wattynin en iyi yazarlarından blumargherita ile beraber size Gül Cemal ile Mahah' ın halvetini yazdık. kurgularını hala okumamış olan varsa büyük kayıp yaşıyordur. profiline mutlaka uğrayın...
iyi okumalar...
blumargherita ithafen....
&&&&
Adamın yakasının kırmızıya boyanmasıyla ne yaptığının farkına vardı. İki elini birbirine yapıştırıp parmak uçları burnuna değip gerisi ağzını kapatacak şekilde yüzüne koydu. Hırsla arkasını dönen kocasının ateş saçan gözlerinden korktu. Nasıl yapmıştı bunu?
Cemal, elindeki mavi üzeri çiçek desenli kumaşı kafasına tampon yapıp karısına doğru gelirken duvar dibine sıkıştırdığı kadın, geçirdiği küçük şoku atlatıp kimse başlarına toplanmadan kaçtı oradan. Seri adımlarla karısının yanına vardı Cemal. Boştaki elini yukarı doğru kaldırıp ''ne halt ediyorsun burada?'' diye sordu.
Mahah önce yiyeceği tokattan korkup gözlerini sıkı sıkı yumdu. Ama beklediğinin aksine soru gelince önce tek gözünü açıp kontrol etti etrafı sonra da diğerini. Cemal' in eli hala havadaydı. Ama geri adım attırmadı. Sordu sorusunu Mahah.
''Sen ne yapıyordun o kadınla?''
Havadaki elini salladı karısına doğru ''Hesap mı soruyorsun kocana? Sana eyenin yanından ayrılma demedim mi?''
Omuz silkti Mahah cevaplamadı kocasının sorusunu. Önce o yaptığının hesabını versin istedi.
Elindeki kana bulanan kumaşı gösteren Cemal '' Ben sana fistan alıyordum. Şimdi şu hale bak! Söyle! Ne işin var burada dedim, eye nerede?''
Adamın ensesine doğru elini uzattı ''Başın kanıyor!'' dedi pişmanlıkla.
''Allah Allah! Niye acaba?''
''Senin yüzünden. Niye kadını o köşeye kıstırmış gülüyordun? ''
''Kız, ne kıstırması?''
''orada kumaş satılmıyor bak!'' Kocasının yanağından makas alan Mahah ''böyle de yaptın! O da mı oynaşın?''
Kafasındaki acıyı unutan Cemal, hala havada olan elini indirip karsının omzuna koydu ''Kız sen oynaşı ne biliyorsun? ''
''Biliyorum! Köydeki herkesle de oynaşıyormuşsun!'' Cemal, elini dudaklarına götürüp susturdu karısını sonra etrafındaki kalabalığa bakıp ''dağılın la ayı mı oynuyor?'' dedi. Civardakiler işlerine dönerken maşrapanın sahibi kadın eline aldığı maşrapasını sallayıp ''kurban ol bu kıza!'' dedi. Cemal, yaşlı kadını bakışıyla püskürtüp karısının omzuna dokundu yine başıyla at arabasını işaret etti.
Art arda oraya yürürken ''Ben bunun hesabını sorarım sana Mahah!''
Mahah korkuyla yutkundu '' kuma mı getirirsin?'' dedi masumluğu titreyen sesine yansırken.
Cemal, gerçekten sinirlenmişti o kadar insanın arasında yapılacak şey değildi karısının yaptığı. Onun hassas tene sahip olduğunu bildiğinden mi kıyamadı yoksa başka nedenden mi anlamadı . Ama tek bildiği Mahah dışında kim olsaydı acımazdı indirirdi yüzüne o havada kalan elini. Anlık öfkeyle sadece ''He! Köyün bütün karısını kızını alacağım nikahıma!'' dedi ama hangisini kaçını nikahına alabilirdi ki en masumuyla bu kadar uğraşırken?
Mahah' ın akmaya hazır olan iri göz yaşları akmaya başladı. Aynı an da akan burnunu da üst üste çekip başını öne eğdi. Lastik ayakkabılarını birbirine sürterken Cemal, ''Kimle konuştun sen? Ne anlattılar sana?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL CEMAL
General FictionEllili yıllarda; Suriye' den Türkiye' ye uzanan, sınır tanımayan bir aşkın hikayesi... Mahah ve Cemal'in hikayesi. işe yaramayan, her pis işte parmağı olan fakat köyün gözde bekarı, bıçkın delikanlısı Cemal... delikanlı dediğime bakmayın otuzuna da...