24.BÖLÜM

5K 184 28
                                    

Keyifli okumalar♥ 

 Her şeye rağmen mutlu olabilmeyi başaran insanlara hayatım boyunca imrendim. bir ateşin göbeğinden su çıkarmayı becerebilmek ne kadar muhteşem bir şeydir kim bilir. belki ben de bir okyanus devirebilirdim bu yangınıma lakin, kuraklığım çok önceden başladı benim.  Gönül almak basit,affedilmek isteyen çabalar mahçup olan özrünü diler erdemli olan yanlışını kabul eder konu kapanır unutulur her şey. Ama kimse sizin yaptığınız hatayı hiçbir çaba görmeden kendi içinde halletmek zorunda değil."  

  Rüyanın söylediği o cümleler kulağımda yankılandıkça nefes alışverişim zorlaşıyordu. Ben ellerim bağlı bir şekilde yere çömelip söylediklerinin bir yalandan ibaret olmasını diledim. Fakat Rüyanın da benimle aynı şekilde yere çömelip acıyarak bana bakması yaşanan her şeyin bir yalandan ibaret değilde acı dolu bir gerçek olduğunu ispat ediyordu. 

"Zavallı yağmur! Az önce esip gürlerken şimdi ise yere çömelmiş çocuklar gibi ağlıyor!"deyip alayla gülümsedi. Karanlık depoda içeri yansıyan sokak lambalarının verdiği ışık kadar görebiliyordum rüyanın yüzünü. 

Bana acıyarak bakıyordu tıpkı Araf hayatıma girmeden önce babamın bana şiddet uygularken alayla güldüğü gibi! Fakat bu sefer tek bir fark vardı. Ağlamamın sebebi fiziksel acı değildi! Aksine ruhumun en iç noktasına kadar ilmek ilmek işlenen derin bir acıydı adını koyamadığım fakat her aklıma geldiğinde beni güçsüz ve çaresiz hissettiren bir duygu! Fakat ben söylediği hiç bir şeye inanmıyordum sanki bir yerlerde Araf'ın hala hayata olduğunu hissedebiliyordum. Ben ellerim bağlı olduğu için ayağa kalkmakta zorlanırken pes etmeyip ayağa kalkmayı başarabilmiştim. Şimdi yıkılıp güçsüz kalmanın anlamı yoktu. 

Sonuna kadar savaşıp bu hikayenin kaderinin değiştirmenin tam sırasıydı. 

 "Eline ne geçecek? Araf'a yada bana zarar vermen ne işi yarayacak?"diye sordum ciddi bir tavırla. Rüya soruma yanıt vermemiş sadece susup düşünür gibi olmuştu.

 "Aslında bakarsan benim seninle bir derdim yok! Fakat ben Demirsoy ailesini paramparça edip yok edeceğime dair bir söz verdim! Sende bir Demirsoysun artık! Hemde en büyük düşmanım Araf Demirsoyun karısı!"diye açıkladı. 

Araf Demirsoyun karısı yağmur Demirsoy! Bu cümle benim duraksamama sebep olurken hızlıca toparlanıp cevap vermem uzun sürmemişti. 

"Söz? Ne sözünden bahsediyorsun sen?"diye sordum onu oyalamaya çalışırken. Ben etrafı inceleyip nasıl kaçacağımı düşünürken rüya konuşmaya devam ediyordu. 

"Tüm bunları konuşmanın bir önemi yok! Çünkü emir verildiği an sende diğer tarafta sevgili kocanla buluşacaksın!"deyip bir histerik kahkaha daha attı. Bu kızın tam bir psikopat olduğuna inanıyordum bunu zaten davranışları ve hareketleriyle kanıtlıyordu. İçeri giren siyah takım elbiseli adam rüyaya başıyla onay verdikten sonra yanımızdan hızlıca ayrıldı.

 Ben neler olduğunu anlamaya çalışırken rüyanın sinsice gülerek aramızda ki mesafeyi kapattığını gördüm.

 "İşte heyecanla beklenen an geldi!"deyip silahı bana doğru doğrultu. Bahsettiği beklediği emir gelmiş tabi bu sayede benim sonum gelmişti. Ben soğuk metali alnımda hissederken bu ana şahit olmamak için gözlerimi kapattım. 

TEHLİKELİ KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin