19.BÖLÜM

5.3K 197 20
                                    

  Bölüm sonu yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyor olacağım♥

Herkese keyifli okumalar♥

Genelde insanlar acılarını kalbine gömer Kimi ise tüm bedenine! Ben ise her ikisiydim canım yandığında önce kalbime gömer sineye çekerdim şimdi ise taşıyamayacak kadar güçsüz sineye çekemeyecek kadar yorgun ve bitkindim. Ruhum cansız bir nesneden farksızdı. Ruhumun duvarları bir yıkıntının üzerine bina edilmiş gibiydi düşmem yakın gibi gözüküyordu.Ne ileri gidebiliyor ne de geri adım atabiliyordum. İçimin yarası dışıma kabuk olmuş.  

Araf  Daha sonra ayağa kalkarak son bir kez bana bakıp konuşmaya devam etti. 

"Yemekler çok güzel gözüküyor!"diye itiraf edip yanımdan uzaklaştı. Şu bir kaç gündür Araf çok tuhaf davranıyordu! Kesinlikle emindim! Daha düne kadar başıma silah dayayan beni ölümle tehdit eden bu adam şimdi en ufak bir acımda beni düşünüyordu. Umarım hep böyle kalırdı hiç değişmezdi. Araf ellerini yıkadıktan sonra karşımda ki sandalyeye oturup büyük bir iştahla hazırladığım yemekleri tattı.  

  Yarım saat sonra Araf ellerini yıkamak için kalktıktan sonra bende masayı toparlayıp odama geçecektim ki Araf beni durdurmuştu.

 "Sana vermem gereken bir şey var!"diye itiraf etti. Ben şaşkın bir şekilde Araf'a bakarken Araf tepkisizliğini koruyordu. Daha sonra beni kendi odasına götürüp dolabından bir kutu çıkarıp bana uzattı. Ben şaşkınlığımı gizlemeye çalışsam da bunda başarılı olamamıştım. 

"Neden bu kadar şaşırıyorsun? Ben de bir insan olduğuma göre hediye satın alabilirim!"diye tısladı. Ben önce elimde ki kırmızı renginde ki kutuya baktım daha sonda Araf'a bakarak konuşmaya başladım. 

"Tabi ki hediye satın alabilirsin! Ama hediyeyi bana alman buna şaşırdım. Daha sonra kırmızı kutuyu alıp içine baktım. Kutunun içinde bir sürü beyaz kağıt  bir çok kalem ve boya fırçaları vardı. 

"Dün çiziminin çok iyi olduğunu söylemiştin! Bende bunu bana kanıtlaman için aldım!"diye itiraf etti. Tebessüm ederek konuşmaya devam ettim. 

"Teşekkür ederim!"diye fısıldadım. 

"Umarım en yakın zamanda başlarsın!"diye mırıldandı başını öne eğerek. Bugün Araf'ın benden özür dilemesi , elim için yanık kremi alması ve şimdi de bu hediye Araf günden güne beni şaşırtmayı başarıyordu. Araf'a cevap vereceğim sırada telefonu çaldı ve açmak için yanımdan uzaklaşıp odasında ki balkona çıktı. Ben kalemleri ve fırçaları incelerken Araf'ın yanına yaklaşıp kiminle konuştuğunu anlamaya çalıştım. 

 "Evet Burak! Ofise geri getirmek için başka bir yöntem deneyeceğim"diye mırıldanmıştı Araf! Burakla konuştuğunu anlamış arkamı dönmüş gidecektim ki Araf'ın söylediği son sözlerle duraksamış hareket edememiştim.

"Sende biliyorsun onu ofise almak için ne kadar uğraştığımı! Bu yüzden babaannem ve dedemi bile kullandım!"diye fısıldadı. Ben şok içerisinde karşımda bakışlarını ilerde ki ışığa sabitlemiş ve arkası dönük bir şekilde telefonla konuşan Araf'a baktım. Böyle bir şeyi nasıl yapabilirdi? Beni şirketin ortağı yapıp neyi hedefliyordu? 

Aklında ne vardı? Beni hangi oyunun içerisine dahil ediyordu? 

"Araf!"diye bağırdım kısık çıkan sesimle. Araf ani bir şekilde arkasına dönmüş telefonu kapatmıştı. Ben Araf'ın önünde durarak koyu kahverengi gözlerine baktım. Çok kısa sürse bile inandığım o kahverengi gözlerine baktım. 

TEHLİKELİ KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin