Dayanamadım ve yeni bölümü attım. Sınırı geçemediniz yani... Neyse bu kez sınırı gećene kadar atmayacağım gençler. Kendinize iyi bakın!!
"Beni dinlemek zorundasınız!!" Diyerek resmen onlara yalvardım. Abimin ve Aras'ın bakışlarında minik bir değişim olmasa da pes etmeyecektim. Abimle Aras'ın arasında geçemeyeceğimi anlayınca mecbur güçlerimi kullanacağımı anladım.
Onlara acı verirken hızla aralarından sıyrılıp kapıdan çıktım.
İkisinin de arkamdan,
"AÇELYA!" diye kükremeleri bir oldu. Ne kadar korksam da onlar beni dinlemeyi reddetmişti.
Bunu yapmak zorundaydım. Hızla okulhn bahçesine çıktım. Birkaç kişinin bakışları buraya dönse de umursamadım. Koşmaktan dilim damağım kurumuştu.
Kendimi kafese alırken abimler bahçeye doğru yeni yeni yetişmişti. Devasa kafesi gördüklerinde yerlerinde yalpalandılar.
"AÇ ŞUNU!" Bu sefer gürleyen kişi Arastı.
"Lütfen, lütfen bana izin verin. Bunu yapmak zorundayım." Dedim ve bütün elementleri birleştirerek bir geçiş açtım. Dünyaya giden bir geçiş...
Derin bir nefes alıp tam içeri girecekken arkamda hissettiğim nefesle kaskatı kesildim.
Arkamı döndüğümde Aras bana bakıyordu ve gözleri koyulaşmıştı. Oldukça sinirli görünüyordu.
"Şimdi buradan beraber gireceğiz. Sözümü ikiletme!" Dedi ve omzumdaki elini çekti. Beraber geçitten geçerken en son abimin üzgün ve endişeli bakışlarıydı. Ben de kardeşim için çok endişeleniyordum.
Geçitten geçtiğimizde bir anlık gözlerimi etraftan alamadım. Aras'ın elleri hâlâ belimde olduğu için içimi anlamsız büyük bir huzur kaplamıştı. Bu huzur güvendi..
Bana güven tek şey şuan Arastı.Dünyaya geldiğimizde arka sokaklardan birine ışınlanmıştık. Gözlerim etrafta gezinirken buranın bir barın arka bahçesi olduğunu anlamam uzun sürmedi.
"BIRAK BENİ! BIRAK DEDİİM!"
Aras sesi duymamış olmalı ki etrafa bakınmaya devam ediyordu. Gelen kadın çığlık seslerinden ne olduğunu anlamıştım. Sese doğru vampir hızımla ilerledim. Burada sadece sarhoşlar dolaşırdı. Zaten hangi insan böyle tekin olmayan bir yerde başı boş gezerdi ki?
Eski hurda bir arabanın arkasında gördüğüm şeyle anında gözüm döndü.
Tecavüz....
Hızla adamın ensesine yapıştım. Bu adamı güçlerimi kullanarak öldürmek istemiyordum.
Adam beni görünce afalladı ama yine de boşta durmayıp sırıttı.
"Sen istiyoson sonlede yıparız" dedi sarhoş ağzıyla. Ne demek istediğini maalesef ki anlamıştım. (Sen istiyorsan senle de yaparız)
Adama kafamı geçirince acıyla inledi. Gözleri sinirle kısılırken beni itti. Fakat yere düşmedim. Bana vurmak için uzattığı elini kavradım ve ters büktüm. Diz kapağına tekme geçirince iyice yere çöktü.
Aras orada öylece durmuş bizi izliyordu. Kaşları her zamanki gibi çatıktı.
Aras'ın iç sesine seslendim.
'Kızı al ve uzaklaş. En azından kızın göremeyeceği bir yere götür. Kız sarhoş değil.'
Kafasını bana bakarak salladı ve kızı kolundan nazikçe kavrayarak terk edilmiş binanın içine girdiler.
Karşımdaki insan demeye bin şahit kişinin ses tellerini parmaklarımı makas şeklinde yaparak kopardım. Artık sikseler ses çıkaramazdı.
Elimdeki ateş elemtini aldım ve tüm bedenine sürdüm. Son olarak bir yer kalmıştı. Psikolojim bozuldu ve sırıtmaya başladım.
Adam anlamaz gözlerle bana bakıyordu. Sesi çıkmıyordu ve dolayısıyla konuşamıyordu da.
Ağlamaya başladığında iyice sadiste bağlamıştım.
"Biliyor musun bay pezevenk.. Benden şuan korkmalısın. Çünkü bu daha hiçbir şey!"
Elimin tek bir hareketliyle yere dikenli bir işkence aleti koydum.
Adamın gözleri oraya doğru dönünce daha da ağlamaya başladı.
"Senin ölmeden önce ki son cehennemin olacağım." Dedim ve onu havaya kaldırdım. Bedeni cayır cayır yananıyordu. Birazdan ölecekti. Bir kadının hayatını mahvederek öylece ölecekti.
Dikenlerin üzerine yüz üstü bir şekilde fırlattığımda, kocaman ve sivri ucu olan dikenler adamın içinden geçti. O, ölmüştü.. Arkasında her dışarı çıktığında korkacak,tüm hayatını zindan edecek bir kadın bırakarak...
*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*
Arasların yanına geçtiğimde kız hâlâ ağlıyordu.
Yanına gittim ve sarıldım. Allahtan dah önceden yetişmişmiştim de kalıcı bir şey olmamıştı.
"B-b-ben nası-nasıl teş-teşekkür ede-ceğimi bilmiyorum." Dedi ve yorgun düşmüş kollarını belime sardı.
Ben de kollarımı sıkılaştırarak karşılık verdim.
"Biz olması gerekeni yaptık. Hayatın boyunca bu korkuyla yaşayacağını biliyorum. Seni anlayamam belki ama destek olabilirim. Benim için edebileceğin tek teşekkür bir savunma kursuna katılman olacaktır." Dediğimde yüzü mümkünmüş gini daha da kederlendi.
İç sesini dinlemeye başladım.
'Ah! Seni aptal.. Şimdi ona nasıl yeterince paran olmadığını söyleyeceksin. Allah'ım yalvarıyorum yardım et ve kurtar beni bu utanç verici durumdan!'
Yüzüme buruk bir tebessüm yerleştirdim.
"Parasını ben ödeyeceğim. Sakın o konuda düşünme. Sen sadece kendini savunabil yeter. Çevredeki insanlar senden daha acınası durumda. Biri bile gelmeye cesaret edemezse sen kurtar kendini ve bu durumdekileri."
Kafasını salladı. O da bana buruk bir tebessümle bakarken gözüm Aras'ın kolundaki saate kaydı.
"Bizim şimdi gitmemiş gerek. Yarın saat 14.10'da burda ol. Biz olmasak da süprizimiz olacak sana. Kendine iyi bak."
Dedim ve Aras ile kapıya yöneldim. Onlar için bir şeyler yapmak istesem de dünyada yapabileceklerim sadece bununla sınırlıydı.
Son kez kıza baktım ve zorla sırıtan suratımı serbest bıraktım. Kaşlarım hızla çatılırken arkada ölmüş olan adama gözlerim kaydı. Srkamda iz bırakmamalıydım. Onu uzaya ışınladım ve hızla önden yürüyen Aras'a yetiştim.
"Bu da neyin nesiydi?"
"Acınası bir şey." Dedim dişlaerimin arasından.
"Ve bu acınası şeylerin tek sahibi dünya."
Dedim ve devam ettim.
"Acınası olan tek şey bu gezegenin içerisindeki iğrenç insanlar..."
*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*
Ayool yazarınız geldi kalkin bakem! Nasılsın canımlarım? Hastaneden yeni çıkabildim. Önceki bölüm bana ait değildi. Panomda yazdığım gibi kutaba sadece bir bölümlük kuzenim devam etmişti. O yüzden eleştirilerinize bakamadım.
Bugün bana bir mesaj geldi. Uzun zamandır takipçim olan birinden. Artık eskisi gibi samimi olmadığımı söyledi. Ben de tam aksini düşünüyorum aslında. Size olan sevgim her geçen gün artıyor. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum...
Sınır; 300 okunma 30 vote
![](https://img.wattpad.com/cover/154036336-288-k467931.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ezik Melez
Fantasy17 yıllık hayatınızda sürekli ezildiğinizi düşünün. sürekli şişman olduğunuzu ve sevilmediğinizi,hiç bir arkadaşınızın olmadığı bu dünyada yapayalnız kaldığınızı düşünün.Ve bütün yakınlarınızın sizden sakladığı bir sır olduğunu düşünün.Ben kendimi y...