17.BÖLÜM

5.6K 193 19
                                    

Keyifli okumalar♥

  Kabullenince büyüyor insan. Her zaman daha dik bir yokuş olduğunu, yokuşların çıkmakla bitmeyeceğini, her güzellikten sonra inatla gelen bir sancının olduğunu kabullenince düzenine boyun eğiyorsun hayatın. Yapabildiğin kadarıyla mutlu olmaya başlıyorsun. Şükür etmeye başlıyorsun. Kimseye ihtiyaç duymuyor kimseden bir şey beklemiyorsun! Sadece kaldığınla yetiniyorsun!  

Araf ve Burak yanımdan uzaklaşırken bende havuzdan çıkmış üzerimi değiştirmek için odama geçmiştim. Ben üzerimi değiştirirken yan odadan Araf'la burağın sesini duyabiliyordum fakat ses çok net değildi. Deli gibi ne konuştuklarını merak etsem de Araf'ın beni tekrar yakalayabilme ihtimali yüzünden korkuyordum. Kapıyı açıp mutfağa yöneleceğim sırada merakıma yenilip Araf'ın kapısının önünde durup kulağımı kapıya yasladım. Fakat konuştuklarını tam anlayamıyordum Araf'ın bir kaç yüksek sesle"O kızı bulmak zorundasın!"gibi şeyler duysam da neyden bahsettiklerini anlamıyordum. 

Daha önce bir kaç kez daha Araf'ın Burağ'a başka bir kız hakkında bahsettiğini duymuştum fakat geçiştirmiştim. Ama aklıma takılmıştı yine de Araf neden bu kızı bulmak istiyordu? Hepsinden önce bu kız kimdi? 

Araf'a sormak ne kadar doğruydu bilmiyorum fakat öğrenmek zorundaydım. Ben kapıdan ayrılıp odama geçerken Araf burağı uğurluyordu. Burak yanımızdan çoktan ayrılmışken Araf'ta hiç bir şey demeden odasına girmişti. Zaten içeri geçip bir kaç dakika sonra yanıma gelmişti. 

"Benim dışarıda işim var! Bir kaç saat sonra gelirim!"diye açıklayıp yanımdan ayrılacaktı ki Araf'ı son anda durdurmuştum. 

"Ya o gelirse?"diye sordum başımı öne eğerek.

 "Gelemez! Hem evin her tarafında korumalar var! En küçük bir sorunda bana haber verecekler! Korkmanı gerektirecek bir durum yok!"diye açıklayıp hiç bir şey söylememe fırsat vermeden çoktan yanımdan uzaklaşmıştı. Araf nereye gidiyordu? Yoksa burağa bahsettiği kızı aramaya mı? Bu sorular aklımı karıştırırken bir an önce Araf'ın gelip sorularıma cevap vermesini istiyordum. Fakat cevap verir miydi işte orası biraz şüpheliydi. Ben pencerenin başında Araf'ı beklerken bu sefer de aklıma Mehmet gelmişti. Benimle buluşup bana önemli bir şeyler söyleyecekti fakat Araf hayatımdayken bu pek mümkün gözükmüyordu.

 Çok kararsız ve çaresiz hissediyordum kendimi ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Araf'ı beklerken uykum gelmişti fakat ben uykuma direnip ayağa kalkıp evin içinde bir kaç tur attım. Ne olursa olsun bu konuyu Araf'la konuşmalıydım. Nihayet araba farlarının aydınlattığı ışıkla Araf'ın geldiğini anlamıştım. Hızlı bir şekilde kapıyı açtım. Araf beni karşısında görünce önce biraz şaşırdı daha sonra toparlanarak konuşmaya başladı. 

"Neden uyumadın?"diye sordu düz bir şekilde. 

"Seninle konuşmam gerekiyor!"diye mırıldandım başımı öne eğerek. 

"Yarında konuşabilirdik!"diye tısladı. Bende öne eğdiğim başımı kaldırarak bakışlarımı bir çift koyu kahverengi gözlere sabitledim. 

"Bugün konuşmak istiyorum!"diye karşı çıktım sesimi yükseltmeden. Araf kısa bir süre yüzümü inceledi daha sonra kapıyı kapatarak odasına doğru yöneldi. Bende Araf'ın arkasından odaya geçmiş kapıyı kapatmıştım.

TEHLİKELİ KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin