12.BÖLÜM

6.4K 233 14
                                    


  Araf aramızda ki mesafeyi açarak etrafı incelemeye devam etti. 

"Seni bir daha yalnız bırakmayacağım!"diye mırıldandı ben şaşkın bir şekilde Araf'a bakarken Araf konuşmaya devam etti."Demek istediğim senin yalnız olduğun bir fırsatta sana zarar verebilirler!"diye düzeltti omuz silerek bende aklıma gelen bir fikirle konuşmaya başladım. 

"Benim aklıma çok güzel bir fikir geldi!"diye atıldım aniden Araf bana boş boş baktıktan sonra söyleyeceğim şeyi pür dikkat dinlemeye başladı. 

Neden bende seninle gelmiyorum! Hem sen işlerini halledersin hem ben de senin yakınında olurum!"diye mırıldandım heyecanlı bir şekilde. 

"Senin dinlenmen gerekiyor!"diye tısladı bende kaşlarımı çatarak Araf'a baktım."Orada taş taşıtmayacağına göre?"diyerek karşı çıktım. Araf bir kaç saniye susup düşünmeye başladı daha sonra tepkisiz bir şekilde konuşmaya başladı.

 "Böylece tüm gün gözümün önünde durup başıma bela açmak zorunda kalmayacaksın!"diyerek alayla gülümsedi. Bende öfkeyle Araf'a baktıktan sonra konuşmaya devam ettim. 

"Senin tek derdin bu değil mi? Başına bela açmamak!"diye tısladım.

 "Evet! Çok inatçısın ve burnunun dikine gitmekten hiç vazgeçmiyorsun!"diye itiraf etti. İnatçı biri değildim fakat konu Araf olunca işler değişiyordu.

 "Sende çok kaba ve sertsin hep senin emirlerine uymalarını istiyorsun doğru ve yanlış fark etmiyor senin için! İnsanların senin emrinde çalışmasını ve saçma sapan kurallarına uymalarını istiyorsun! Fakat onların ne düşündüğü ve ne hissettiği senin umurunda bile değil!"diye tersledim. 

"Beni bu şekilde hatırlamanı istemezdim sevgili karıcığım fakat söylediğin her şeyde haklısın! Kendi çıkarlarım dışında senin ve başkalarının ne düşündüğü zerre umurumda değil!"deyip alayla gülümsedi. 

"Biliyor musun bu anlaşma bittikten sonra sadece bu evi değil bu şehri terk edeceğim!"diye çıkıştım sert bir şekilde. Araf dudaklarını alayla kıvırıp konuşmaya başladı. 

"Sadece merak ettiğimden soruyorum! Nereye gideceksin? Kimseyi tanımıyorsun benim dışımda!"diye gülümsedi. 

"Beni çok hafife alıyorsun! Unutma benim senden önce de bir hayatım vardı evet belki mahalleme geri dönemem fakat çocukluk arkadaşım Mehmet var o bana bu konuda yardımcı olacaktır eminim!"diye gülümsedim zafer kazanırmışçasına. Araf'ın yüz ifadesi değişmişti Mehmet'ten bahsettikten sonra alayla kıvırdığı dudağı yerini tepkisiz ve sert bir yüz ifadesine bırakmıştı. 

"Ben o adama çok güvenmemeni tavsiye ederim! Hatta biliyor musun hiç kimseye güvenme! Çünkü kimse güvenilecek kadar iyi değil!"diye mırıldandı umursamaz tavrıyla. 

"Onu tanımıyorsun bile! O yüzden onu neden bu kadar çok kötülediğini farkındayım!"diye tısladım Araf tepkisiz bir şekilde cevap verdi. 

"Neymiş o farkında olduğun?"diye sordu tepkisiz bir şekilde. 

"Sen herkesi kendin gibi sanıyorsun! Ama Mehmet öyle değil biz beraber büyüdük sayılır onun her hareketinden ne çıkartmam gerektiğini bilecek kadar iyi tanıyorum onu!"diye tısladım Araf kaşlarını çatarak bana baktı daha sonra omuz silkerek cevap verdi. 

"Burada durup senin çocukluk arkadaşının zırvalıklarını dinleyecek kadar boş bir zamanım olduğunu sanmıyorum! O yüzden şimdi sus ve beni takip et!"diye emir verip yürümeye başladı her ne kadar belli etmese de öfkelendiğinin farkındaydım benim onun hakkında ki gerçekleri dile getirmem onun öfkelenmesine sebep olmuştu. Araf önden yürürken bende hemen arkasından takip ediyordum onu nihayet eve yetiştiğimizde ikimizde içeri geçtik. Araf siyah deri ceketini giyerken benimde hazırlanmamı söylüyordu. 

TEHLİKELİ KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin