37.BÖLÜM

3.2K 127 12
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR♥

  Bir şeyin sizin bildiğinizden başka bir şeye dönüşüyor olmasını fark ettiğiniz an, o şeyi gerçekten kaybettiğiniz andır. hiçbir çaba, hiçbir istek o dönüşüme engel olamayacaktır.  

  Gözlerimi Elif'in kıpırtılarıyla açtığımda Elif'in gülümseyen gözleriyle karşılaştım.
"Günaydın yağmur abla"dedi çocuksu sesiyle. 

"Günaydın Elif"diye mırıldandığım da gözlerimi ovdum ve Elif'in yan tarafına çevirdim bakışlarımı fakat Araf yoktu muhtemelen edanın yanındadır diye düşünerek Elif'in elinden tutarak solana doğru yürüdük. Eda kahvaltı masasında oturmuş ben ve Elif'i bekliyordu. Fakat Araf hala ortalıkta yoktu. 

Elif ve ben masada ki yerimizi alırken edaya doğru döndüm.

"Araf nerede?"diye sordum yalın bir sesle.

"Bilmem bende görmedim"deyip kahvaltı yapmaya başladı. Bir yandan Elif'e yediriyor bir yandan da kendisi yiyordu. Benim aklım hala Araf'ta iken kahvaltıdan sonra Araf'ı aramayı aklımın bir köşesine not ettim. Daha sonra eda ve Elif'e katılarak güzel bir kahvaltı yaptım. Elif edaya doğru dönerek konuşmaya başladığında bende tüm dikkatimi onlara verdim.

"Ne zaman parka gideceğiz eda abla?"diye sordu. Eda tebessüm ederek Elif'in sorusuna hızla yanıt verdi.

"Hemen kahvaltıdan sonra gidebiliriz, ama önce kahvaltımızı etmeliyiz değil mi yağmur ablası?"diye sorduğunda başımı olumlu anlamda salladım. Kahvaltıdan hemen sonra Elif'i dışarıda soğuk havadan etkilenmemesi için sıkıca giydirdik. 

Eda Elif'in atkısını takarken bende çizmelerini giydim. Daha sonra üçümüzde hazır olduktan sonra edanın arabasına doğru yöneldik. Araf bu eve en yakın parka gitmemiz gerektiğini söylemişti. Eda sürücü koltuğuna ben ve Elif ise arka koltukta ki yerimizi alırken eda vakit kaybetmeden arabayı çalıştırıp bizi evden uzaklaştırdı.

"Araf abi neden gelmedi?"diye sordu Elif bana doğru dönerek.

"Araf abinin işi var biraz, o yüzden gelemeyecek"diye açıkladığımda Elif hayal kırıklığı ile başını öne eğdi. Elif'in Araf'ı kısa sürede bu kakar çok sevmesi hem beni şaşırtmış hemde mutlu etmişti. Eda parka doğru sürerken Eray'da arkadan arabasıyla bizi takip ediyordu. Büyük ihtimalle Araf göndermişti. 

Yan tarafımda oturan Elif'e baktığımda çok mutlu olduğunu gördüm. Çok geçmeden parka vardığımızda önce Elif'in emniyet kemerini çıkardım daha sora bende eminiyet kemerimi çıkararak elifle beraber arabadan indik. Elif'in bir elinden ben diğer elinden ise eda tutarken Elif'in gözlerinde ki mutluluk paha biçilemezdi. 

Ben Elif'i salıncağa yerleştirirken eda da salıncağın arkasında durmuş Elif'i sallamak için benim onu yerleştirmemi bekliyordu. Nihayet Elif'i yerleştirdiğimde eda da Elif'i dikkatli bir şekilde sallamaya başlamıştı. 

Elif ve edanın yakınında olan bir banka oturup onlara izledim. Elif bir yandan sallanıyor bir yandan da edayla sohbet ediyordu. Hemen başımda dikilen Eray'ı gördüğümde bakışlarımı ona sabitledim.

"Tüm gün burada durmak zorunda değilsin, işin varsa gidebilirsin"diye açıkladığımda vakit kaybetmeden konuşmaya başladı.

"Benim işim bu zaten yenge, Araf Abim olmadığı zaman size göz kulak olmak"dediğinde kurduğu cümlede ki "Yenge"kelimesi hoşuma gitmişti. Eray'a geri cevap vermeden önüme döndüm. Ve kaydıraktan kayan Elif'e doğru çevirdim bakışlarımı. 

TEHLİKELİ KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin