Herkesin bir hayali vardır. Bu herkes dediklerim ise kızlardan ibaret. Her kızın ortak bir hayali vardır.
Sevdiğini bulmak ve onunla evlenip mutlu bir yuva kurmak. Benim hayalim de buydu gerçi. Ama ! Derek hayallerimi çöpe attı.
Benim hayalim yağız ile mutlu olmaktı.
Olamadım. İzin vermediler. Vermedi !
Şuan deniz kenarında bir kafe de selin ve bebeklerim ile oturuyorduk.
Yanımıza bir kadın yaklaştı. Yan masaya gidiyordur diye ses etmedim. Ama geldi ve sandalyeyi çekip oturdu.
"Pardon ? Bu ne lüzumsuzluk?" Dedim. Zaten sinirliydim . Sinirimi de bundan çıkartabilirdim.
"Ah tatlım ben sana kendimi tanıştırayım selen ben ." Dedi.
"Selen cim bundan banane . Kalkarmısın masamdan?" Dedim
"Sana iki çift lafim var tatlım . Derek Ateş. " dedi.
"Nerden tanıyorsun dereyi?" Dedim .
"İş arkadaşıyım. " dedi.
"Iyi şimdi gidebilirsin !" Dedim .
"Ah birde sevgilisiyim? Demiş miydim?" Dedim sırıtarak.
"Ah tatlım ben de karısıyım demeyi unutmuştum. Senin bu laflarına karnım tok . Defol şimdi." Dedim kahvemden yudumlarken.
Seline baktığımda şaşkındı.
"Selin hadi limonatandan icsene ." Dedim . Kafa salladı ve içmeye başladı.
"Ama sen beni duymadın galiba . Sevgilisiyim diyorum ...." dediğinde elimi kaldırarak korumalara işaret verdim .
Yanımıza geldiler ve "hanım efendi . Lütfen bu masadan uzaklaşın. " dedi korumanın genç olanı . Gerçi ikisi de genç ama olsun .
"Hiç bir yere gitmiyorum !" Dedi selen.
"Alın şunu karşımdan." Dedim. Kadını koluna girdiler nazik! Bir şekilde dışarıya çıkardılar .
"Dolunay abla kadın haklı olabilir mi ? Derek bey'in sev..." sözünü kestim.
"Bilmiyorum canım hiç bir şey bilmiyorum. Eğer o da beni aldatıyor ise bu sefer her şey çok değişecek." dedim.
"O da mı abla seni kim aldattı?." dedi
"Ulaş hatırlıyor musun benim doğum yaptığım gün yemeğe gelmişlerdi ." dedim kafa salladı.
"İşte ilk o aldattı beni. Ben daha 18 yaşındayken derek kaçırdı beni. Yağızın da çocuğu var." dedim furkanı göstererek.
"Başka gitmek istediğin bir yer var mı ?" diye sordum.
"Hayır yok." dedi. Garsonu çağırdım ve "Hesabı alabilir miyiz ?" dedim kafa salladı ve gitti.
Hesabı da ödedikten sonra ben oğlumu selin kızımı ve koruma da furkanı aldı kucağına diğer koruma da zaten eşyalarımızı taşıyordu. Kafe de herkes bize bakıyordu.
Seline baktığımda yanakları kızarmıştı. Sanırım furkanı kucağına alan korumadan hoşlanıyordu. Gerçi çocuk da bundan hoşlanıyordu çok belli.
Arabaya ilerlediğimizde bebekleri pusetlerine yatırdım ve şöfor koltuğuna geçtim. Selin de yanıma oturdu.
"Sen bu çocuktan hoşlanıyorsun ." dedim sırıtarak.
"Hangi çocuk abla ?" dedi endişeyle.
"Şu çocuk furkanı kucağına alan." dedim. "Yani hoş çocuk ama o bana bakmaz abla." dedi.
"Fıstık gibi kızsın neden bakmasın hatta bu çocuk ta senden hoşlanıyor demedi deme." dedim .
"Öyle mi ?" dedi hevesle.
"Öyle tatlım. Neyse artık gidelim." dedim.
"Şuradan dereği arasana ." dedim ekranı göstererek(Dokunmatik ekran arabalardaki.)
Derek aranıyor ....
çalıyor...
çalıyor...
"Efendim güzelim ?" dedi.
"Başlatma güzeline ben şimdi eve geçiyorum. Çocukları anneme bırakacağım. Seninle konuşmamız gerek." dedim sinirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Aşk
Teen Fiction"Kapak Tasarımı: acelyacavdarr" Biz insanlar aşk denen lanet şeye tutuluruz. Bazılarımız karşılıklı olarak sever. Bazılarımız ise imkansız aşka tutulur. Ben Dolunay Sönmez. Benim hikayemi bu kitapta okuyacaksınız . Umarım beğeneceğiniz bir hikaye...
