AYAZ
Korkarak Cemre'den uzaklaştığımda gözlerinin hala kapalı olmasına gülümsedim. Gözlerini yavaşça açıp o da hafif gülümseyince doğru yolda olduğumu anlamıştım. Akışına bırakma konusunda neredeyse kendimi ikna etmek üzereydim ve ilk defa kendimi dinlemediğime memnundum. Cemre elini enseme koyarak kendini bana yaklaştırıp bu sefer kendisi öpmeye başlayınca ne kapının önünde yerde uzanıyor olmamız ne de diretip geç kalacağız dediğim doktor randevusu umurumda değildi ve ona istediği gibi karşılık verip emrine girmeye hazırdım. Bu kadını deli gibi seviyordum ve ne isterse o olacaktı.
Cemre'nin üzerine ağırlığımı vermediğim için rahatça oturur vaziyete gelip yan dönmek isteyince diretmeden istediğini yaparak alta geçip onun üstüme oturmasına izin verdim. Elim yırtmacından açıkta kalan bacağına gittiğinde hoşuna giden ses çıkarmasına rağmen bir elini elimin üzerine atarak hareket ettirmemi engelledi. Öpüşüne ara verip bilmiş bir şekilde gülümsedikten kısa süre sonra aslında bilmiş vaziyette değil alay eder vaziyette güldüğünü ve ağzında tükürüğünü biriktirdiğini anlar anlamaz elimi elinden kurtarıp belinden çekerek tekrar yerimizi değiştirdim.
Cemre şaşkınlık ve korkuyla kesik bir nefes aldıktan sonra öksürmeye başladı. Kalkmak istediğinde bu sefer engelledim ve kendisine gelmesini bekledim.
"O hataya bir kere düşerim güzelim" dediğimde Cemre hem öksürüp hem konuşmaya çalışarak "Hangi hataya?" dedi.
"Tükürecektin değil mi?"
"Bunun için mi yerimizi değiştirdin?"
"Bunun için mi öpmeye başladın?"
Cemre gözlerini devirip "Offf! Tamam, evet öyle yapacaktım. Madem oyun bitti herkes evine dağılabilir. Hadi kalk üstümden" dediğinde ben de onun gibi yapıp gözlerimi devirdim.
"Benim oyunum daha bitmedi Cemre"
"Bak gerçekten tükürürüm Ayaz demedi deme!"
"Yapsana!"
"Kalksana!"
Yavaşça tekrar Cemre'ye yaklaştığımda yine gözlerini kapatmaya yeltenince biraz uzaklaşıp yüzünün tamamını görmeye çalıştım. Beni diri diri gömmek istiyordu. Kesin öyleydi çünkü gözleri yarı kapalıyken birkaç defa kırpıp sesini çıkarmayınca ben de gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve nasıl olsa yine tüküremez diye tekrar öpmeye başladım. Bu sefer karşılık vermiyordu ama uzun süreceğini düşünmüyordum. En çok birkaç saniye daha dayanırdı ve yanılmadım. Daha düşüncemi bile tamamlamadan Cemre de dudaklarını araladı ve...
"Kahretsin!"
"Sana tükürürüm demiştim. Uyarmadığımı söyleyemezsin"
"Ağzımın içine tükürdün Cemre!"
"Yer konusunda anlaşma yapmamıştık"
Şu yaptıklarıyla beni daha çok kendine çektiğini bilse eminim ters köşe yapmak isteyecekti. İstemeden gülmeye başlayınca niye güldüğümü çeşitli hakaretlerle sormaya başladı ama cevap vereceğime daha çok gülmem onun "Hominini" demesiyle son buldu. Homoyla başladığına göre küfür olma ihtimali yüksekti.
"Hominini?"
"İnsansı hayvan ya da hayvansı insan hangisini beğenirsen. Ağzına tükürdüğüm kalk artık"
"Kalkıyorum ama sana bunu söylemeden duramam"
"Neyi?"
"Az önce yaptığın şu tükürme işi var ya Cemre..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buz ve Ateş #Wattys2018
Romancesıcak ve soğuk buluşunca ateş ve buz karışınca karla güneş değince ilk nefesi alınca, son nefesi verince sevinçten ağlayinca, çaresizlikten gülünce bırakıp gidince, geride kalınca buz mu erir ateş mi söner?