona bakamasada Hyunwoo'nun kafasını sertçe eğmesi ile ayak bileğine bağlı olan zinciri görmüştü, uzun olmayan zincirin ucundaki demir topu görmesiyle Hana çırpınmaya başlamıştı.-Hayır, hayır çıkar şunu...
-Ben bir şey yapmıyorum ki Hana, sadece senin beynin de senin ölmen gerektiğini düşünüyor.
-Çıkar şunu lütfen...
Hana lütfen dediği anda zihninde Hyunwoo'nun "bırakma beni Hana" çığlığı yankılanmıştı. Hana zihnindeki çığlıkla dizlerinin uyuştuğunu hissederken Hyunwoo'nun kahkahasıyla yere kapaklandı.
-Tanrı cezanı kesiyor Hana. Sonunda geberceksin, hem de sadece zihninin oyunu ile! Tanrının adaletinden şüphe etmemek gerek.
Hyunwoo kalkmaya çalışan Hana'ya yardım etti. Ayağa kaldırıp onu havuza daha çok yaklaştırdı. Hyunwoo Hana'ya sarılıp ormanda öptüğü gibi dudağına fazla yakın bir yeri öptü. Hana midesindeki hareketlenmeyi aynı gördüğü andaki gibi hissedince Hyunwoo Hana'ya sırıtıp dudaklarını öpmeye başlamıştı ki Hana ne olduğunu anlamadan bileğinde hissettiği ani ağırlıkla kendini suyun içinde buldu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who you? ||GDragon
Fanfic-"Hiçkimse birden intihar etmez Jiyong insanı intihara insanlar iterler... Bu aşamalı bir şey..." -"Beni korkutuyorsun." -"Korku bazen iyidir... Aghh hayır korku her zaman iyidir sana kaybedeceğin şeylerin olduğunu hatırlatır. " 07.06.2017-04.07.201...