Nasıl yazmaya başlayacağımı bilemiyorum, hep beraber kocaman bir elli beş bölüm devirdik, ben bu kitapla beraber çok güzel insanlar tanıdım. Benim için Araf ve Yağmurun hikayesi bir son değil aksine bir başlangıçtı. Onlarla beraber bir çok tecrübe edinip bir çok birikim elde ettim. Onları ve sevgilerini yazmak her zaman için mutlu etti beni, sizleri de bir parça mutlu etmişsem ne mutlu bana. İleri ki zamanlar da Araf ve Yağmur için bir kaç özel bölüm yazmayı düşünüyorum.
Yazmakta olduğum ve hala yazmaya devam ettiğim bir hikayem daha var, bilmeyen ve duymayan varsa profilime girerek görebilir.
Daha nice hikayelerde görüşmek üzere. ♥
KEYİFLİ OKUMALAR♥
"Bu kalpte yerini aldığın gün aslında bana hükmetmeye başladığın gündü."
Dışarıda kopan fırtına.
Ve yanı başımızda yanan şömine.
Araf, ben ve daha bir çok kişi bu mekanda mahsur kalmıştık. Fırtına dinene kadar güvenliğimiz açısından mekandan ayrılmamalıydık. Araf'ın omzuna yasladığım başımı hafifçe kaldırarak bakışlarımı ona doğru çevirdim.
"Araf,"
Araf'ın bakışları anında bana doğru döndü.
"Söyle güzelim."
"Bir kaç gün burada kalsak mı? Buranın çok güzel bir büyüsü var." Kurduğum cümleyle beraber dudaklarında hafif bir tebessüm belirdi.
"Az önce gitmek için çırpınan sen şimdi burada kalmak istediğini mi söylüyorsun? Sen gerçekten bazen inanılmaz oluyorsun." Araf'ın cümlesiyle bu sefer benim yüzümde bir tebessüm oluşmuştu.
"Sanki oraya geri dönersek tüm büyü bozulacakmış gibi hissediyorum, sanki biz yeniden birbirimizden uzaklaşmak zorunda kalacakmışız gibi." Araf bana doğru dönerek ellerini yüzümde birleştirdi.
"Bir daha birbirimizden hiç uzaklaşmayacağız, bunun için sana söz veriyorum. Sen ne zaman Araf Demirsoyun sözünü tutmadığını gördün?"diye sorduğunda yüzüm üzerinde ki ellerinin üzerine ellerimi kapattım.
"Sende göreceksin, yarından sonra her şey çok farklı olacak. Bundan sonra ki hayatımızda ne Muhsin ne de rüya olacak. Sadece sen ben ve-" O an Araf durdu, kurduğu cümlenin devamını getirmedi aksine yüzümü avuçladığı ellerini geri çekerek tebessümle bana baktı.
"Sen ben ve? Ve kim?"diye sordum merakla. Sorduğum soru karşısında Araf!tan gelen yanıt pek gecikmedi. Elleri hiç beklemediğim bir şekilde karın bölgemde dolaştığında nefesim kesiliyormuş gibi hissettim.
"Sen ben ve ileride doğacak çocuğumuz, ben artık ikimizden bir parça olmasını istiyorum yağmur. Senden ve benden bir parça mucize. Bizim mucizemiz."
Hiç bir şey diyememiştim Araf'ın bu sözleri karşısında, dilim tutulmuş donup kalmıştım adeta.
^^^
Gözlerim hafif bir tıkırtıyla açıldığında görüş açıma önce Araf girdi. Karşımda ki şöminenin karşısında dizlerinde uyuyakalmıştım. Araf'ın elleri saçlarımın üzerindeydi, sanırım dün gece saçlarımı okşarken o da benim gibi uyuyakalmıştı. Dakikalarca Araf'ın bu halini izledim durdum. O kadar güzel uyuyordu ki bu anın büyüsüne kaptırmıştım kendimi. Hafifçe doğrulmak istediğimde Araf'ın da gözleri aralandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ KARANLIK
Teen FictionKaranlığı içerisine hapsetmiş bir çift kahverengi göz! içi ve dışı kara olan bu adam adeta ölümü andırıyordu bakışlarıyla sevdiriyordu cenneti de cehennemi de! Sadece bir kez bakmak ve gözlerinin içinde kaybolmak gerekiyor ölüm kokan nefesini hissed...