21. Bölüm

886 42 2
                                    

"Hadi içeri geçin . Sen de gir oğlum bir kahve ikram edelim." dedi annem. " Misafirleriniz de varmış rahatsızlık olmasın size." dediğinde yanına yaklaşıp "Sanki rahatsız olacağız ." dedim. "Dolunay haklı rahatsız olmayız hadi buyur içeri hava da soğuk ." dedi annem ve yağızı içeri çekiştirdi ve kapıyı kapattı.

"Montlarınızı çıkarın ve içeri gelin." dedi. "Anne bekle ." dedim. "Ne oldu kızım ?" dedim. "Bu almanyadan gelenler kim. ?" dedim. "Hani babanın bir arkadaşı vardı ya adı neydi Mehmet mi ne karısı da alman . Hani oğulları var Derek midir direk midir ne hani işte onlar." dedi.

"Anne ben hiç içeriye geçmiyeyim hatta yağız ile balkonda kahvelerimizi içeriz." dediğimde annem. "Yok öyle ayıp olur . Hem Derek sabahtan beri seni soruyor." dedi. "Neden ki ?" dedi hemen yağız. Annemin öyle bir bakışı vardı ki Anlatamam. "Bu Direk küçükken Dolunayı severdi. " dedi annem gülerek.

"Ama bu Direk öyle bir direk değil. Türkçeyi bayağı iyi konuşuyor. Ama almancası da iyi." dedi. "Kardeşi de gelmiş mi o yılışık ?" dedim yüzümü buruştururken . "Yok gelmemiş o Almanya da kalmış ne diyo bunlar hah büyükannesi ile kalmış ." dedi. "İyi barı ." dedim. "Hadi artık." dedi annem ve içeri girdi.

" Şimdiden çok kıl oldum ben bu Direğe." dedi Yağız. "Derek !" dedim. "Dolunay! çıldırtma." dedi yağız. "Tamam tamam kızma." dedim ve yanağından öptüm. "Tamam hadi yürü." dedi ve belimden ittirdi .

Salona girdiğimizde babam ve Mehmet amca karşılıklı tekli koltuklara oturmuş muhabbet ediyorlardı. Diğer tarafta Derek ve annesi oturuyordu. Derek beni gördüğünde Ayağa kalktı ve beni kolları arasına aldı.

"Neredesin be ufaklık ? Bu hanımların dedikodusu sıktı beni ." dediğinde Yağız. "Ben seni güzel bir sıkıcam." dedi. "Efendim birşey mi dediniz." dedi Derek ellerini belime dolayarak. "Kızı bıraksan diyorum boğuldu." dedi ve kolumdan tutup ikili koltuğa oturtdu . O da yanıma oturdu. Derek Annesinin yanına otururken " Başka bir çocuğunuz olduğunu bilmiyordum Nermin Teyzecim." dedi Derek. "Dolunay." diye fısıldadı yağız. "Efendim." dedim ben de onun gibi fısıldayarak.

"Ben buna çok pis ayar oldum." dedi. "Şşştt sessiz ol canım annem duyacak." dediğimde. "Siz ne orda fısıldaşıyorsunuz bakayım ?" dedi annem. "Hiç anne öylesine." dedim. "İyi bari - Derek'in annesine dönerek- Siz ne zaman Almanya ya döneceksiniz ?" dedi. " Bilmiyorum vallahi tatlım ne zaman döneceğimizi. Mehmet'in işleri ne zaman biterse o zaman. " dedi Derekin annesi.

"Adelia ." dedi Mehmet amca . "gnädige Frau ." Derek'in annesi böyle bir cevap verince herkes ona uzaylıymış gibi baktı derek ve mehmet amca hariç. "Pardon alışmışım , efendim mehmet." dedi hemen Adelia hanım. "Ben otelde kalalım diyorum ama Ali burada kalmamızda ısrar ediyor." dediğinde bende ve Yağızdan "Nee ?" diye bir sitem yüklü kelime çıkmıştı.

"Nee si falan yok Bu gün de gidene kadar da burada duracaklar." dedi babam. "Ne güzel vakit geçireceğiz seninle Dolunay ?" dedi derek. "Üzgünüm derek okulum var ve sınavlar da bakladı artık başka bir zamana." dedim ben de. "Ne güzel sınavlara beraber çalışırız." dedi hemen o da.

"Yok ben elalarda kalıyorum." dedim hemen. Annem fark etmiş olacak ki "Neyse dolunay kızım hadi çayları koy sen." dedi. "Tabi anne ." dedim ve mutfağa gittim ve çay bardaklarına Çayları koymaya başladım. Arkamdan birisi geldi ve elini omzuma koydu. Yağızdır diye umursamadım.

Çaydanlığı ocağın üstüne koyduktan sonra tepsiyi elime aldım ve arkama döndüm. Dönmem ile çığlığı basmam bir oldu. Karşımda yağız değil de derek vardı. "Ne bağırıyorsun be kızım kulağımın içne ettin." dedi derek kulağını tutarken mutfağa koşarak Yağız girdi. Hemen elimdeki tepsiyi aldı ve elinin birini belime koydu. Diğer eli de yüzümdeydi.

İmkansız Aşk  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin