Hana Jiyong'un beline sarılıp uyuma pozisyonuna geçerken küvette olmalarını umursamıyordu. Ama konuşmak istediği şeyler vardı.
-Jiyong.
-Hım?
-Ben yokken sadece acı mı çektin?
-Sayılır. Lütfen bir daha gitme.
-Bak gitmemin bir sebebi de buydu.
Jiyong oturduğu yerde dikleşince Hana da dikleşti. Bacakları birbirine geçmiş bir şekilde otururlarken Hana bakışlarını Jiyong'unkilerle birleştirdi.
-Neydi?
-Bana çok bel bağlıyordun. Hep burada olacakmışım, olmak zorundaymışım gibi.
-Olmayacak mısın?
-Jiyong bu konuşmayı kaçıncı kez yapıyoruz? Sen hiç değişmedin mi?
-Doğru. Değiştim. Sana bel bağlamayacağım ama lütfen gitme.
-Bak son albümlerini üzerime alıyorum. Kabul ediyorum ama eğer bir daha bunu yaparsan albümlerin şarkıların hiçbirini kabul etmem anladın mı? Dislike atarım, kötü yorum yaparım.
Jiyong gülümseyerek Hana'ya sırnaştı
-Hadi ama, bi adamın senin için şarkı yazması bu kadar kötü olamamalı!
-Kötü değil... Ama senin için üzüldüm Loser!
Jiyong son kelimesiyle Hana'yı küvette altına alırken taşan sular kimsenin umrunda değildi.
-Loser demek? Sen piyasayı omuzlayan adamla böyle dalga geçiyorsun öyle mi? Çok büyük bir fandomum var.
-Ovv doğru, şu benim sürtük olduğumu söyleyen ateşli gruptan bahsediyorsun? Peki Loser'in sözlerini duvardaki yazılarımdan aldığını biliyorlar mı ?
-Bahsetmemi ister misin bebeğim? Seve seve yaparım.
-Sakin ol Loser, övgüler senin olabilir...
Jiyong Hana'yı gülüşünden öperken, Hana'nın gözleri yine Jiyong'un kinden önce kapanmıştı. Jiyong gülümseyerek ayrıldığında şampuana uzanıp aldı. Hana'nın saçlarına sıktıktan sonra saçlarını yıkamaya başladı. Hana zaten gözlerini kapatmaya dünden razıydı.
-Jiyong.
-Efendim?
-Her zaman piyasanın en üstünde olmalısın tamam mı? Zirveyi asla ama asla bırakmamalısın.
Jiyong Hana'nın sözlerine sırıtmasını genişlettikten sonra burnunu öpüp geri çekildi.
-Emredersin. Senin gibi bi söz yazarı arkamda olduktan sonra dünyayı sallarım ben.
-Yahh, ben ciddiyim! Yukarılarda kalıp, Jiwon'a yardım etmelisin. O çok yetenekli bir çocuk.
Jiyong Hana Jiwon'dan bahsedince gerilmişti. Hana'nın da sesinin titremesinden onun da gerildiğini anlamıştı.
-Ben de benim için diyorsun sanmıştım.
-İkiniz için de diyorum. Ona sahip çık.
-Hana.!
-Lütfen Jiyong... Sana güveniyorum bak... Onun iyi olduğundan emin ol. Yardım et ona.
-Peki... Sen bu konuda ne yapmayı düşünüyorsun?
-Hangi konuda...
-Jiwon konusunda...
-Öncelikle... Yarını baş başa geçirelim. Bu evde.
-Sonra...
-Sonra sen Jiwon ve bana DNA testi yaptıracaksın.
-Sen neden yap-
-Ben babamla görüşeceğim. Tamam mı?
-Neden?
-Eğer Jiwon kardeşimse. Bu nişan işi için üzerime geçirdiği tüm hisseleri Jiwon'un üzerine geçireceğim. Gerçi değilse de geçireceğim.
-Neden?
-Ailesi babam yüzünden öldü.
-Ne?!
-Uzun hikaye Jiyong, ama gerçek bu, bu yüzden ona borcumu ödemeliyim. Sonra zaten o da beni istemecek.
-Hiç emin olma.
Hana birden irkilip Jiyong'a yaklaştı, Jiyong onun titremesine anlam veremeden saçlarını duruladı. Tam ne olduğunu sormak üzereyken
-Sen olsan, anne babanın katilinin kızını sever miydin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who you? ||GDragon
Fanfiction-"Hiçkimse birden intihar etmez Jiyong insanı intihara insanlar iterler... Bu aşamalı bir şey..." -"Beni korkutuyorsun." -"Korku bazen iyidir... Aghh hayır korku her zaman iyidir sana kaybedeceğin şeylerin olduğunu hatırlatır. " 07.06.2017-04.07.201...