"Yeter artık ya ne olur bir yere oturalım ya da eve gidelim!" diye isyan ediyordum. Neden mi ? çünkü ela ve nisan bana elbise arıyorlardı. Mağaza görevlisini görünce yanına gittim. "Şey bakar mısınız? oturma yerleri ne tarafta? Ayaklarım ağrıdı." dedim kadına. Kadın mal mal suratıma baktı. " 5 aylık ikizlerime hamileyim de ." dedim.
"Tamam efendim şu tarafta var oraya oturabilirsiniz." dedi. Kafamı salladım ve gösterdiği yere oturdum Bu oturduğum yer kasaya çok yakındı konuşulanları duyabiliyordum.
"Ne kadar da gençmiş !" dedi bir tane kadın. Başkası ile ilgili konuşuyordur diye pek önem vermedim ama aralarından biri "5 aylık ikizlere hamileymiş." dedi.
"Kim bilir kocası da bundan büyüktür." dedi biri. Sonra da ekledi. "Yani 29-30 vardır." dedi. Daha fazla kayıtsız kalmayarak onlara katıldım . elimi masaya uzattım ve onların dedikodularına katıldım.
"Hayır tatlım kocam 25 yaşında genç sayılır yani." dedim sonra da devam ettim .
"Ben de 20 yaşındayım o kadar da çok genç değilim." dedim. Kadınlara baktığımda bana şaşkınca bakıyorlardı.
"Bir dahakine dedikodu yaparken dikkatli olun Dedikodusunu yaptığınız kişi sizi duymasın." dedim.Kadınlar şaşkınlıkla bana bakıyorlardı. Derek yanıma yaklaşmaya başlayınca hınzırca sırıttım ve. "Dedikodunuza doyum olmuyor hanımlar ama kocam geliyor üzgünüm." dedim dereği göstererek.
Kadınlar dereğe baktığında ağızları açık kalmıştı. "Derek ben vazgeçtim başka mağazadan alacağız buradaki mağaza çalışanları çok konuşuyor." dedim onlara bakarak.
"Ama elalar seçmişti." dedi. "Derek ! bak -ona daha da yaklaşarak- ben istemiyorum bu mağazadan lütfen." dedim yanağını okşayarak.
"Ta..tamam ben elaları çağırayım o zaman." dedi ve gitti. Bizi izleyen kadınlara döndüm ve "Müdürünüze şikayet etmediğime şükredin !" dedim.
Ela'lar da geldiğinde yürümeye başladım . "Ne oldu kardeşim neden oradan almak istemedin ?" diye sordu ikisi de. "Ya orada çalışan 3 tane kadın vardı ya ." dedim. Kafa salladılar. "Heh işte onlar benim ile ilgili ileri geri konuşuyorlardı Yok çok gençmişim de yok kocam 28-29 yaşında olurmuşmuş da sinirimi bozdular." dedim.
"Tamam ya takma kafan neyse sen nasıl biryer istersen oraya gidelim." dedi Ela . Kafamı salladım ve yürümeye başladım. Yürürken bir elbise takkıldı gözüme sonra durdum ve "Buldum" dedim. Ben durunca hepsi de durdu. "Ne buldun ?" diye sordu derek.
"Giyeceğim elbiseyi buldum derek." dedim. "Hangisi meleğim." dedi."Baş şurada . " dedim elbiseyi göstererek . "Tamam güzelmiş alalım o zaman onu ." dedi mağzaya ilerlerken. Ben de peşinden gittim . Görevlilere elbiseyi gösterdik . Hemen getirdiler denedim ve hemen çıktık mağazadan.( Elbiseyi düğün günü göstereceğim arkadaşlar.)
"Derek ?" dedim masumca. "Efendim meleğim." dedi o da.
"Doğuma kadar hatta hep burada yaşasak olmaz mı ?" diye sordum. "Olmaz meleğim." dedi.
"Neden ama? Ne olur yalvarırım derek burada kalalım ya ne olurr. Bak ne istersen yaparım ne olur." dedim. Arkaya baktığımda Nisan ve Ela bize meraklı gözlerle bakıyorlardı.
"Meleğim işlerim var orada biliyorsun." dedi." Evlenmeden önce de işlerin vardı Derek onları nasıl idare ettiysen şimdi de edersin. Ne olur derek ya Ben tek başıma doğurmak istemiyorum orada.!" dedim. Bir şeyler düşünüyormuş gibi yaptı .
"Tamam Ama sadece ben varken evden çıkacaksın . Ama annene falan gidebilirsin anladın mı beni meleğim?" diye sordu. Heyecandan yanağını öptüm ve"Anladım:)" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Aşk
Teen Fiction"Kapak Tasarımı: acelyacavdarr" Biz insanlar aşk denen lanet şeye tutuluruz. Bazılarımız karşılıklı olarak sever. Bazılarımız ise imkansız aşka tutulur. Ben Dolunay Sönmez. Benim hikayemi bu kitapta okuyacaksınız . Umarım beğeneceğiniz bir hikaye...