Merhaba ben Açelya. Namıdiğer, Kıyıya vurmuş balina. İnsanların benimle dalga geçmesi ile oluşan diğer ismimle beraber beni tanıyan her insan bana böyle sesleniyor. 17 yaşında 1.68 boyunda ve 120 kiloyum.Şuan mı napıyorum? Yatağımda uzanıp Berke'nin hayalini kuruyorum. Evet ben berkeye platonik aşığım. O benden ne kadar nefret etse de. Aslında bu nefret mi bilmiyorum. Sadece bana baktığında tiksinmiş bir hareketle yüzü buruşuyor ve bana ezik diyor. Birde onun sürtüğü var tabii. İsmi Hülya. Hayatımda gördüğüm en yüzsüz kız desek yeridir. Berke ile 5 kez ayrılıp barıştılar. Neyse bu konumuz değil. Hülya'yı sevmememin nedeni bana çok acı çektirmesi. Sırf havalı olmak için bana acı çektirip insanları güldürmeye çalışıyor. Ama bu komik değil. Bana her ayakaltı hizmetlerini yaptırıyor yapmazsam da beni döveceğini söylüyor. Ondan korkmuyorum. Babam boks eğitmeni ve zamanında bana bir-iki hareket öğretmişti. Ama sonra vefat etti. Neden öldüğünü bilmiyorum ailem bunu bir sır olarak saklıyor. Ama o öldüğünde nedense hiçbiri bir damla yaş bile akıtmadı. Oysa ben onların aksine hüngür hüngür ağlamıştım. Ailemiz 4 kişiden oluşuyordu babam ölene kadar. Şuan ben,annem ve abim olmak üzere 3 kişiyiz. Abim eve hep geç gelir ve beni fazla yanında dolaştırmaz. Neymiş, onu rezil edermişim. Aslında oda haklı ben olsam ben de yanımda benim gibi birini gezdirmezdim. Abim bazen seyahat ediyor ve 7-8 ay olmuyor. Sonra geliyor bir hafta kalıyor ve yine gidiyor. Aslında ona nereyi gittiğini sormak için can atıyorum ama abimle aramız o kadar yakın değil. Annemle ise çok iyi zaman geçiririz. Babam ölmeden önce annem, babam ve ben yazlık evimize giderdik. Bazen abim varsa o da gelirdi ama nadiren. Abim çok yakışıklı bir bey ve annem ise mükemmel denilebilecek bir kadın. 45 yaşında olmasına rağmen 20 yaşında gibi. Onlar benim gibi bir çocuğa sahip oldukları için çok şanssızlar. Tabii onlar böyle düşünmese de ben onların böyle düşünmesini ve bana yalandan iltifat etmemeleri için uğraşıyorum. Şimdi siz senin hiç arkadaşın olmadı mı diyeceksiniz. Ben size onu da anlatayım. Benim 3 yıllık arkadaşım vardı ismi Cansu. Biz iki dost gibiydik. Cansu çok güzeldi ve ben onun gibi olmayı hep hayal ederdim. Tabii olamadım orası ayrı. Sonra bir gün ona Berke'yi sevdiğimi söyledim. Sınıftaydık ve fısıldayarak söylemiştim. Sonra bir anda kahkaha atmaya başladı. Herkes buraya bakıyordu. Ve o bağıra bağıra benim Berkeyi sevdiğimi söyledi. İşin en kötü yanı ise o sırada Berke ve Hülya arka sırada yiyişiyordu ve bunu duymuşlardı. O günden sonra Hülya benle daha çok alay eder oldu ve beni rezil etti. Hâlâ daha ediyor. Değişmek istiyorum ama sanki bir şeyler eksik. Birinin kalbimi kırması mı? Yoksa birinin güveni mi? Sanırım hayatımı döndüren nokta birinci seçenekten sonra oldu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ezik Melez
Fantasi17 yıllık hayatınızda sürekli ezildiğinizi düşünün. sürekli şişman olduğunuzu ve sevilmediğinizi,hiç bir arkadaşınızın olmadığı bu dünyada yapayalnız kaldığınızı düşünün.Ve bütün yakınlarınızın sizden sakladığı bir sır olduğunu düşünün.Ben kendimi y...