Ezik Melez

AMERİKA

"Abi...?"

Nefes nefese kalktım yataktan. Ne yani tüm olanlar rüya mıydı? Derin bir nefes daha aldım. Terden sırılsıklam olmuştum. O sırada karnım guruldadı. Ahh ne guruldama ama! Duyan da deprem oldu sanacak! Tombul ayaklarımı yataktan aşağı indirdim. Evet, hâlâ abim yoktu. Kabusumda gördüğüm kişi abim olabilir miydi?Bu korkunç bir olaydı... Ama rüya rüyadır gerçek olamaz dedim ve aşağı kata indim. Artık gerçekten kilo vermem gerekiyor. Çünkü dayanamıyorum. Özelliklede o Berke pisliğinin yaptıklarından sonra dayanabileceğimi de sanmıyorum. Onun gibi insanlar anca kadınlara el kaldırır zaten! Keşke rüyamdaki gibi önümde diz çöküp benden özür dileseydi. Aman be! Ne önemi var ki bana el kaldırdıktan sonra?!

 Emin olun bana el kaldıran bir insana plotonik aşık olmaya devam edecek kadar yüzsüz değilim. En kısa zamanda Amerikaya gitmek istiyorum. Orada teyzem var Sofia teyzem. O beni çok sever ve beni seven (annem hariç) tek kadın o. Yataktan kendimi ittirerek yere indim. Hızla banyoya girdim ve rutin işlerimi yaptım. İnanmıyorum! Bugün pazar ve yarın karneler alınacak!!Annem kahvaltıda krep ve sosis yapmıştı. Tabağıma ihtiyacım olduğu kadar koyduktan sonra yemeğe yumuldum. Annemle beraber yemek yerken artık konuya bir açıklık getirmek istedim. 

"Anneciğim. Ben artık kilo vermek istiyorum ve bunun için Amerikaya gidebilir miyim teyzemin yanına?" Annem ilk önce duraksadı. Sonra yüzünde zoraki bir tebessüm oldu.

"Tabii ki gidebilirsin kızım... ama 18 yaş doğum gününden 1 hafta önce gelmen şartıyla." Dedi. 

Ben hızla ve sevinçle tamam anlamında kafamı salladım. Annemin gözleri doldu ve bana sarıldı.

 
"Ben sensiz ne yaparım buralarda boncuk gözlüm.. çok özlerim ben şimdi seni..." sıkı sıkı sarıldık.
"Aman anne be! Sanki çok önemli biriymişim gibi!  Boşver işte masraftan kaçınırsın." Dedim ve burukça gülümsedim. Annem kaşlarını çattı ve bana sarılmayı kesti.
"O ne demek kız?! Birdaha sakın ağzına alma böyle lafları! Sen bana zarar değil yararsın. Eğer sende olmasaydın, ben kesin tırlatırdım." Demesi ile birlikte kıkırdadık.
"Yarın karne aldıktan sonra en yakın uçak saatinde terk etmek istiyorum bu iğrenç şehri..." dedim ve gelen iğrenç hatıralarla yüzümü buruşturdum. Annem ise sıkıntıyla iç çekti. "Peki tamam sen hazırlandın mı?"
"Hayır, senden izin alıp hazırlanacaktım."
"Peki kızım. Geçen gün teyzenle konuşmuştuk telefonda. Orada yaz kampı varmış 3 aylık bir süreç içerisinde..."
"Tamam anne ben alışverişe gidiyorum kendim için birkaç şey bakmaya. Tabii bedenim uyarsa!" Dedim ve dudak büzdüm. 

Annem kafasını yana yatırıp bana hüzünle baktı. İnsanların bana acımasından nefret ederdim. Hemen kendime çeki düzen verdim ve alışveriş yapmak için arabama yöneldim.

😗😗9 saat sonra😗😗

Sonunda birkaç parça şey bulmuştum. Bir de çok güzel bir sweat shirt ile pantolon bulmuştum. O sırada kendime söz verdim. Eğer kilo verirsem bunları kesinlikle giyineceğim diye. Sonra kasaya yöneldim almak için. Oradaki kadın bana ve aldığım kıyafetlere alayla baktı. TANRIM BU ÇOK ONUR KIRICIYDI! Derin bir nefes aldım ve sahte gülümsememi yüzüme takındım. Hızla poşete geçirdiği takımı aldım ve mağazadan ayrıldım. Göz yaşlarımı durduramadan arabama bindim. Hızla eve sürdüm.

😁😊😁😁😁😁😁😊😁😁😊😊
Eve geldiğimde annem uyuyordu. Ben de hızla yukarı çıktım. Pijamalarımı giydim ve yatağıma uzandım uyuya kalmıştım.

"Abi...?" Dedim ürkek sesimle.

 Abim bana yavaşça yaklaştı bende korkudan geri geri gittim. Önümde bir sokak lambası vardı ve bu sayede o bana yaklaşırken onun yüzü gördüm. Yüzü çok korkunçtu. Gözleri sarı ve yüzünün bazı yerlerinde tüyler vardı. Bir köpek yavrusuna benziyordu. Ama kuduz bir köpek yavrusuna...

Abim bana hızla yaklaştı ve çenemi tuttu. O kadar fazla sıkıyordu ki bir tık daha sıksa çenem kırılabilirdi. Beni arkamdaki duvara yasladı. Bu sırada çenemi tutmaya devam ediyordu.
"Küçük prenses? Sence neden annen seni bu kadar koruyor?"
"O senin de annen!"
"O benim annem falan değil! Peki... başka bir soru; sence neden annen seni 18. Doğum gününden 1 hafta önce evde görmek istedi?"
Bana çok korkunç bir şekilde gülüyordu. Ama bu sorular çok saçmaydı!
"Çünkü o benim annem ve benim 18. Yaş doğum gününde yanımda olmak istiyor!"
"Aptal olduğunu tahmin etmiştim velet ama bu kadar da değil! Son bir soru; madem annen seni bu kadar önemsiyor... peki neden o koca kıçını kaldırıp seninle Amerikaya gelmiyor? Sonuçta bir işi yok ve bütün günü evde geçiyor... yoksa geçmiyor mu?"
"Annemiz hakkında düzgün konuş!"
"O sadece senin annen velet! Bir daha ki hafta yine rüyana gireceğim! Umarım o zaman belirli tahminlerin olur!" Dedi ve yok oldu. Bana ise arkasından bakmak kaldı...