13.BÖLÜM

5.9K 230 20
                                    

  Keyfili okumalar dilerim♥

Bir cadde arasında acıyı daha fazla kaldıramayan yorgun bedenim çöküyor kaldırımın köşesine. Ayağa kalkacak gücümü sokak lambasına tutunarak harcıyor usul usul akan göz yaşlarımı görmezden geliyordum. O gün orada çok güçlü durdum ama köşeyi dönünce yine yere çöktüm. Bazı köşeler senin zırhınmış bunu anladım. 

Araf'ın yüzü tepkisizdi konuştuklarına kulak misafiri olduğum için bana kızacaktı fakat bu duyduklarımdan sonra bana kızsa bile sorun değildi. Araf'ın bilmemi istemediği şeylerden biri buydu küçük yaşta babasının sayesinde eroin içmesi! Bunu yapan bir baba olamazdı! Araf bana yaklaşarak aramızda ki mesafeyi uyandı. 

Sen ne zaman uyandın?"diye sordu az önce ki söylediklerimi görmezden gelerek. 

"Telefonda söylediklerin!"devamını getiremeden Araf sözümü kesip konuşmaya başladı."Duyduğun her şeyi unut!"diye kesin bir şekilde konuştu neden kendi hayatını bu kadar gizliyordu anlamıyordum bildiğim tek şey bu duyduklarımın sadece bununla sınırlı olmadığıydı. 

"Araf neden kaçıyorsun geçmişinden? Baban sana gerçekten böyle bir şey yaptı mı?"diye sordum aynı şekilde. Araf'ın yüz hatları gerilmişti. 

"Daha öncede söylemiştim geçmişim seni ilgilendirmiyor! Açıkçası benimle ilgili hiçbir şey seni ilgilendirmiyor!"diye çıkıştı kaşlarını çatarak. Bu konuyu geçiştirmesine izin vermeyecektim. 

"Her zaman bana unutmam gerektiğini söyleyen sen şimdi sen unutuyorsun! Ben istesen de istemesen de senin karınım! Ve seninle ilgili her şey beni de ilgilendiriyor!"diye kesin bir şekilde konuştum Araf'ın çatılan kaşları yerini şaşkın bir ifadeye bırakmıştı.

 "Anlaşmada sadece benim söylediklerimi yapmanla yükümlü olduğun yazıyordu! Benim geçmişimi sorgulamak veya öğrenmek değil! Sende her seferinde bu ayrıntıyı unutuyorsun ufaklık!"diye cevap verdi çatallaşmış sesiyle. Her seferinde haklı çıkmayı nasıl başarıyordu? Araf arkasını dönmüş adım atacağı sırada bileğinden tutup kalmasını sağladım. Araf önce tutuğum bileğine daha sonra bana baktı. 

"Bu kadar kolay kaçmana izin vermeyeceğim! Benden istediğin kadar kaçabilirsin fakat geçmişinden o kadar kolay kaçamadığını biliyorum!"diyerek sesini alçalttım daha sonra konuşmaya devam ettim Araf bana odaklanmış bir şekilde söyleyeceklerimi duymak istiyordu. 

"Neden her defa kaçmak yerine yüzleşmeye çalışmıyorsun? Belki bana neler olduğunu anlatırsan sana bu karanlıktan çıkmana yardım edebilirim! Bir kere şu inadını bir kenara bırak ve benden kaçmak yerine benimle konuş!"diye mırıldandım.

 "Bana yardım ediyormuşsun gibi göstermeyi bırak! Benim senin yardımına ihtiyacım falan yok! "diye karşı çıktı. 

 "Ben bunları istediğim için yapıyorum! Benim amacım sana yardımcı olmak sadece!"diye tersledim. Araf kaşlarını çatarak tuttuğum bileğini kaba bir şekilde çekip bana baktı."Benden de geçmişimden de uzak dur! Emin ol bu senin yararına olacak! Aksini düşünürsen pişman olabilirsin!"deyip dışarı çıktı. Benden sakladığı o kadar şey vardı ki o anlatmadan hiç bir şeyi öğrenemeyecektim. Araf'ın arkasından bende dışarı çıktım Araf kısa bir süre bana baksa da bakışlarını benden çekip etrafı inceledi daha sonra bir şeyler mırıldanmaya başladı. 

"Sende kendini iyi hissediyorsan gidelim artık! Fazla bile kaldık!"diye mırıldandı. Bende başımla onayladıktan sonra toparlanıp arabaya yerleştik. Araf tepkisizdi ve yola odaklanmıştı bende bakışlarımı Araf'tan çekerek başımı geriye yaslandım. Araba duraksadığın da beraber indik bizi ilk karşılayan eda olmuştu. 

TEHLİKELİ KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin