Düzenleyemedim bekletmemek adına. Onun için hataları hoş görün.İyi okumalar comolokkolar ❣️
Olayın üzerinden neredeyse iki hafta geçmişti ve Efraim'in uyanması bizim için o iki haftalık süreçte en iyi haberdi ama henüz göremeyeceğimiz söylenmişti. Müge ağlayarak bize haber verdiğinde Ayaz'la birlikteydik ve o gözlerini kısmış kaşlarını çatarak Müge'ye bakarken ben tam tersine kaşlarımı kaldırmış ve dudak bükmüştüm. Müge verdiği habere ikimizden de beklediği tepkiyi alamadığını düşündüğünden olmalı ki ikimizin üzerinde gözlerini dolaştırıp "Gerizekalılar!" nidasından sonra "Emre'ye gidiyorum" diyerek odadan çıkmıştı. Müge'nin çıktığı kapıdan gözlerimizi zorla ayırarak Ayaz'la birbirimize baktık ve kalıcı hasar yaratacak yüz ifadesini ilk ben bozarak konuştum.
"Hadi canım! Yok ya!"
Efraim'e sevinemeden Müge'nin şokunu yaşıyordum ama Ayaz daha beter olmalıydı ki omuzlarını silkerek "Bakire değil" dedi.
"Huh! Ayaz sana ne?!" dedikten sonra çirkef yüzümü bırakıp Ayaz'ın koluna girerek iyice dibine yanaştım ve kirpiklerimi kırpıştırarak "Nereden biliyorsun ki?" dedim. Hemen pişman olup pis yüzümün meraklı kısmını ortaya çıkardığım için tedirgin oldum.
"Bana saldırdığın gece söylemişti"
Hemen Ayaz'dan uzaklaştım. "Ben sana saldırmadım!"
"Doğru. Saldırmak biraz hafif bir kelime ama daha vahşi bir şey bulana kadar idare et"
Ayaz'a sırnaşarak ağzından laf almaya çalıştığım için kendimi yumruklamak istedim bir an.
"Ben öyle bir şey yapmadım diyorum"
"Emin misin? Tecavüzle bile suçlayabilirdim kız olsaydım"
"Ne alakası var? Üstelik bunu erkek olarak da yapabilirsin"
Ayaz gerçekten şaşırmış görünerek "Ciddi misin?" dediğinde gözlerimi kısıp bakışlarımı tavana çevirdim. Sonuçta kişilik haklarına veya vücut bütünlüğüne saldırıydı ve kişinin erkeği kadını olmazdı. Böyle bir suçlama şu güne kadar yapılmış mıydı ya da kanunda kadına yönelik ifadelerle mi açıklama yapılıyordu hatırlamıyorum ve kıstığım gözlerimi şaşkınlıkla açtım. Derslerden çok uzak kalmıştım ve devam edip edemeyeceğimi bile bilmiyordum. Okuldakiler de artık okulun ortaklarından biri olduğumu muhtemelen öğrenmişlerdi. Kınalı yapıncak muamelesi mi görecektim yoksa yurtdışından değişime uğrayıp gelen sahte kuzen muamelesi mi? Gerçi ne fark ederdi ki? Hepsi benimdi. Hepsinin tepesine binip kamçıyı vurabilirdim. Acaba bizim gruba burs haricinde bir yardımım dokunur muydu ki?
Ayaz kolumu tutup "Hey! Kendi kendine dudak büküp, omuz silkip sonra burun kıvırman konuştuğun zaman şirin ama gözlerini kısıp bir yere sabitleyerek bunları yaptığında korkutucusun" dediğinde yine bulunduğum durumdan farklı düşüncelere kaydımı anladım.
"Bir cevap bekliyorum. Ciddi miydin? Yani... erkekler de böyle bir dava açabilir mi?"
Bir an Ayaz bu kadar üsteleyince benden önceki hayatında tecavüze uğrayıp uğramadığını düşündüm. Sonra tekrar saçmaladığımı fark ederek "Tabii ki hayır!" dedim.
"Neden yalan söylediğini düşünüyorum. Dakikalardır yüzünü şekilden şekle sokup düşünüyorsun"
"Ha! O sorduğun soru için değildi. Ben, böyle bir durumu nasıl lehime çeviririm diye düşünüyordum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buz ve Ateş #Wattys2018
Romancesıcak ve soğuk buluşunca ateş ve buz karışınca karla güneş değince ilk nefesi alınca, son nefesi verince sevinçten ağlayinca, çaresizlikten gülünce bırakıp gidince, geride kalınca buz mu erir ateş mi söner?