ÖZÜR DİLERİM

8.5K 481 90
                                    

Önümdeki vişne suyunu kızın üstünd dökerken ortamda bir sessizlik oldu. Naptım ben lan?!


"YAAAĞ KIZIĞM NAPIYOSUĞN!" diye çığlık atmaya başlayınca şoktan çıkabildim ve kekeleyerek konuşmaya başladım. Yani çalıştım desem daha uygun olur. 

"Ş-şey b-ben" tam yerimden kalkıp yardım edecektim ki Çakma Ken buna engel oldu ve benim belimden tutarak sırtına aldı.
"Gel güzelim biz yeni vişne suyu alalım kantinden." O sırada abim olayı devralınca işler iyice kızıştı.

"Pşt olum sen güzelim müzelim hayırdır?!" Ağır abi tavırlarına giren Baran'a baktım.
Tam gitmeye devam edicektik ki Can'a yumruk atan Ejder ile yere çakıldım.

"Aaaah" o sırada çıkan rekabet ve savaştan dolayı kimse beni duymamıştı. Meral ve Mercan'a baktığımda ikisi de çakma sarıyı dövüyorlardı. Elimi kafama tuttuğumda kanadığını gördüm. Acı içinde sızlanırken yavaşça kendimi ilerletmeye çalıştım. Fakat hiçbir işe yaramayınca olduğum yerde kaldım ve son gücümle dikkatlerini çekip beni acilen kurtarmaları için çığlık attım.
Gözlerim kararırken son duyduğum Mert'in
"Açelya!" Diye bağıran sesiydi. 

*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*

Gözlerimi açtığımda sol yanımda abim, sağ yanımda Ejder, önümde ikizler ve Can, Mercan'ın yanında da Mercan'ı güçlendirmek için omzunu sıvazlayan Mert'i gördüm. Hızla öksürük krizine girerken abim ve Ejder uyanmıştı. Ejder'e baktığımda kaşı çatlamış, abime baktığımda ise dudağındaki kan kurumuştu. İkisi de berbat haldeydi. Ne gerek vardı ki bu kadar kavgaya?

 Abime baktığımda tekrar uyumuştu. Öküz! 

Ejder'e tekrar döndüm. Gözleri hâla üzerimdeydi. Hafifçe tebessüm edip kafamı onun hizasında yasladım ve uyumaya başladım.

*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*

Yaklaşık 1 haftadır burdayım. Bu bir hafta içerisinde çoğunlukla Ejder ve abim burada durdu. Ayrıca Ejderin Can'ıma attığı sert bakışlar gözümden kaçmamıştı. Bugün son gündü. Normalde hızlı iyileştim ama doktor bedenimin yorgun olduğunu ve bir hafta kadar burada kalmamı rica edince burda durdum. Kapı yavaşça açılınca göz altları uykusuzluktan morarmış bir Ejder geldi içeri. Uyumamamış uyutmuş, yememiş yedirmişti bir hafta boyunca.

Tebessüm ederek yanıma gelince bende ona tebessüm ettim. Tebessümü bulaşıcıydı. Yanımdaki koltuğa oturduğunda onun çok yorgun olduğunu gördüm. Yerimden doğrulunca bana bakışlar atsada umursamadım ve sağ tarafa doğru kaydım. Bana 'napıyorsun?' Bakışları atınca kocaman kolundan tuttum ve yatağa çektim.

"Şey, çok uykun var koltukta rahat edemiyorsun diye şey et-" cümlemi kesen Ejderin belime sarılması ve düzenli nefes alıp vermesiydi. Ne çabuk uyumuştu yahu! Neyse yaf bende uyuyayım bari. Onun huzurlu kokusuyla rahat bir uykuya daldım.

"Öhöm-öhöm-öhöm! Aile var burda! Terbiyesizler." Gözlerimi Mert'in sesi ile açtığımda çok şükür ki sadece Mert vardı. Şuan ki durumum yüzünden abim cinayet işleyebilirdi. Mert'in sesi ile kafasını daha çok boynuma gömüp bana daha fazla yanaştı Ejder. Ejder... bana yanaştı. EJDER BANA NE ARA BU KADAR YANAŞTI?!
"5 yıl daha bebeğim"
Mert Allah'tan ne dediğini duymamıştı.
"Mert kanki sen git ben bunu kendimden ayırırım." Mert odadan çıktıktan sonra kafasını tekrar odaya soktu ve 'gözüm üzerinizde' işareti yaptıktan sonra dışarı çıktı. 

Derin bir oh çekerken hâla bana yapışık koala gibi olan Ejder yeni aklıma geldi. Biliyorum bebekler çok kötüyüm ama oyun oynayacağım ZUHAHAHAHAH

"Hadi sevgiliim uyaan" dedim cilveli sesle. İç sesim hunharca kahkaha atarken ben sadece sırıtıyordum.
"Güzelim kokunla çok iyiyim şuan bir ömür kalsam böyle?" Vaay romantik Ejder ha? Acaba bunları kime söylüyor?!

"Ama çocuklarımız aç" dedim kahkahamı zar zor bastırarak.
"Siktir et çocukla- Lan!" Diye ayağa kalkan Ejder'le kahkahaya boğuldum. Sinirle çatılmış kaşları ile bana bakınca kahkalarım durdu.
"SEN ONUN YERİNDE OLABİLECEĞİNİ Mİ SANDIN?!" diye bağırırken ani ruh değişimi yaşadım ve gözlerim doldu.
"Ş-şey Ejder ben-"

"Gerizekalı sürtük seni! Diğerlerinden farkın yok!!"
Kapıyı çarpıp çıkarken gözlerim sulanmıştı
"ÖZÜR DİLERİM!" Diye bağırdım kapının arkasından. Neden bir anda bu kadar patlamıştı. Ayrıca ben neden bu kadar kırılmıştım ki?
Çünkü rüyasında gördüğü kişinin sen olduğunu sanmıştın
Haklısın...

Yavaşça koltuktan doğruldum ve üzerimi değiştirdim. Üzerime gelen ani ruh değişikliği hüzünlü olmama yol açmıştı. Derin bir nefes verirken en sevdiğim şarkıcılardan olan Seksendört'ün bir şarkısını açıp kulaklığı kulağıma taktım. Ruhsuz bakışlarımı yine yüzüme takındım ve odadan dışarı çıktım. Herkes şaşırmış bir ifade ile bana baktı. Haklılardı uzun zamandır ruhsuz değil tam tersine eğlenceliydim. Sıkıntıyla nefes verdim ve tek kaşımı kaldırdım.
"Hadi gidelim buradan" hep beraber özel hastaneden çıkarken ben yol boyu sessizdim.

Bizim evde toplandık. Salonda hepsi beni güldürmek için şaklabanlıklar yaparken nedense Ejder'in sözleri aklımdan gitmiyordu. Meral yanıma geldi ve bana sarıldı. Genelde Mercan veya Meral sarılınca tepkisiz kalmaz ben de sarılır veya gülerdim. Ama bu sefer bekledikleri sonucu alamadılar. Hepsi beraber bana sarılınca gülmeye başladım. O yoksa bile onlar vardı ve yeterdi bu ba- iç ses cümlemi bitiren koridordan gelen Ejder'in sesiydi.
"SEVGİLİM?!"

Eveeet  kötü yazar olma modu on jdnkdck ağlayın kudurun kötü bitirdim bu bölümün sonunu. Gerçi Ejder de baya küfür yiyecek ama üzgünüm bebek 

Sizi seviyorum babays

809 kelime

Ezik MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin