HAZIRLIK

5.4K 322 40
                                    

*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*

Bütün gece o kadar çok eğlenmiştik ki ayaklarıma kara sular indi. Gözlerim artık hem yoğun alkolden hem de uykudan ve yorgunluktan kapanmak üzerelerdi. Acilen kana ihtiyacım olduğunu fark edince gözlerim çoktan koyulaşmıştı. Mutfağa girdim ve dolabıma baktım. Bütün kan erzaklarım bitmişti. Hepsini Mercan içmiş olmalıydı.

Nefeslerim hızlanırken kapının açıldığını duydum. Fakat şuan herhangi birinin yanıma gelmesi hiç iyi olmazdı çünkü vampire dönüşüyordum. Kulaklarım sivrileşmeye başladığında yavaşça bana doğru yaklaşan adımları durdurmak adına kısık ve güçsüz bir sesle mırıldandım.

"Git burdan!"

Adımlar kesilmişti. Fakat arkamdaki kişinin hâlâ odada olduğunu enerjsinden anlayabiliyordum. Tamamım vampir oldu. Arkamı hızla döndüm. Aras ile karşılaşınca küçük çaplı bir şok geçirdim fakat bedenim kontrolümden çıktı.

"A-aras çık!" Bir kere de dediğimi yap be adam!

Çıkmak yerine bana yukardan dik dik bakışlar atmaya başladı. Nefes alamıyordum. Kana susamıştım.

"Aras çık dedim!" Onun kanını içmem asla ama asla doğru olmazdı eğer içersem zehirlenebilirdim. Benden farklı türde olan hiçbir özel yaratığın kanını içemezdim

"Şşh gel küçük" dedi ve ben kendine çekti.
Kafamda hissettiğim kocaman elleri boynuna doğru baskı yaparken iç geçirdim. Şuan onun kanını tatmak için can atıyordum.

"İç güzelim" dedi ve bana izin verdi. Aldığım onayla uzayan dişlerimi boynuna geçirirken kendi kendime ne yaptığımı sorguluyordum. Şuan kendi komalık hâlimi hazırlıyordum. Fakat dediğim gibi kana susamıştım ve gözüm hiçbir şeyi görmüyordu.

Ilık kanını bütün uzluvlarımda hissederken o beni ve kendisini bir bebek sallarcasına bir sağa bir sola sallıyordu. Gözlerim kapanmaya başladı. Mayışmıştım. Beni kucağına alırken gözlerimi kapattım. Güzel bir uykuyu hak etmiştim.

*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*

Uyandığımda tabii ki sağ tarafımda bir adet Aras görmeyi beklemiyordum. Görmedim de zaten. Elim yatağın sağ taafına gittiğinde büyük bir boşluk ve soğukluk hissettim. Ağzıma gelen acı ve ekşimsi tat ile yüzüm buruşunca dün geceyi hatırladım. Aras'ın kanını içmiştim. Endişeyle yalpalandım. Umarım bana bir şey olmazdı. Yani tabii ki ona da olmasın. Bana olsun ona olmasın ama..

Konuştukça batıyorsun sus!

İç sesimi ve kendimi susturdum ve mutfağa geçtim. Evde kesinlikle yoktu. Ne yapıyordu acaba sabahın bu saatinde?

Mutfağa geçip masayı hazırladım. Kahvaltımı hazırlarken telefonum çaldı. Arayan Mercandı.

*Alo kankağ AAAHĞ ya Mert öküz yavrusu musun yuh ya!

Kıkırdadım ve zeytini ağzıma atarken arkadan Mert'in sesi geldi.

*şşt Pilavım ana bacı yok!

Hâlâ çocuk gibilerdi. Gerçi sanki ben farklıydım ya..

Mercan sonunda benimle konuşmaya başladığında sandalyede yayıldım.

*Kanka bu akşam Garip kafehe gelmen gerek. Çok çook ama çoook önemli bir şey varmış. Yani öyle dedi Mert. "Herkesi çağır pilav"

Diyip onun taklidini yaptığında sırıttım.

*Tamam gelirim.

Dedim. Telefon kapanınca masanın üzerine koydum ve kahvaltıyı havada uçurarak temizlediğimde mesaj geldi.

Ezik MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin