Yenni yayımladığım kurguda ilk bölümü yayımladım umarım diğer kurgumda TEHLİKELİ KARANLIK kadar sevilerek okunur♥☺
KEYİFLİ OKUMALAR
Bende gitmem gerektiğini fark edip çivi gibi olduğu yere çakılı kalanlardanım. Değiştiremiyorum, kalkıp gidemiyorum, beni olmamam gereken yerde tutan ne varsa yakamıyorum. İki günlük dediğim dünya böyle zamanlarda sonsuz geliyor gözüme.
Kulağıma dolan bazı inilti sesiyle açmıştım gözlerimi etrafıma baktığımda etraf karanlıktı muhtemelen hala gece yarısıydı Araf'la aramızda ki mesafeyi açarak onu izledim. Muhtemelen bir kabus görüyordu yüzünü buruşturup gözlerini sımsıkı bırakmıştı. Ellerimi Araf'ın yüzüne koyarak onu uyandırmaya çalıştım. Bir kaç kez dürttükten sonra hızla doğrulduğu yerden kalkmış kısa bir süre etrafı incelemişti. Nihayet beni fark ettiğinde gözlerini gözlerime odakladı.
"İyi misin?"diye sordum fısıltı gibi çıkan sesimle. Araf cevap vermemiş sadece başıyla onaylamıştı.
"Ben sana su getiriyim"diyerek ayağa kalkacaktım ki Araf bileğimden tuttu.
"Burada kal"diye mırıldandı. Kötü bir kabus gördüğü çok belliydi fakat onu bu kadar çok etkileyen kabusun ne olduğunu çok merak ediyordum.
"Gördüğün kabus geçmişinle mi ilgi-"devamını getiremeden Araf sözümü kesmişti.
"Sadece kötü bir rüyaydı"deyip ellerini saçlarından geçirdi daha sonra ayağa kalkarak odasında ki balkon kapısını açıp temiz bir hava aldı. Bende hemen Araf'ın arkasından kalkarak yanında durdum. Onun yanında olduğumu ve her zaman da yanında olacağını bilmesini istiyordum.
"Bu ilk değildi oluyor öyle bazen"diyerek açıkladı ona sormama gerek kalmadan."Araf"diye mırıldandım. Araf bakışlarını bana çevirerek ne diyeceğimi merakla dinliyordu.
"Ben her zaman senin yanındayım biliyorsun deği-"devamını getirmeden Araf ellerini yüzüme yerleştirdi.
"Biliyorum ve ben her daim yanımda olman için ne gerekiyorsa yapacağım"diye fısıldadı. Daha sonra yüzüme yerleştirdiği elini tenimde dolaştırarak kalbime dokunan o cümleyi kurdu.
"Yüzünü avuçlarımın içinde hissettiğimden günden beri ellerim daha güçlü."diye mırıldandı alnını alnıma yaslayarak. Kaç dakika öyle kaldığımızı hatırlamıyorum ama Araf'ın ılık nefesi tenime her çarpışında bir alev izi bırakıyordu öyle bir alevdi ki bunu saç diplerime kadar tüm hücremde hissediyordum. Ben Araf ve tam üstümüzde duran ayın yansıttığı ışık vardı. Araf ellerini yüzümden çekerek gözlerime baktı.
"En iyisi uyumak olacak aksi takdirde bu kadar yakın durmaya devam edersek bambaşka şeyler olabilir"diye fısıldadı gülümsemeye çalışarak. Ben ne demek istediğini anlamış sadece tebessüm ederek başımı sallamakla yetinmiştim. Araf'ın odasına geçtiğimizde her ikimizde büyük ve geniş yatakta ki yerlerimizi aldık. Araf beni kendine çektikten sonra hatırladığım tek şey burnuma dolan denizimsi kokusuyla beraber uykuya dalmamdı.
Sabah uyandığımda yanı başımda hala uyuyor olan Araf'ı gördüm. Dün gece nasıl bir kabus gördüğünü bilmiyordum bu gibi bir olayla bir kez daha karşılaşmıştım o zaman Araf'la aramız bu kadar iyi değil hala birbirimizden nefret ediyorduk tesadüfen Araf'ın uykusunda bir şeyler sayıkladığını duymuş yanına gitmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ KARANLIK
Teen FictionKaranlığı içerisine hapsetmiş bir çift kahverengi göz! içi ve dışı kara olan bu adam adeta ölümü andırıyordu bakışlarıyla sevdiriyordu cenneti de cehennemi de! Sadece bir kez bakmak ve gözlerinin içinde kaybolmak gerekiyor ölüm kokan nefesini hissed...