"Kapak Tasarımı: acelyacavdarr"
Biz insanlar aşk denen lanet şeye tutuluruz. Bazılarımız karşılıklı olarak sever. Bazılarımız ise imkansız aşka tutulur. Ben Dolunay Sönmez. Benim hikayemi bu kitapta okuyacaksınız . Umarım beğeneceğiniz bir hikaye...
"Kızım razı mısın ?" babamın sorusu ile kafamı kaldırdım ve babama baktım. Kafamı onaylarcasına salladım ve
"Razıyım baba. Yağız ile evlenmeye razıyım." babam kafasını salladı ve gülümseyerek konuşmaya başladı.
"Ee kızımızı duydun selim'cim. Ben de verdim gitti." Babamın konuşmasıyla herkesin yüzü gülmüştü.
"Ne bakıyon lan yüzükleri çıkarsana." ardanın demesi ile yağız ceketinin cebinden küçük kutu çıkardı. Açtığında içinde iki tane alyans vardı.
"Al baldız." diyerek yüzükleri nisana verdi. Nisan da yüzükleri alıp yüzük tepsisine koyarak babamın yanına geldi.
Nisan , yağızın yanında durdu ve nişan tepsisini babama uzattı.
Babam yağız ile benim önümde durdu ve konuşmaya başladı. o sıra da da yüzüklerin birini yağız diğerini ben almıştım elime.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Dolunay & yağız ) Benim elimi tuttu ve yüzük parmağıma taktı yüzüğü . Ben de elimdeki alyansı aldım ve onun yüzük parmağına taktım babama döndük ve dinlemeye başladık.
"Yıllardır birbiriniz için hayaller kurdunuz. Bu hayalleri kurarken başınıza istenmeyen olaylar geldi. Ama siz sevginizi her daim korudunuz.-yağıza baktı ve tekrar konuşmaya başladı- her ne kadar hata yapsanız da o hatalar sizin geleceğiniz şimdiden. Lafı çok uzatmadan. Bir ömür boyu mutlu olun . Birbirinizi kıracak şeyler yapmayın. Kötü söz asla ! Evinizde olan tartışma dışarıda değil evinizde kalsın. Kimse sizin kırgın olduğunuzu anlamasın ki huzurunuzu kaçırmasın. Benim diyeceğim bu kadar. Hayırlı uğurlu olsun." diyerek kurdeleyi kesti.
Salondaki herkes alkışlamaya başlamıştı. Parmağımda kırmızı kurdele bağlı olan yüzüğe baktım. Bu yüzük Derek'in değil de yağızımın yüzüğüydü.
Artık onun olacaktım.!!!
"Hayırlı olsun çocuklar. Umarım çok mutlu olursunuz. " diyerek kollarını yağız ile bana sardı selim baba. Selim babadan ayrıldıktan sonra elini öptüm ve ona tekrar sarıldım.
Saçlarımı okşadı ve kulağıma fısıldadı."Bu hayta seni üzerse hemen bana haber ver." Gülümsedim ve kafa salladım.
Teker teker herkesle sarıldık . Annem bize baktı ve "Kızlar hadi kahveleri yapın." İşte en sevdiğim kısım !!!
Hemen ayağa kalktım ve mutfağa ilerledim Arkamdan sıra sıra ela, Nisan ve yaren gelmişti.
"Ben de izleyeceğim." dedi sinsice gülerken. Ona baktım ve gülümsedim.
"Boş durmak yok görümceciğim. Sen nisana yardım et babamlara kahve yapmaya ,ela da fincanları hazırlayacak ." Kafasını salladı ve nisanın gösterdiği kahve ve kahve makinesini alarak kahveleri yapmaya başladı. Ben de cezveyi çıkardım ve bir kaşık kahveyi koydum içine . Üzerine bolca tuz koyduktan sonra bir kaşık da pul biber koydum. Sonra suyu koyarak ocağa koyup karıştırmaya başladı. " Tuzu az attın az daha at !" Nisanın demesi ile guldum ve biraz daha attım. Çok olmuştu ama bunu nasıl içecekti yağız.
