İyi okumalar...
&&&&&
Gecenin bir vakti dayandığı kapıyı her zaman ki gibi şifreli tıklattı. Bir süre bekledi ama kapı açılmadı. Tam ümidi kesip dönecekti ki gaz lambasının ışığının tahta kapının ince ince yarılmış aralıklarından sızdığını gördü. Emo, kapıya kadar gelmiş ama açmıyordu demek ki! Belli ki iki üç gece önce yaptığı afra tafra kadını küstürmüştü. Gönül almak icap ederdi ve bu Cemal'in en iyi bildiği şeydi sanırım.
Alnını kapıya dayayıp '' Emocan! Emo' m Cemali'ne kapıyı açmayacak kadar küs müsün? Gönül mü koydun akılsız Cemal' ine? Aç kapıyı da gül yüzünü göreyim.'' Biraz bekledi. Bıkkınlıkla nefesini salarken arkasını döndü gitmek için. Tam o sırada kapı gıcırtıyla açıldı. Cemal arkasını hızla dönüp baktı. Emo, gaz lambasını ayaklarının dibine indirmiş kollarını göğsünde kavuşturmuştu. Siyah zülüfleri tel tel omzundan aşağı dökülüyordu. Gözler dolu doluydu ama ağlamıyordu. Nasıl içeri sızdığını kimse anlamadı. Emo' yu kucaklayıp öptü.
''Bu divaneyi affedeceğini biliyordum. Vallahi evlenmek istemedim.''
Kadın ilk defa tepki verip adamı omuzlarından itti ''İstemedin de ne demeye kaçırdın? Ne demeye evinde sakladın?''
Yere bıraktığı kadının yüzünü okşadı '' kaçırmadım! Yardım etmek istedim de üstüme kaldı. Gönül verip kaçırsam hiç seninle buluşmak için bu saatte onca yolu teper miyim? Benim gönlüm sendedir Emo'' dedi ama aklı yatağında bıraktığı güzeller güzeli kadındaydı. O hep yanında dursun, diğerleriyle de keyif sürsün istiyordu. Bilmiyordu ki gün gelecek ondan ayrı kalacak ve gözü başka bir kadını görmeyecekti.
Cemal, Emo' nun zayıf noktasıydı. Günahıyla sevabıyla seviyordu bu adamı. Birkaç yıl önce Suriye' ye kaçağa gidip dönmeyen kocasından daha çok iyiliği dokunmuştu ona. Gidip araştırıp soruşturmuştu hocalara adam habersiz iki yıl ortadan kaybolursa nikah düşer demişti Emo'ya da öyle almıştı koynuna. Kim olsa onun hesabını yapar mıydı? Etraf aç kurtlarla doluyken sahiplenmişti onu. Kimsesizlik zordu, kimsesiz dul olmak iki katı zordu. Gece kapısını aşındıran namussuzları bir bir savuşturmuştu. Hoş onun da gönlü evvelden beri kayıktı ya Cemal' e. Adamın yok oluşuyla fırsat doğmuştu. Sarıldı karışışındaki biçare aşığa ''çok mu özledin beni?''
''Özlemek ne kelime öldüm öldüm Emo'm!''
''Taze karına beni değiştin sandım ama dün kalburda çarşaf göremeyince Cemal'im bana ihanet etmez dedim. Erkekliğine laf edecek oldular, kimseye diyemedim onu bana sorun diye!''
Cemal, içten içe ''o çarşaf olsaydı bu gece yarısı buraya damlamazdım'' dese de dışından kadını öpüp okşarken '' ne işim olur çocukla? Emo' m bilir tabi. Başkası nereden bilecek? Gördün mü hep iftira ederlerdi Cemal bana yan gözle baktı diye ... bugün de başka bir iftira...'' Emo' yu kucakladığı gibi düşürdü zaten hazır olan döşeğe. Bu Mahah mevzusu ortaya çıktığından beri elini sürmemişti hiçbir kadına. İlaç gibi gelmişti şimdi Emo. Ne naz vardı ne ağrı! Cemal, her zaman ki gibi istediği şekil hararetini dindirdi.
Emo' nun yanına uzanıp aklına takılanları sormaya niyetlendi ''Emo sen evlendiğin vakit kaç yaşlarındaydın?''
''On yedimden gün almamıştım daha!''
Cemal hayretle kafasını çevirdi kadına o kadar küçük müydü cidden? Sonra ne kadarı yalan olabilir varsın iki yıl olsun diye düşündü ve '' ilk gecen yani halvette...''
''ee? Ne sormaya çalışıyorsun sen?''
''Canın yandı mı? Kocan ayı gibi adamdı...''
''Acıd...'' derken sözü yarım kaldı Cemal' e taraf iyice dönüp '' Sen benden ders almaya mı geldin?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL CEMAL
General FictionEllili yıllarda; Suriye' den Türkiye' ye uzanan, sınır tanımayan bir aşkın hikayesi... Mahah ve Cemal'in hikayesi. işe yaramayan, her pis işte parmağı olan fakat köyün gözde bekarı, bıçkın delikanlısı Cemal... delikanlı dediğime bakmayın otuzuna da...