Ezik Melez

BENDE SENİ SEVİYORUM

Selam gençler! Hadi yine iyisiniz attım bölümü :D Bu arada yarın okullar açılıyor ve benim telefon elden gidiyeah :( Hafta sonları telefon elime geçer geçmez bölüm atacağım inşAllah! Tamam tamam sustum, hadi okuyun bakem...

Elimde ki tost ve bir kutu kan bitince çöplerini çöp kutusuna attım. Saat 18.00 olmuştu. Yavaşça sandalyeden kalktım ve aynı yavaşlıkla odaya yürüdüm. İlanı aşk etme sırası bende miydi yani? Acaba ne diyecek? Belki de artık eskisi kadar sevmediğini, ona zarar verdiğim için benden nefret ettiğini söyleyecek. Derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklattım. İçeriden gelen sevdiğim adamın 'Gir!' sesi ile kapıyı açtım. Ejder yatakta oturur pozisyondaydı. Beni görünce gözleri parladı adeta. Oturduğu hasta yatağın da dikleşirken elimle onu durdurdum. 

''ŞŞT rahat otur bakem!'' Beni dinledi ve kımıldanmayı kesti. 

''Refakatçım sen misin güzelim?'' 

GÜZELİM! ay kalbim... 

''E-evet benim'' yüzün deki tebessüm daha da artarken yanına yaklaştım. 

''Sadece yarım saatim var. Bazı şeyleri netleştirip gitmek istiyorum.''

Ejder'in yüzü düştü. 

''Ya anladık tamam beni sevmiyors-''

''Seni seviyorum'' bakışları ve lafı benim ki ile kesişirken bana çok yoğun bir şekilde baktı. Benim kalbim de ki kelebekler canlanmış bir oraya, bir buraya uçuyorlardı. 

beklemediğim bir anda bana sımsıkı sarılmasıyla kendimi hasta yatağında buldum. Bende kollarımı beline sararken alnıma öpücük kondurdu. 

''Ben de seni seviyorum Meleğim'' 

Yüzümde ki aptal sırıtışla beraber uyuya kaldım onun huzur kokulu kollarında...

*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*

Gözlerimi fotoğraf çekilme sesi ile açtım. Şuan ki halimiz aklıma benim hastane de ki zamanımı hatırlatmıştı. Gerçi orada biraz kötü sonla bitmişti...

Gözlerimi kimse fark etmeden tekrar kapattım ve uyumaya çalıştım. Şuan, bir bacağım Ejderin bağına dolanmış, kollarım Ejder'in belinde onun kolları da benim belimde ve kafam onun göğsüne gömülü. Ejder'in uyandığını kalp atışlarından anlamıştım. Kalbi inanılmaz derecede hızlı atıyordu. Fazla hareket etmemeye çalışarak doğruldu.

''Mercan sil o fotoğrafları!''

''A-Ah nedenmiş o?! Hem bak enişte çok tatlı çıktınız!!'' 

''Mercaan'' 

Mercan yanıma geldi ve beni dürttü. Gözlerimi açamamakta ısrarcıydım işte bana ne!

''Uzak dur sevgilimden veled'' Mercan tırsmış olmalı ki geri geri gitti. 

''Ama bak enişte çok güzel çıktınız!'' telefonu biraz aşağı da tuttuğu için gözlerimi minnacık açıp ben de baktım. Gerçekten çok tatlı uyumuştuk.

Ejder gözlerini aşağı indirdi ve kısık sesle bir küfür savurdu. Has.... 

Gözlerimi yavaş yavaş açtım ve kafamı yukarı kaldırdım. Ejder gözlerini kapatmış kafasını arkaya yaslamıştı. Mercan gitmiş olmalıydı ki oda da kimse yoktu. Bacağımı fazla hissettirmemeye çalışarak geri çekecektim ki Ejderin baya yüksek bir sesle küfür savurması ve beni üzerinden geçirip sola döndürmesi ile çığlık attım. 

''Amacın ne kızım senin?!'' 

''B-ben şey'' 

''Sen ney?''

''Aman be bacağımı çekecektim ben! ''

''Tamam sakin ol şampiyon!'' 

alnımı öptü ve hafif doğrulacakken acı ile inledi. Doğru ya çürükleri vardı. hızla onu yatması için geriye ittim ve ben ayaklandım. Masanın üzerin de ki kremi aldım ve karnın da olan çürüklerine sürdüm.

Karın kasları demek istedin herhalde!

Sus sen bakim! 

Arsız iç sesimi bir kenara atıp omuzlarına da yedirdim kremi. 

''Şimdi biraz daha yavaş kalk tamam mı sevgilim?'' 

Son kelimem ile bakışları bir anda yüzüme döndü. Kolum da tuttu ve beni kendine çekti. Yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu. Beni bıraktığın da utançla ona döndüm. Pişmiş kelle gibi sırıtmaya başladı. 

''Şey ben kahvaltını getireyim''

''hadi getir'' sırıtmaya devam ederken tüm sinirlerim altüst olmuştu. Arsız! Koridordan dönerken gördüğüm kişi ile dondum. Onun burada ne işi vardı?

Selam nabersiniz? Yeni bölüm geldi! EjYa çiftini kavuşturdum. Hepinize Ejderin Açelyayı öptüğü kadar öpücük gönderiyorum! ÖPÜLDÜNÜÜZ!

Sizi seviyorum! Bir daha ki bölümde görüşmek üzere!