Ejder'in ağzından
Hızla Burcu'nun dudaklarına kapanırken bunu neden yaptığımı bile bilmiyordum. Aşık mı oluyordum Burcu'ya?
Burcu dudaklarımı hissedince ilk başta afallasada sonra o da yapıştı bana.
Açelya'nın neden bu kadar mızmız olduğunu bilmiyorum. Fakat iftira atması hiç hoş değil. Burcu bütün gün evindeydi. Yani bana öyle dedi.Burcu'dan yavaş yavaş ayrıldım ve bakışlarımı arkamdaki Açelya'ya diktim. Bir anda nefes alamamaya başladım. Açelya bana çok sinirli ve öfkeli bakıyordu. Nefes alamadığımı anlayınca boynuma götürdüm elimi. Açelya kriz geçiriyordu. Şuan herşey yapabilirdi, hatta ben bile ölebilirdim.
"ACI!" diye bağırdığında yavaş yavaş kemiklerim kırılmaya ve derim sıkışmaya başladı. Acıyla inlerken Burcu çığlık atmaya başladı. Açelya'nın saçını çekmeye başladı. Napıyordu bu salak?! Açelya hiddetle beni bırakınca yere yapıştım. Hızla elimi boğazıma götürdüm ve öksürmeye başladım. Biraz daha nefessiz kalsaydım ölecektim. Kafamı Burcu'nun acı çığlığıyla oraya çevirdim. Açelya Burcu'yu camdan sarkıtıyordu. Burcu'nun sarı boyalı saçları Açelyadaydı ve Burcu camdaydı.
"Hoş mu lan! Acı çekmem hoşuna mı gidiyor. Birlikte acı çektirdiğinizde beni düşünüyor muydunuz?!" Ne acısı?
Açelya'nın laflarıyla kahkaha atınca herkes bana baktı. Burnum kanıyordu, kolumla sildim. Diğerleri bana öldürücü bakışlar atarken Açelya bana acıyan bakışlar atıyordu.
Sonra önüne döndü ve götünü zor kapatan eteğini çekmeye çalışan Burcu'ya bakıp kahkaha attı.
Şuan en üst kattaydık. Ve sevgilim Açelya'nın elinde balkondan sarkıtılıyordu. Benim küçük meleğim ona ne yapmıştı? Kıskanç bir psikopat yüzünden sevgilim ölücekti. Açelya'nın bakışları bana dönerken demin az da olsa rahatlayan gözleri öfkeyle tekrar parladı. Camdan aşağıya biri düşerken olduğum yere sessizce çöktüm. Osman amcanın emanetini koruyamamıştım. Ölmüştü Burcu."Açelyaa!!"
Odadaki herkesin cama yaslanmasıyla bakışlarım oraya kaydı. Burcu karşımdaydı ve kucağıma hiç masum olmayacak şekilde oturdu. Ne yapıyordu bu? Hem o burdaysa camdan kim dü-Hızla koşup camdan aşağı atlayacağım sırada Açelya'yı tutan Can itiyle yerimde kalakaldım. Mor kanatları ile yukarı doğru uçtu ve bizim camdan içeri girdi. Kaşlarımı çatmış bir şekilde Açelya'yı kucağında taşıyan Can denen herife baktım. Hayır yani neyin kahraman edasıydı bu.
Sonunda Açelya'dan gözlerimi çekebildiğimde herkes bana öldürücü ve nefret dolu bakışlarını yeni fark etmiştim. Ben bile iğrenmiştim kendimden. Burcu bana sürtünerek yanımda yürümeye başladı.
"Yağ aşkım neden onun için endişeleniyorsun ki? Bırak ölseydi, bak zaten ölmek istiyormuş!" Herkesin bakışları ilk önce Burcu'ya sonra Can'ın kucağındaki Açelya'ya. Mert ilk kez bu kadar duygusal bakıyordu, ne kadar şaklaban ve it olsa da seviyordum onu, kardeşim gibiydi. Mert hızla geldi ve titrek elleriyle Açelya'yı kucağına aldı. Çok hafifti zaten. Açelya'ya hüzünlü bakışlarını gönderirken bir anda bana döndü. Gözlerinde saf nefret vardı. Tıslarcasına konuştu."Sen Ejder, sen çok pişman olacaksın ama Açelya'yı bir daha o istese bile alamazsın. Şu zamana kadar bu sürtükle yaptıklarına göz yumduk. Açelya her göz yumduğunda gözlerinin dolduğunu bildiğimiz halde senin için sustuk. Ama sen benim ölen kız kardeşim yerine koyduğum bir kızı, ölen kız kardeşimle aynı düşünceye sokmuşsun. İntihar..." dedi. Son cümleye doğru sesi kısılmıştı.
Mert' üzgün bir şekilde baktım. Herkes şokla Mert'e bakarken Burcu Mert'in dediklerine kafa yormadan bana bir bakış attı.
"Aşkığm ben odamızdayım erken geğl." Herkesin bakışları buruşarak Burcu'ya döndüğünde ben de aynı şekilde bakıyordum. Açelya uyuyakalmıştı. Mert onu yatağa yatırdıktan sonra salona geri döndü.
"Şimdi Ejder, mümkünse hepimizin hayatından defol. Hatanı anlayıp geri döndüğünde mazeret kabul etmeyeceğiz. Sadece tek cümlelik hakkın olacak ve sen o cümleyi doğru seçmeye çalış. Gidebilirsin" dedi eliyle kapıyı gösterirken.
Kafam yere bakıyordu. Tamam anlamında kafamı salladım ve odama geçtim. Ben ne yapmıştım? Hiçbir şey bilmiyordum ki! Burcu bana Açelya'nın onu dövdüğünü söylemişti, Açelya ise tam tersi. Hangisine inanacağımı bilmiyordum. Yarın okulun kantindeki güvenlik kamerasını alıp bakmam gerekecekti.
Odaya girdiğimde Burcu hayranı olduğum sarı saçlarını yanına almış oynuyordu. Orada o kelimeleri kullanmamalıydı. Sinirle saçlarımı karıştırdım ve Burcu'ya döndüm. Bugünkü kombini ona çok yakışmıştı.
"Bugün gerçekten olmaz Burcu." Dedim sakin olmaya çalışır bir sesle.
"Ama aşkığm! Neden aramız dünkü orospuğ yüzünden bozuluyoğr kiiğ?" böyle hiç tatlı değildi. Oysa ki Açelya güldüğü anda bile çok tatlıydı. Hay sikicem karşılaştımasını ya!"Bundan sonra bana aşkım falan da deme her şey bitti. Osman amcaya yaptıklarını söylememi istemiyorsan sus ve işine bak. Yarın evine geri dön ve bir daha buraya sakın gelme!"
Kıvırta kıvırta kapıdan çıkarken arkamdaki yatağa fırlattım kendimi. Ne olacaktı şimdi? Kardeşlerim dediğim kişileri de kaybetmiştim. Onlar olmadan ben ne yapacaktım? Bu işin aslını öğreneyim ilk önce bir! Sonra da o cümleyi düşünürüm...Eveet yazarcığınız bu sefer bölümü Ejder'in ağzından yazdı. Kafanızdaki bazı soruların cevabı umarım yanıtlanmıştır.
Normalde 20 okunma olmasını bekleyecektim fakat sizlere dayanamadım. Çünküü ben iyi bir yazarım jsncjsjc
Hepinizi seviyorum kendinize iyi bakın okurcuklarım.
~766 kelime~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ezik Melez
Fantasy17 yıllık hayatınızda sürekli ezildiğinizi düşünün. sürekli şişman olduğunuzu ve sevilmediğinizi,hiç bir arkadaşınızın olmadığı bu dünyada yapayalnız kaldığınızı düşünün.Ve bütün yakınlarınızın sizden sakladığı bir sır olduğunu düşünün.Ben kendimi y...