Gözüm dönmüş bir şekilde bu kızlara yaklaştım. Babam benim hassas noktamdı ve şuan onlar için fatiha okumalılardı. Herkes benim ne yaptığıma bakarken bir anda herkes çığlık atmaya başladı.
İçlerinden biri anlamayanlar dönüp;"Görünmez oluyor şuna bak! Gözleri de bembeyaz birini öldürücek, uzaklaşın!" Herkes yavaş yavaş kaçarken benim tek odağım babam ile alakalı konuşan kızdı. Kız ona doğru geldiğimi gördüğünde iğrenç bir şekilde sırıtmaya başladı.
"A-ah yetim gelmiş hoş gelmiiiş!" Etraftakiler ona 'sıçtın kaç!' Bakışı atarken o bir yere baktıktan sonra altındaki mini eteği birazdaha yukarı çekti. Baktığı yere baktığımda Ejder olduğunu gördüm. Bu beni ondan daha fazla tiksinmeme yol açtı. Sakin kalmaya çalıştım ve kızın yanına gittim. Benden çıkması zor olan kalın bir sesle gürledim.
"ÖZÜR DİLE YA DA ÖL!" Bana baktı ve sırıttı.
"Hıh eziğe baksana! Babacığın öldü ağla!!"
Diye cırladı.Hızla yere oturdum. Ellerimi yere koyarak bir şeyler fısıldadım. Kalktığımda kafes gibi bir şey yapmıştım ve içinde sadece ikimiz vardık. Şimdi ağzına sıçtım!
Kız biraz morardı. Ama sonra toparlanıp bana saldırmaya çalıştı. Tam boşluğuma vuracaktı ki bir anda geriye fırlayıp yaptığım sarmaşıklara çarptı. Ellerimi birleştirdim ve ona su gönderdim. Şuan ki durumu; gönderdiğim su boğazını sıkıyor, hava bacaklarını ve kollarını başka bir yere koymuş, arkasındaki sarmaşıklar gövdesini sarmış ve yavaş yavaş kasılıyorlar. Sırıttım ve nasıl olduğunu bilmeden elimde ateş topu yapıp oynamaya başladım. Kız sırıttı.
"Salak onu nasıl kullanacağını bilmiyorsun!"
Dediği anda yine istem dışı yabancı bir dilde bir şeyler bağırdım ve elimdeki küçük ateş topu kocaman ateşten bir ejderhaya döndü. Ejderhayı okşadım. Bu olanları akşam sorguya çekicektim ama şuan her şeyi bilerek yapmışım gibi gözükmem lazımdı. Kız bir anda çığlık atıp ağlamaya başladı. Vücudum her geçen saniye daha da kasılırken açıkçası korkuyordum. Nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama sanki bedenim biri tarafından ele geçirilmiş gibiydi."Özür dilerim efendim affedin beni yalvarırım!" Dediği anda bütün her şey geri çekildi. Tek ejderham kaldı. Ejdarhaya ışıldayan gözlerle yaklaştım. Bu hayatımda görüp görebileceğim en güzel yaratık olabilirdi. Üstelik tüyleri de yumuşacıktı.
Yine benim iradem dışında hareket ettim ve ejdarhanın kulağına fısıldadım;
"Sakinleş ve yok ol" dediğimde dediğini yaptı ve kalbime doğru gelip içime girdi. Ben biraz güçlendiğimi hissederek sırıtan suratımı düzelttim ve bana hayran hayran bakan vampirlere omuz silkerek içeriye geçmeyi hedefledim. Ama müdür yafrım beni durdurdu ve yanına çaģırdı. Herkesin bakışları bendeydi. Bazıları kıkırdıyor bazılarıysa üzgün bakışlarını atıyordu. Ne yani müdürden azar mı yiyecektim? Onların kraliçesiydim lan ben ne azarı?!
Müdür kürsüye çıktığında gülüyordu. Ne meraklılarmış anasını satim ya!
"SEVGİLİ ÖĞRENCİLERİM, YENİ GELEN ARKADAŞINIZ AÇELYA SUSKUN HAKKINDA ÖNEMLİ BİR ŞEY TESPİT ETTİK! KENDİSİ ELEMENT TANRIÇASI!!"
What dedin gülüm?
Herkesden şaşkınlık nidaları yükselirken kafamı müdüre çevirdim. Müdür bana yaklaştı ve sadece benim duyabileceğim bir tonda konuşmaya başladı."Seni bugün testlerden geçireceğim. Gücünü öğrenmemiz gerek. Ayrıca ailenin burada olduğunda haberleri var. İyi eğlenceler!" Dedi ve kürsüden inip okula girdi.
"Müdürüm!" Diye bağırdım arkasından. Sanırım duymamıştı. Peki neydi bu element tanrıçası? Umarım zamanla öğrenirdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ezik Melez
Fantasy17 yıllık hayatınızda sürekli ezildiğinizi düşünün. sürekli şişman olduğunuzu ve sevilmediğinizi,hiç bir arkadaşınızın olmadığı bu dünyada yapayalnız kaldığınızı düşünün.Ve bütün yakınlarınızın sizden sakladığı bir sır olduğunu düşünün.Ben kendimi y...