BU NE BİÇİM BİR UÇAK LA!?

13.9K 696 191
                                    

Bu bölüm biraz komik oldu gençler

-3 AY SONRA-
Eve dönüyorum. Şuan 54 kiloyum ve sağlıklıyım. Büyük ihtimalle hayatımda ilk kez 50 kilolarındayım. Bu kadar ince olmak gerçekten güzel. Meral ile Mercan benimle çok yakınlar artık. İkisi de benim kadar fit ve güzel oldular. Onlar beni bırakmak istemedikleri için benimle İstanbul'a gelicekler. Onlar benim hayat arkadaşlarım.

Abim rüyama artık girmiyor. Son rüyamdan sonra onu bir daha rüyalarımda görmedim.

Sonunda Berke'ye ve Hülya'ya dersini gösterme vakti gelmişti. Üstelik yanımda iki arkadaşım da varken. Onlar benim için çok değerliydi. Herkes otobüslere doluştu. Son kez aile ziyareti olucaktı. Ben teyzemi görmeye gidecektim. Meral ile Mercan ise babannelerine gidecek ve sonradan beraber teyzemlerin evinin önünde buluşup havaalanına gidecektik. Hızla yola koyulurken son bir fotoğraf istedim. Onlarda beni kırmadı. Fotoğrafta ben, Mercan, Meral ve onların iki arkadaşı vardı.(multi)

Otobüs durduğunda kızlarla ayrıldık. Ben teyzemin evinin yolunu aldım. Teyzem kapıda beni bekliyordu.  Koşarak boynuna sarıldım.
Eliyle valizimi gösterdi ve konuştu.

"Güzel kızım. Seninki kadar azim hiçkimsede yok. Seni tebrik ediyorum canım. Sonunda sağlığına kavuşman beni memnun etti. Annen seni bekliyor. 30 dakika sonra uçak kalkacak. Seni seviyorum, görüşürüz" gözlerim dolmuştu. Artık eski Açelya değildim ben. Değişmiştim.
"Bende seni seviyorum teyzem!" dedim ve kocaman sarıldık birbirimize. Bavullarımı aldım ve caddeye yürümeye başladım. Meral ile Mercan çoktan gelmiş kaldırım taşlarında oturup sohbet ediyorlardı.
"Sence Açelya'ya ne zaman söylerler?"
"Bilmiyorum Meral ama umarım uzun bir süreç olmaz"

Tamam kabul ediyorum kulak misafiri olmuştum. Ama benim ile alakalı konular olunca kendimi tutamaz dinlerdim. Hatta kulaklarım çok iyi duyardı. Bir keresinde sınıftayken koridorda gıybetimi yapan kızların konuştukları her şeyi çok rahat duymuştum. Amaan bana ne be! O kadar bağırarak konuşmasalardı biz de duymazdık herhalde. Kızların yanına gittim ve ikisinin arasına oturdum. Birbirlerinden biraz uzak oturuyorlardı. Bu yüzden beni fark etmediler.
"Mercan ben çok endişeleniyorum." Dedi Meral ve beni görmesiyle yerinden sıçradı. Bana korku ile bakmaya başladı. Ben de sırıttım ve ikisine baktım.
"Hmmm... konu ne? Ben yokken gıybetimi mi yapıyorsunuz?"
Mercan yutkundu ve bana döndü.
"Y-yoo ne alaka!" Meral'e dikkatle bakmaya başladım. Gözlerini sürekli kaçırıyordu. Bende kafasını tutup bana bakmasını sağladım. Bana korkuyla bakıyor ve hâlâ gözlerini kaçırmaya çalışıyordu.
"Meral bana bak!" Diye mırıldandım dişlerimin arasından.
"T-tamam"
Gözlerine iyice odaklandım. O sırada beynimde bir ses yankılandı.
'Sakin ol meral sakin ol meral! Sonuçta Açelya daha eğitimini almadı ve beynini kontrol edemez! Ya ederse?! Tamam şuan bana korkunç bir şekilde bakıyor!
ALİĞ BABANIN BİR ÇİFTLİĞİ VAĞR!' Kulaklarımı hızla kapattım. Gözlerimi Meral'den ayırdığımda ses gitmişti. Şimdi fark ettimde... o Meral'in sesiydi ve bu durumda Meral'in iç sesiydi. Korkuyla kafamı iki yana salladım. Sanırım deliriyordum. Konuyu kurcalamak istemedim çünkü açıkçası şizofreni olmaktan çok korkuyordum. Bu yüzden bir çok olayı boşvermeye karar verdim   ve kızlara arkamı dönerek
"Uçak kalkacak benim çok zeki arkadaşlarım!"dedim.
Meral ilk önce şaşırdı sonra gülümsedi. İçi rahatlamış gözüküyordu. Mercan'a eliyle hadi işareti yaptı ve havaalanının yolunu tuttuk.

Uçağa zar zor yetiştik ve uçak kalkmadan teyzeme geldiğimizi mesaj attım. Buraya geldiğinizde size hangi sporu öğrenmek istersiniz diye soruyorlardı ben de buz pateni öğrenmeyi tercih etmiştim. Profesyonel bir hocadan eğitim alıp bir kaç aya eğitimimi bitirmiştim. Hatta kampta buz pateni yapan birkaç öğrenci ile yarışma yapmıştım. Üstelik 1. seçilmiştim ve bu beni gururlandırıyordu. Tekvandoya da yazılmıştım ama henüz fazla gelişemeden ayrılmıştım. Hoca bana yavşamıştı! Orada durup daha fazla sinir olamazdım.
O an ki heyecanla ayağa kalktım ve parmağımla ön koltukları işaret ederek tam olarak şöyle dedim;
"YOLCULUK İSTANBULA KALBİMİZ İNTİKAM ALMAYA UÇALIM KAPTAĞĞN!"
Lan ben naptım?! Neyse en azından %86sı yabancı bu uçağın. Derkeen benim mütüşlü şansım devreye girdi ve ön taraftan kıkırtılar geldi. Ben daha cevap veremeden benim manyak arkadaşım Mercan ayaklandı.
"Kesin gülmeyi lan"
İçlerinden kaşar olduğunu tahmin ettiğim kız bana baktı. Gerçi bu kızların hepsi  sürtük gibi duruyorlardı. Erkeklere yorum yapamam onlar şuan bana ters yöne oturuyorlardı.
"Kereğm buğ kığz bağa lağn dediğ!!" Ahh siz anlamadınız değil mi? Bir çevirmen olduğum eksikti.
Tam olarak şöyle dedi;
'Kerem bu kız bana lan dedi' 

Mercan kaşlarını çattı ve ellerini yukarı kaldırıp  "Te Allah'ım ya!" Diye fısıldadı.

Kız bana piç smile atarken ben ona öküzün trene baktığı gibi bakıyordum. O sırada önümdeki çocuk kalktı. Bu sefer erkekler de bize dönmüştü. Lan bu uçak neden hâlâ kalkmadı?!
-Sayın yolcularımız bir sorundan dolayı uçağımız 10 dakika kadar geç kalkacaktır iyi günler!
Bir dakika oradan bir sela sesi duydum sanki! Evet evet bu bir sela sesi. Nerde kaldı bu Meral?! Aramızda en iyi dövüşen oydu ve şuan ona çok ihtiyacımız vardı.

Çocuk bana döndü ve çapkın gülümsemesiyle  yanımda bitti. 
"İste sen  bir gecem senin olsun bebek!" Deyip elini belime yerleştiricekken ben kolunu tutup adamı havaya fırlattım. Oha evet fırlattım. Adam havaya fırlayıp yere düştü. Ben o kas yığınını nasıl kaldırdım da havaya attım lan? Konuyu kurcalamamalıydım. Şuan önemli olan demin ki kızın kulağımı becermesiydi. Evet mal gibi çığlık atıyordu ama kalkma tenezzülünde bulunmuyordu. Salak.

"Bir daha bana veya başka bir kıza böyle bir şey yaparsan aklına ben geleyim. Bu arada eğer biraz daha sert fırlatsaydım belin kırılacaktı! Şimdi kes sesini otur adam ol!"
O sırada onların grubundan bir çocuk bana baktı ve oda demin benim gibi anırmaya başladı.
"İmdaağt yetişin pilotlağr! Hayalimin best friend foreverını buldum ayoğl!" Sırıttım. O sırada yerdeki bok tanesi çocuğa pis pis bakıyordu. Yerde olduğu için ayağımla kafasına baskı yaparak bana bakmasını sağladım. Oha çocuğun gözleri sarıydı. Tamam ben fazla fantastik kitap okumuş olabilirim ama bu bir kitap olamayacak kadar gerçek ve açıklanamazdı! Acaba yine rüya mı görüyordum? Peki ne kadarı rüyaydı? Daha önemlisi, ben nerede uyuyakalmıştım?

"Sen bir kutadamsın..." dedim fısıldayarak. Adam sırıttı ve dişlerini çıkarttı. Ondan nedense korkmamıştım. Sonuç olarak gücünü gösterse gösterebilirdi. Belli ki o kadar da güçlü değildi. Omuz silktim ve yerime oturdum. Şaşırmışa benziyordu. O sırada Meral geldi.
"Nerde kaldın benim salak nutellam!? "  diye Meral'e sarılırken Mercan da olayın şokunu atlatamadığı bariz bir şekilde Meral'e döndü.

"Neler oldu bir bilsen. Yine her şeyi kaçırdın kardeşim!"

Meral bana 'ne oldu ki' bakışlarını atarken ben de ona'ne olmadı ki' bakışlarımı atıp önüme döndüm. Mercan, Meral'
-Sayın yolcularımız 5 dakika sonra kalkıyoruz yerlerinize geçin.
O sırada kemerimi taktım tam önüme döneceğim sırada insanların haraket etmediğini gördüm. Noluyo lan burda? Ayağa kalktım. Önümdekiler yiyişiyordu. Kerem denen çocuk üzerinde kızla bildiğin yiyişiyordu. İnsanlar neden durmuştu? Bunlar hareketli bir şekilde işlerini görürken kız beni fark etti ve cırladı. "KEREĞM! BU KIZ NEDEN HAREKET EDİYOĞR!?" Ciyaklamasına karşın kulaklarımı kapattım ve yüzümü buruşturdum.

"BU NE BİÇİM UÇAK LA!?"
Kerem bana korkuyla baktı ve gözlerime odaklandı.
"Hiçbirşey hatırlamıyorsun bunların hepsini rüya olarak görüyorsun!" Dedi.
"Yooğ ben gayette gördüm sizi! Bekleyin bir dakika! Sen bana büyümü yapmaya çalışıyon lan tırrek!?"

"Hass... sen nesin lan!?" Dedi ve sürtüğü kucağından attı. Hemen yanıma geldi. Ve bana vurmaya çalıştı. Pff hadi ama bu kadar yavaş olmasının sebebi neydi ki? Sıkıcı jojuk. Bende onun gözlerine odaklandım. Sadece dalga geçmek istiyordum. Ama öyle olmadı.
"Hiçbirşey görmedin ve bunları rüya olarak biliyorsun" dememle çocuk koltuğuna geçip sanki hiçbirşey olmamış gibi oturdu. Sürtükte aynısını yaptı  onlar uykuya dalarken herkes tekrardan hareket etmeye başladı ve bende yerime oturdum. Bu kadar olay çok fazlaydı ve bunu sonraya attım.  Uçak İstanbula uçmaya başlamıştı bile.

Gençler bu şuana kadarki en uzun bölüm olarak tarihe geçti 1055 kelime yazdım! Bu bir zaferdir! Ssjsj

Ezik MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin