38.BÖLÜM

3.1K 133 15
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

İnsanın ne zaman nefesi kesilirdi? Sevdiği biri ona sürpriz yaptığı zaman mı? Yoksa ona pahalı bir hediye aldığı zaman mı? Bana göre tam da şu andı. Nefesimin kesildiğini korkumun tüm bedenimi ele geçirdi andı. Tam arkamızda duran adama doğru dönebilecek kadar cesaretim yoktu. Korkuyla Araf'ın kollarını yapışmış buradan çıkmayı umut ediyordum. 

Araf arkamızda konuşan adama doğru dönerken otomatik olarak bende dönmek zorunda kaldım. Karşımızda ki adam bize doğru silahı uzatmış bir şekilde tutuyordu. Bedenim tedirgin ve telaş içinde kasılmaya başlarken soğuk ve ifadesiz bir tavırla karşımızda ki adamı süzen Araf'ı izledim. 

Yüz hatları her ne kadar gerilse de yüzünde telaş veya korkuya dair hiç bir duygu kırıntısının olmadığını gördüm. Benim aksime çok rahat ve ifadesiz görünüyordu. Araf ilk adımını attığında arkasına beni aldı. 

"Silahını indir!"diye emir verici bir tonla konuştu. Fakat karşımızda ki orta boylu genç adam Araf'ın emrine karşı sadece alayla tebessüm etti. Bizimle dalga geçiyor gibiydi.

"İndir o silahı!"diye tekrar etti Araf aynı sert ve soğuk sesiyle. Fakat karşımızda ki adam söz dinleyecek birine benzemiyordu.

"Bunu neden yapayım Demirsoy?"diye sordu karşımızda ki ortu boylu adam karşılığında bir şey beklermiş gibi.

"Ne istiyorsun?"diye sordu Araf adamın niyetini anlayarak. Araf'ın sorusu karşımızda ki adamın bir kaç saniyeliğine kahkaha atmasına sebep olmuştu.

"Bu sakinliğinizi ve nazik davranışınızı yanınızda ki güzel karınıza mı borçlusunuz?"diye sorduğunda Araf'ın öfkeyle kaşlarını çattığını ve çenesinin kasıldığını gördüm.

"Söyle! Ne istiyorsun?"diye sordu Araf keskin ve net bir dille. Karşımızda ki adını bilmediğimiz adam cebinden çıkardığı kağıdı Araf'a uzatırken yutkundum. Araf adamın uzattığı kağıdı eline alırken onunla beraber bende inceledim.

"Ofisinde bir ortak olmak istiyorum, şimdi bu kağıdı imzala ve yeni ortağına merhaba de."diye itiraf ettiğinde şok olmuş bir şekilde Araf'a baktım. Araf ceketinden cebinden bir tükenmez kalem çıkardığında kalem tutan elini hızlıca kavrayarak imza atmasını engelledim.

"Bunu yapamazsın, bu ofis sizin ailenizin bir parçası."diye mırıldandım gözlerim dolmuş bir şekilde. Araf koyu kahverengi gözlerini bana sabitlediğinde derin bir nefes aldım.

"Bunu yapmayacağım, sakin ol."diye fısıldayan Araf'la ne yapacağını merak ettim. Aklında bir şey olduğu kesindi. Ona doğru uzatılan kağıda bir şeyler yazarak kağıdı ikiye kaplayıp karşımızda ki adama doğru uzattı. 

Karşımızda ki orta boylu genç adam Araf'ın uzattığı kağıdı almak için uzanırken Araf hızla karnına bir tekme atmış daha sonra az önce bize uzattığı silahı ondan almış bu sefer silahı ona doğru hedef almıştı.

"Patronun kim?"diyerek silahı adama doğru tutarken şok olmuş bir şekilde sadece Araf'ın ne yaptığını izliyordum.

"Güzel hareket, seni hafife almamız gerektiğini tekrardan hatırlattığın için teşekkür ederiz Demirsoy"diye açıklama yapan adamın üzerine doğru yürümüş yerde boylu boyuna uzanmış adamın yüzünü yumruklamaya başlamıştı.

"Sana bir soru sordum! Kimden emir alıyorsunuz?"diye sorusunu tekrar etti Araf ciddi ve soğuk sesiyle. Fakat adam Araf'ın yumrukları sayesinde yüzü kana bulanmış nefes almakta zorluk çekmeye başlamıştı. Hızla Araf'ın yanına giderek kolundan çekiştirip yerde yarı baygın yatan adamdan ayırdım.

TEHLİKELİ KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin